Ertuğrul Özkök yazdı:Aziz Yıldırım maça neden gelmedi...

Sırbistan, futbol kadar basketbolla da yatıp kalkan bir ülke. Hemen herkes sanki birer profesyonel basket yorumcusu. Tabii Obradoviç’i de herkes tanıyor. Otel yöneticisini yorumu şu oldu: “Zeljko bugün çok durgundu…”

Evet onun heyecanına, maç yönetimindeki stresine alışkın bütün Fenerbahçeliler de aynı görüşte. Hem onda, hem takımda bir durgunluk, bir motivasyon eksikliği vardı sanki. Ama basın toplantısında sorulan bir soru herkesin dikkatini ona çekti. Obradoviç’e Fenerbahçe’de kalıp kalmayacağı sorulduğunda şu cevabı verdi: “Daha iki yılım var. Ama duruma göre değerlendirebiliriz.”

Obradoviç’in Başkan Aziz Yıldırım’a olan bağlılığı ve aralarındaki sıcak ilişki herkesçe biliniyor. Bu sözleri o açıdan yorumlayan da vardı. Obradoviç sadece Fenerbançe’de değil, bütün Türkiye’de çok sevilen ve saygı gösterilen bir koç. Umarım daha uzun yıllar Türk basketboluna bu harika psikolojiyi ve özgüveni vermeye devam eder.

ZALGİRİS MAÇINDAKİ O SAHNE İKİNCİ GÜN NİYE YOKTU?

Zalgiris maçında bench’in önündeki bir sahne gözümün önünden gitmiyor. Sloukas bench’in önünde otuyor. Birazdan maça girecek. Obradoviç durmadan ona bağırır gibi bir şeyler anlatıyor. Onun Melih Mahmutoğlu’na yaptığını anlamayanların bu sahneyi görmesini isterdim. Ancak Real Madrid maçında nedense bu hırsı, bu tutkuyu göremedik. Yani takımın psikolojik motivasyonunda bir sanki bir sorun vardı.

AVRUPA İKİNCİLİĞİNE ÜZÜLÜR HALE GELDİK

Maç sonrası moraller bozuktu. Otelde belirgin bir düş kırıklığı yaşanıyordu. Orada bulunanlardan birinin şu yorumu ise hepimizin aklında kaldı: “Şu hale bakın artık Avrupa ikinciliğine üzülür hale geldik.” Bu cümle moralleri bir süre için düzeltti. Ama arkasından Mahmut Uslu’nun Berlin’deki ikincilikten sonra söylediği şu söz de hatırlandı: “İkincileri kimse hatırlamaz…”

AZİZ YILDIRIM MAÇA NİYE GELMEDİ

Başkan Aziz Yıldırım Cuma günü katıldığı bir cenazeden sonra Pazar günü Belgrad’a gelecek diye biliyorduk. Ancak Pazar günü bu kararını değiştirdi. Önce hasta olduğu söylendi. Sonra Zalgiris maçı sırasında açılan Ali Koç pankartlarına üzüldüğü söylendi. O pankart burada bulunan bazı Ali Koç taraftarının da hoşuna gitmedi. Ayrıca bunların oyuncuların moralini de etkilediği anlatılıyor. Mesela geçen maçlardan birinde böyle bir tezahürat yapılınca Vesely’nin formasını öperek gösterdiği tepki anlatılıyor.

Pazar günkü yazımda buraya gelen Türk seyirci sayısını 4-5 bin olarak vermiştim. Madrid maçında bu sayının en az 12 bin olduğu söylendi. Bu arada ilk maç öncesi sadece 400 bilet rezervasyonu yaptıran Real Madrid taraftarının bin adet ek bilet daha istediğini öğrendim. Fenerbahçe taraftarı Real Madrid maçında bana göre tam puan aldı. Takım geride olduğunu anlarda bile büyük bir destek vardı. Bu defa maç boyunca kongre ile ilgili hiçbir slogan atılmadı, pankart açılmadı. Ama beni en çok etkileyen, taraftarın maç sonrasında da, tribünleri boşaltmayıp, takımı desteklemeye devam etmesi oldu.

İLK 15 DAKİKA FAULLU OYNAMAK SERBEST

Pazar günü Belgrad’da yayınlanan gazetelerin hemen hepsinde en az iki sayfa Obradoviç haberi vardı. Hoca buranın yıldızı gibi… Obradoviç takımını Belgrad’da ilk antrenmanına çıkarınca oyunculara şunu söylemiş: “İlk 15 dakika faullü oynamak serbest…” Çünkü EuroLeague maçlarının NBA maçlarından en büyük farkı çok savunma yapılması… Zalgiris maçı neredeyse bir ragbi karşılaşması gibi göğüs göğüse geçti. Ve Hocanın taktiği başarılı oldu. Ancak ikinci maçtaki durgunluk savunmada bu duyguyu da olumsuz etkiledi.

THY KAPTANIN SÖZLERİNE UÇAKTA KOPAN ALKIŞ

Dönüşü takımla aynı uçakta yaptık. Uçağın kaptan pilotunun yaptığı anons hepimizi gözyaşına boğdu. Kaptan şu anonsu yaptı: “Sevgili Fenerbahçe takımı… Sizlere teşekkür ediyoruz. Siz bizim gururumuzsunuz. Bir kere daha en büyük olduğunuzu gösterdiniz. Size içten teşekkürler.” Uçakta birden büyük bir alkış koptu. İkincilik hüznünden sonra bu anons sayesinde keyifli bir yolculuk yaptık. EuroLeague’in ana sponsoru THY böylece çok güzel ve duygulu bir kapanış yaptı.