Güncelleme Tarihi:
Cemal Ersen'in yazısının bazı bölümleri şöyle:
"Her daim Trabzonspor’un emekçisi ve zor günlerin destekçisi olarak görülen Sadi hocanın durumunun ne olacağını en iyi Muharrem Usta bilir, kuşkusuz.
İlk yarının bitimine iki hafta kala bu konuda yeni bir hamle beklemek etik olmaz.
Lakin, başkan Usta’nın ikinci yarıya iddialı ve hedefleri olan bir teknik direktörle başlamak istemesi de yadırganamaz.
İşte bunun için geçen Çarşamba günü İstanbul’da gerçekleşen Usta-Yanal buluşması, Trabzonspor’un vizyonu ve geleceğe dönük projeleri açısından önem arz ediyor.
Başkanın önceki gün verdiği röportajda kullandığı şu ifade dikkat çekiciydi; “Trabzonspor’da daha önce görev yapmış bir teknik direktör ile çalışabilirim...”
Kim olabilir bu teknik direktör?
Şenol Güneş’i açıkça işaret etti ama orta vadede zaten olmaz.
Öyleyse?.. Hami Mandıralı, Tolunay Kafkas, Yılmaz Vural veya Giray Bulak mı?
Yoksa Ersun Yanal mı?..
O yemek niçin yendi ve neler konuşuldu, Usta ile Yanal’ın arasında.
Belki de gelecek sezonun planları yapıldı...
Şartlar oluştu mu?
Hangisi olursa olsun.
Muharrem Usta “sezon sonuna kadar takım çalıştırmayı düşünmeyen” Yanal’ı ikna eder mi bilmiyoruz.
Trabzonspor’dan buruk ayrılan Yanal kendisine sunulacak tekliften etkilenir mi, onu da hâkeza!
Geriye dönüp o günleri anımsadığımızda, Yanal’ın ayrılık gerekçeleri netti; Constant gönderilsin, istediği mevkilere 5 oyuncu alınsın ve serbest bir çalışma ortamı (Sportif Direktörlüğün gölgesinde olmayacak) sağlansın.
Bugüne baktığımızda Yanal’ın ayrılık sebeplerinin ortadan kalktığını görüyoruz.
Constant yok, Hurma yok, Trabzonspor’u yüceltmeyi hedefleyen vizyon sahibi, iddialı bir başkan ve yönetim var."