Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin 4 büyük kulübünden Galatasaray “aslan”, Beşiktaş “kara kartal”, Trabzonspor “kaplan” gibi güç ve asaleti temsil eden hayvan figürlerini, Fenerbahçe ise sevimli “sarı kanaryayı” lakap olarak benimsemiş durumda.
Türkiye'de ayrıca Ankaraspor “leopar”, Orduspor “akıncılar”, Antalyaspor “kızıl akrepler”, Manisaspor “tarzanlar”, Bursaspor “timsahlar”, Gençlerbirliği “şimşekler” gibi lakapları kullanıyor.
Bizde hakaret, onlarda gurur
Avrupa'nın bazı kulüpleri ise Türk taraftarların tercih etmek bir yana, hakaret olarak kabul edebileceği birbirinden ilginç takma isimleri kendilerine yakıştırıyor. İtalya'nın Napoli takımı “eşekler”, Chievo kulübü ise “uçan eşekler” lakaplarıyla tanınırken, Torino takımı “boğa”, Inter kulübü de “engerek yılanları” lakaplarını taşımaktan gurur duyuyor. İspanyol ekibi Levante “kurbağalar” lakabıyla bilinirken, Genoa ise “kalın kafalılar” olarak anılmaktan rahatsızlık duymuyor. İngiltere'de Aston Villa “kötü adamlar”, Huddersfield ise “terrierler” lakabını kullanıyor. Bazı kulüplerin kullandığı lakaplarının hikayesi ise şöyle:
Juventus
İtalya Birinci Futbol Ligi'nin (Serie A) 28 kezle en çok şampiyonluğu bulunan takımı olan Juventus'un çeşitli unvanları ya da onu çağrıştıran bazı isimleri bulunuyor. Bunlardan en çok bilineni ise “yaşlı kadınlar”. Juventus taraftarlarında yaygın olan görüş, başarılarıyla adını İtalyan futbol tarihine yazdıran siyah-beyazlı takımın, İtalyan futbolunun “anası” olarak anılmasından geldiği yönünde. Juventus'ta, taraftarların söylemekten en çok hoşlandığı unvanlardan biri de “İtalya'nın nişanlısı” anlamına gelen “La fidanzata d'Italia”. Bu lakaba, Juventus'un İtalya'nın en başarılı kulübü olması ve İtalya'daki futbolseverlerin yüzde 50'si tarafından seviliyor olması neden olarak gösteriliyor. Kulübün ambleminde bulunan renkleri sebebiyle Juventus ile özdeşleşen “zebra” ise takımın bir diğer hitap ismi.
Napoli
Serie A'da son birkaç sezondur gösterdiği performansla 1980'li yılların sonu, 1990'lı yılların başındaki başarılı günlerine dönüş sinyali veren Napoli'nin lakabı ise maskotundan geliyor. Napoli, maskotu “eşek” olduğu için bu isimle de anılıyor.
Roma
Roma kentinin iki büyük takımından biri olan AS Roma'nın ise en önemli lakabı “kurtlar” anlamındaki “Lupi”. Takımın logosunda da yer alan ve gerek takımın, gerekse şehrin önemli bir sembolü olan kurt, Roma mitolojisine göre Roma kentini kuran Romulus ve ikiz kardeşi Romus'a bakan kurttan geliyor. Takım, renklerinden dolayı “sarı-kırmızılılar” olarak da biliniyor.
Lazio
İtalya başkentinin kurulan ilk takımı olan Lazio'nun lakabı ise renklerinden ve simgesinden geliyor. Takım isminin dışında “mavi-beyazlılar” anlamındaki “bianco-celeste” ya da sembolü kartal anlamındaki İtalyanca “Aquila” olarak anılıyor. Lazio'nun, sahası Olimpiyat Stadı'nda oynadığı her maç öncesi Lazio marşıyla protokol tribününden salınan özel eğitimli kartal, saha ortasına yerleştirilen 3 boyutlu Lazio logosunun üstüne konarak, logoyu tamamlıyor.
Genoa
İtalyan futbolunun en köklü kulüplerinden biri olan, Cenova kentinin takımı Genoa'nın logosunda yer alan “ejderha”, takımın isminin yanı sıra kullanılan bir diğer isim olarak dikkati çekiyor.
Fiorentina
Bir dönem teknik direktör Fatih Terim tarafından çalıştırılan, rönesansın doğduğu kent Floransa'nın takımı Fiorentina ise takıma rengini veren “Viola” anlamındaki “Mor Menekşe” ya da kentin simgesi olan zambak çiçeğinin İtalyancası “Gigliati” ile anılıyor.
Atletico Madrid
İspanya'da iç savaş döneminde (1936-1939) yatak örtülerinde kırmızı ve beyaz renkli süsler kullanılıyordu. Atletico Madrid'in renklerinin de kırmızı beyaz olmasında dolayı rakipleri tarafından bu takıma “yatakçılar” lakabı takılmıştı. Bu yakıştırmadan alınmayan Atletico Madrid taraftarları, günümüzde de “yatakçılar” sözünü takımın kimliğiyle özdeşleştirmiş durumda.
Deportivo La Coruna
İspanya'nın kuzey batısındaki Galisya bölgesinin iki ezeli takımı, kuzeydeki Deportivo La Coruna ve güneydeki Celta Vigo taraftarları arasında yaşanan çekişme sonrasında Deportivo La Coruna ekibine Los Turcos (Türkler) lakabı takıldı. Deportivo La Coruna taraftarlarının inanışına göre; Corunalılar, Portekiz sınırına yakınlıklarından dolayı Vigolular'ı “Portekizliler” diye çağırdığı için, Vigolular da misilleme olarak, hakaret etmek amacıyla Corunalılar'a “Türkler” demeye başlamış. Ancak Corunalılar bunu benimseyerek “Türkler” lakabıyla övünmüşler ve uzun yıllardır sahalarındaki her maçta mutlaka bir Türk bayrağı açmayı gelenek haline getirmişler.
Chelsea
1905 yılında kurulan Chelsea, yaklaşık 50 yıl “The Pensioners” (emekliler) lakabıyla anıldı. Savaş gazilerine hizmet veren Chelsea Hastanesi'nin kulüple olan ilişkilerinden dolayı “emekliler” lakabı kullanılırken, kulüp halen sahasındaki maçlarda gaziler için 8 bilet ayırıyor ve her maça gelecek 8 gazi, kurayla belirleniyor. Kulüp için 50'li yıllardan sonra “maviler” (The Blues) lakabı daha sıklıkla kullanılmaya başlandı.
Aston Villa
Birmingham kentinin takımı olan Aston Villa'nın lakabı, kentin önemli yerleşim birimlerinden olan Aston'daki Villa Cross Wesleyan Kilisesi'nden geliyor. Lakap olarak hem kulübün adından türetilen “Villans” kelimesi, hem de bu kelimeye eklenen 'i' harfiyle oluşan “kötü adamlar” anlamındaki “Villains” kelimesi kullanılmış.
Manchester United
“The Red Devils” (Kırmızı Şeytanlar) lakabı ilk kez Fransa'da 1934 yılında katıldığı bir organizasyonda hiç yenilmeyen Manchester kentinin ragbi takımı Salford için kullanılıyor. Daha sonra Manchester United taraftarları bu lakabı kendi kulüpleri için kullanmaya başladılar ve zamanla bu lakap kulüple özdeşleşti. 1970'li yılların başında kulübün logosundaki sarı-kırmızı şeritler kaldırılarak, yerine “kırmızı şeytan” logosu yerleştirildi.