Güncelleme Tarihi:
Galatasaray'da uzun süre görev yapan A Milli Basketbol Takımı ve Anadolu Efes'in başantrenörü Ergin Ataman, sarı-kırmızılı kulüpte yaşananlar, Fatih Terim ve Okan Buruk hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu
İşte Ergin Ataman'ın açıklamaları;
Galatasaraylı olduğumu söylemem bana zarar vermedi. Gizlemenin bir anlamı yok. Ben Beşiktaş'ta da çalıştım. Ligde favori olan Galatasaray'ı yenerek şampiyon oldum. Ben her yerde Galatasaraylıyım demiyorum. Formayla sokakta dolaşmıyorum. Ancak sorulduğu zaman da gizlemiyorum. Bu kariyerime zarar vermez. Çalıştığım her takımı en iyi seviyeye getirmek için çalışıyorum.
Ülkelerin kendi sporcularını koruyucu yöntemler geliştirmesi gerekiyor. Özellikle kendi ligleriyle ilgili. Birçok genç oyuncu, 18-22 yaş arasında kaybolarak gidiyor. Birçok spor dalında böyle. Sıradan yabancı oyuncular gelerek bu yerleri işgal ediyor. Taraftarın aidiyeti de azalıyor. Liglerde koruyuculuğun olması gerekiyor. Avrupa'da birçok ülkede de böyle.
Set oyunları daha kolay
Basketbolda set oyunlarını uygulamak daha kolay. Daha dar bir alanda oynanıyor. Futbolda 3-4 taktik dışında bir set hücumu olduğunu görmüyorum. Ayrıca basketbolda maç içerisinde 5 tane mola alarak taktik değiştirebiliyorsun.
Ergin Ataman'ın yıldızı Fenerbahçe ile neden barışmadı? Galatasaraylı olduğu için mi başarılı olduğu için mi?
İkisi de bence. Galatasaraylı olduğumu çok açık olarak beyan etmemin bir dezavantajı da en büyük rakip olan Fenerbahçe'nin taraftarları tarafından hoş karşılanmaması. Yıllar önce gizleseydim belki farklı olurdu. Ancak ajan olmaktansa açık bir taraftar olmak daha iyi. Ben Türkiye'de hep üst düzey takımları çalıştırdım. Fenerbahçe son 10 yılda yaptığı yatırımlarla benim çalıştırdığım takımların en büyük rakibi oldu. Doğal olarak sürtüşmeler, gerginlikler oldu. Ben de geri adım atmayan biriyim. Saha içerisindeki olaylarda dik duran, soğuk savaşın da en iyi şekilde yapılması gerektiğini düşünen biriyim. Sadece antrenörlük değil liderlik yapmaya çalışan bir antrenörüm. Bazen bu soğuk savaşa girmek gerekiyor. Bu savaşa bizzat girdiğim için Fenerbahçe taraftarı tarafından sevilmiyor olabilirim. Ayrıca ben bunun genel olduğunu düşünmüyorum. Antipati duymayanlar olduğunu da görüyorum. Bu saatten sonra ben bunu değiştiremem. Ben asla Fenerbahçe düşmanı olmadım, sadece en büyük rakipleri oldum. Çok şükür iki senedir Anadolu Efes ile Avrupa'nın tepesine çıktım. Belki de Fenerbahçe'yi alışkın olduğu yerden ederek kendi takımımı zirveye çıkardığım için daha çok kızıyor olabilirler. Ancak bunu kabul etmek zorundalar. Şu an zirvede biz varız.
Obradovic ile birbirimize trip attığımız zamanlar da oldu
Obradovic ile görüşüyoruz. Şampiyon olduğumuzda hemen telefonla arayıp tebrik ediyor. Ben çok saygı duyuyorum. Bana çok katkısı oldu. Obradovic'in Türkiye'ye gelip takım çalıştırması, onunla rekabet etmek beni çok geliştirdi. İlk zamanlarda hep o kazanıyordu. Sonra ben kazanmaya başladım. Ancak ibre ondan yana. Avrupa'nın en kariyerli, en çok kazanan antrenörü. Kişiliğine de çok saygım var. Elbette o rekabet içerisinde birbirimze trip attığımız zamanlar da oldu ama bunları çözdük. Son derece medeni iki spor adamıyız. Obradovic ile oturup yemek yesek haber değeri olmaz ama sokakta kavga etsek manşetlere çıkar. İnsanlar da gergin kısımları daha çok seviyor.
Fatih Terim önemli bir profil
Benim için 'Galatasaray efsanesi' denmesi çok hoşuma gidiyor. Ancak ben Anadolu Efes için de çok önemli bir rol olduğumu düşünüyorum. Yıllarımı verdiğim bir kulüp. Fatih hoca ile geçen bayramda konuştum. Genelde bayramlarda konuşuruz, çok güzel bir ağabey-kardeş ilişkimiz var. Çok saygı duyarım kendisine. Hiçbir Türk futbol adamının başaramadığını başarmış biri. Bunlara saygı duymak lazım. Fatih Terim önemli bir profil. Sadece teknik adam olarak değil. Onunla konuşurken zevk alıyorsun. Seni etkileyen bir kişiliği var.
Böyle yollayamazsınız
Geçen sezon Fatih hocanın gönderilmesi, yönetimin en büyük hatasıydı. Zaten sonunda da yönetim gitti. Fatih hoca gibi bir değeri, Galatasaray tarihinin en büyük teknik direktörünü bu şekilde yollayamazsın. Sezon bittiğinde hocayla konuşabilirdiniz. Birçok şey tartışılabilirdi. Sezon ortasında Fatih hocayı yollayıp, İspanya'dan yardımcı bir antrenörü takımın başına getiriyorsan çok büyük bir kumar oynamış oluyorsun. Sonrasında da 6-7 ay dolmadan yönetim yollanıyor. Her ikisi de yanlış. Fatih hocanın gönderilmesi de yönetimin de ibrasızlıkla yollanması da yanlıştı. Zaten Galatasaray'da son 5-6 yılda sürekli yanlışlar yapıldı. Umarım artık sular durulur. Önemli olan isimler değil, kulüplerdir. Fatih hocanın da bizler gibi Galatasaray'ın iyi olması için gönülden destek olduğunu düşünüyorum.
Okan hoca transferlerden mutlu
Bu sezon çok takip edemedim futbolu. Euroleauge, lig, eleme maçları ve milli takım... Dün Okan hoca ile sohbet ettik. Onun çok heyecanlı ve ümitli olduğunu gördüm. Hatta Trabzonspor geçen sene çok fark yarattı biliyorsunuz. Halen böyle bir fark var mı diye kendisine sordum. Fark olmadığını söyledi. 'Biz, Trabzonspor, Fenerbahçe, Beşiktaş ile aynı kulvarlardayız' dedi. Konyaspor ve Antalyaspor'u da beğendiğini söyledi. Hoca kadrodan ve transferlerden mutlu. Birkaç transfer daha olacağını da söyledi. Hoca ve yönetime çok güveniyorum.
Terim, Türk futbolunun başına geçebilir
Türkiye'de Fatih Terim'in stadı var. Her türlü övgüye ve değere yakışan bir spor adamı. Mutlaka birgün heykeli de dikilecektir. Ancak Fatih hocanın tamamen emekliye ayrılmış bir kişilik olduğunu düşünmüyorum. Elbet ileride Türk futbolunda en üst düzeyde rol alacaktır. O sebeple heykelinin dikilmesi için biraz daha bekleyelim. Kendisinin ilerleyen dönemlerde Türk futbolunun başına geçebileceğini düşünüyorum.
Dursun Özbek' kırgındım
Dursun Özbek ile ben sıkıntılı ayrılmıştım. 2016 yılında ayrılırken sözleşmem bitmişti ve yenilenmedi. Verilen çok önemli sözler tutulmadı için Dursun Özbek'e kırgındım. Özellikle Euroleauge şampiyonu olduktan sonra beni tebrik etme nezaketinde bulundu. Konuştuk ve buzları erittik. Güzel de bir sohbetimiz oldu.
'Sen de başımıza Fatih hoca gibi başkan adayı mı çıkacaksın?'
Bir maçta karşılaştık ve yüzyüze konuştuk. Sonra bir kez daha karşılaştık. Seçimden bir hafta önceydi. Kendisine espri yaptım. 'Başkanlık size yeniden geliyor galiba' dedim. O da 'Bakacağız, arkadaşlar istiyor' dedi. Sonra ben de 'Siz 4 sene daha yapın, sonra ben geliyorum' deyince biraz başkanın suratının asıldığını gördüm. Sonrasında 'Aman hocam, sen de başımıza Fatih hoca gibi başkan adayı mı çıkacaksın?' dedi. Ben buna bozuldum mesela. Çıkarım ben! Dursun Özbek'i çok tadir ediyoruz ama ben de bir genel kurul üyesi olarak 10. yılım dolduğu zaman, Türk sporuna bu kadar hizmet etmiş, Avrupa'da kendisini kanıtlamış biri olarak elbette başkanlığı düşünebilirim. Onların bakış açısında 'Nasıl olabilir de Ergin Ataman başkanlığı düşünebilir' gibi bir surat ifadesi gördüm. Orada Galatasaray'ın içerisinde bir kısmın bizleri dışarıda tutmak için kenetlendiğini anladım. Bu değişmedikçe ben o yapıya girmem.
Dursun Özbek yönetimine destek olunmalı
Dursun Özbek ve yönetimi yeni bir misyon yüklendi. Tüm taraftarın destek olması gerekiyor. Erden Timur'un ciddi anlamda katkı verdiğini görüyorum. Ancak tüm yükün iki kişi üzerinde olmaması gerekir. Camia olarak desteklenmeli. Galatasaray'ın içerisinde başarısızlıktan mutlu olanlar var. Kulübün lokomotifi futbol takımı. Okan hocaya herkesin destek olması gerekiyor. Dün birlikte seyahat ettik. 'Bu sene Avrupa'da yokuz hocam galiba' dedim. 'Evet yokuz' dedi. Galatasaray, Avrupa'da yok. Bir ceza da almadık. Bu bizler için bir yıkım. Bu sezon yeniden Galatasaray'ın şampiyon olması ya da en azından Avrupa kupalarına katılması gerekir. Ondan sonra Ergin Ataman, Galatasaray'a koç olarak mı döner başkan adayı mı olur konuları düşünülür.
Hakem olaylarından kurtulmamız lazım
Türkiye sporu çok seviyor. Bu sürtüşme, hakem olaylarından kurtulmamız lazım. Sahada olanları konuşmalıyız. Altyapıdan oyuncular yetiştirmeliyiz. Biz futbola baktığımızda son yıllarda sadee hakemleri konuşuyoruz. Değiştirmek isteyeceğim en önemli şey bu olurdu. Yöneticilerin çıkıp hakem konuşmasına asla izin vermezdim. Futbolu yönetsem böyle yapardım. Takımın oyununu konuşalım, bunları geliştirelim. Bu sebeple spor kültürümüz olmuyor. Eskiden VAR yoktu daha iyiydi. Şimdi bir de VAR hakemleri konuşuluyor. İtalya'da İspanya'da maçları takip ediyorum. Biz de VAR hakemleri açıklanınca da tartışma oluyor. Bu oyuna da yansıyor. Sürekli bir itiraz var. Şampiyonlar Ligi'nde kimse itiraz etmiyor. Bizim Türk takımı da oraya çıkınca susuyor. Basketbolda da aynı şeyler olmaya başlıyor. Euroleague'de yapamadıklarını ve Türkiye Ligi'nde yapıyorlar. Yaptırmayacaksın! Spor kavga değil, oyundur. Bunun üzerine yoğunlaşmak gerekiyor.