Güncelleme Tarihi:
Sezona Cumhurbaşkanlığı Kupası zaferi ile başlayan, ligde ve Euroleague’de yoluna kayıpsız devam eden Anadolu Efes, Euroleague’de oynayacağı Zalgiris Kaunas maçı öncesi hazırlıklarına devam etti.
Koç Ergin Ataman, yarın oynayacakları Zalgiris maçı öncesi Anadolu Efes’in son durumu, 5 yabancı kuralı ve hedefleri hakkında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
"AMACIMIZ HER MAÇTA BASKETBOLUMUZU DAHA İLERİYE GÖTÜRMEK"
Sezona Fenerbahçe gibi önemli bir takımı devirip Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanarak başladıklarını ifade eden Ergin Ataman, "Sezona istediğimiz gibi başladık. Zorlandığımız maçlar oldu ama bu doğal. Sonuçta takımlar arasında ciddi bir rekabet söz konusu ama bizim için öncelikle bu sezon Euroleague çok önemli bir hedef. Euroleague’e iyi giriş yapmamız çok önemliydi. Bayern Münih deplasmanında çok iyi basketbol oynayarak net bir galibiyet aldık ve orada kapasitemizi gördük. Tabii ki Euroleague çok zorlu. Burada kaybedeceğimiz maç da olacak, kazanacağımız da. Ama en azından bu takımla daha ilerilere gidebileceğimizin sinyallerini aldık. Bu bizim için çok önemli. Fenerbahçe gibi çok önemli bir takımı yenip Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı almak da sezon açısından, motivasyonumuz açısından önemliydi. Sonuçta önemli bir kupa. Ligde her ne kadar zorlansak da galibiyetle başladık. İyi bir hazırlık dönemi geçirmiştik, o açıdan lige iyi bir giriş yaptığımızı söyleyebilirim. Tabi sadece 4 maç yaptığımızı söyleyebilirim ama önümüzde hala 75-80 maç var. Burada önemli olan her maçta basketbolumuzu daha ileriye götürebilmek" dedi.
"İKİ GÜN ÖNCE OYNADIĞIMIZ BASKETBOLUN ÇOK UZAĞINDAYDIK"
Darüşşafaka ile oynanan maç hakkında da düşüncelerini aktaran tecrübeli koç, "Darüşşafaka çok sert oynayıp iyi de bir savunma yaptı. Haliyle düzenin dışına çıktık. İki gün önce Almanya’da oynadığımız hücum basketbolunu sergileyemedik. Burada maça mental olarak yeteri kadar hazır olmayışımız biraz da bireysel performansların düşüklüğü, boş dış atışlar kullanıp bunları değerlendiremedik. Mesela Moerman 5’te 0 attı. Krunoslav Simon 6’da 0 attı. Öyle olunca da tabi ki düzen dışına çıktık. Bu performansı da buna bağlıyorum, yoksa iki gün önceye göre sert bir iniş olamaz. Artık o maçı geçtik. Çok önemli bir haftaya girdik" diye konuştu.
"HER MAÇIN KENDİNE HAS BİR HAVASI VAR"
Darüşşafaka maçının yarın oynanacak Zalgiris Kaunas maçına ölçü olmayacağını anlatan Ergin Ataman, "Her maçın kendine has bir havası, ayrı da bir hikayesi var. Ayrıca lig maçlarında 4 yabancımızı dışarıda bırakmak zorunda kalıyoruz. Euroleague’de rotasyonumuzu daha geniş tutabiliyoruz ama şu bir gerçek; Zalginis Kaunas takımı Bayern Münih’ten çok daha sert bir takım ama onlar da sezona çok iyi bir başlangıç yapmadılar. Biz de bunu bilerek sert bir maça hazır olacağız. Darüşşafaka maçının buna bir ölçü olmayacağını, Bayern maçının da ölçü olmayacağını düşünüyorum ve iyi bir takıma karşı oynayacağız. Bizim de mutlaka sezon öncesi hazırladığımız basketbolu oynamamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
"ŞU ANKİ YABANCI MODELİNİN YANLIŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Federasyon tarafından bu sezon uygulamaya konulan 5 yabancı modelinin yanlış olduğunu belirten Ergin Ataman, "Bu sene bu durum takımlarımız için ciddi bir sıkıntı. Özellikle bizim için, Euroleague’de oynayan diğer takımlarımız için ve Avrupa Kupaları’nda oynayan diğer takımlarımız için ciddi bir sorun. Bazı oyuncularımızı hafta sonu oynanan maç temposundan dolayı çıkarmak zorunda kalıyoruz. 1 ya da 2 gün ayrı idmanlar yapıyoruz. Mesela maç günü onları bireysel olarak ayrı çalıştırıyoruz. Maçtan sonraki gün oynayan oyuncular yorgun oluyorlar. Bu sefer yine hep birlikte antrenman yapamıyoruz. Bunlar ciddi anlamda Avrupa Kupası’nda oynayan takımlarımız için bir handikap. Biz kendi içimizde bir takım sistemlerle bunu çözmeye çalışacağız. Ben de Türkiye’deki yerli oyuncuların daha çok oynaması gerektiğini uzun yıllardır belirtiyorum ama federasyonun bu modelinin yanlış ve sakıncalı olduğunu düşünüyorum" dedi.
"TÜRK OYUNCULAR KESİNLİKLE DEVŞİRME OLMAMALIDIR"
Türkiye’de oynayan devşirme oyuncuların milli takıma hiç bir faydası olmadığını ve doğru modelde bir Türk oyuncunun muhakkak sahada olması gerektiğini vurgulayan tecrübeli koç, "Doğru model, sahada mutlaka oynayan bir Türk oyuncu olmalı ve bu Türk oyuncu kesinlikle devşirme oyuncu olmamalı. Bugün ülkemizde sanıyorum 6-7 tane devşirme oyuncu var fakat bunların hiç bir tanesi milli takımda oynamıyor. Çoğunun zaten artık yaşları geçti. Bunların Türk basketboluna bir faydası yok. Yani biz oyuncu sayısını düşürdük ki milli takımda daha çok oyuncu yer alsın. Bir kere bu devşirmelere de mutlaka bir formül bulmamız gerekiyor ligdeki maçlar için. Ayrıca sahada yer alacak bir tane gerçek Türk oyuncu yani milli takımda yer alabilecek bir oyuncunun 40 dakika sahada yer alması gerekiyor. O oyuncu değişir veya sahaya çıkan oyuncu sayısı da değişebilir. Bunu uzun zamandır söylüyorum, yabancı oyuncu sayısı 7 veya 8 olabilir. Yani yabancı oyuncular kendi aralarında değişirken yerli oyuncular da kendi aralarında değişir. Böylelikle takımların kadrolarında 7’nci, 6’ncı olarak Türk oyuncuları benchte oturtacaklarına rotasyonda olurlar. Gerçekten oynayacak ve milli takıma katkı sağlayacak kadrodaki oyuncular da sahada gerçekten o 40 dakikayı paylaşırlar. Rol oyuncusu olmaktan çıkıp, gerçek oyuncu sıfatına girerler. Bu teklifi federasyona yaptım, hatta Obradovic’in de röportajını izledim ’kimse bize sordu mu ki’ dedi. Bana da sorulmadı. Ben söyledim ama pek kale alan olmadı. Bana göre yabancı oyuncu sayısının indirilmesi konusunda tamamen popülist bir yaklaşım yapıldı. Bunun ben milli takıma faydalı olamayacağı gibi Avrupa Kupası’nda bizler gibi olan kulüplere de zarar vereceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"LARRY BROWN ÇALIŞMA DİSİPLİNİMİZDEN ÇOK ETKİNLENDİ"
İtalya’da geçirdikleri hazırlık döneminde NBA’in deneyimli koçlarından biri olan Larry Brown’ın kendilerini ziyaret ederek takım çalışma temposundan çok etkilendiğini söyleyen Ataman, "Larry Brown bizim antrenmanları izlemek için izin istedi, biz de izin verdik. Ertesi gün onlarla yani Torino ile oynayacaktık. O da geldi 2 saatlik antrenmanın tamamını izledi. O gün biz de bayağı tempolu bir antrenman yaptık. Antrenmandan sonra gelip tebrik etti. Antrenmanı çok beğendiğini, oyuncuların çalışma disiplinini ve hırslarını, bizim antrenman sistemimizi ve koçların antrenman hareketliğinden çok etkilendiğini belirtti. Biz de teşekkür ettik kendisine. Sonuçta dünya basketbolunda bir idol kendisi ve biz genç yaşlarımızda basketbolu onlardan öğrendik. Onların kitaplarını okuduk ve onların antrenman görüntülerini seyrettik. Ben de kendisine, antrenmanlarımızın çoğunu kendisinden öğrenerek yaptığımızı söyledim. O da daha sonra İtalya basınında ve Euro Cup internet sitesine verdiği röportajda bundan etkilendiğini söylemiş. Bir Avrupa takımının yani Anadolu Efes’in böyle sert ve disiplinli antrenman temposu olmasını takdir ettiğini söylemiş, biz de kendisine teşekkür ettik" şeklinde konuştu.
"NBA VE AVRUPA ARASINDA ÇOK FARK VAR"
NBA’de ve Avrupa’da oynanan basketbolun fiziksel ve bireysel olarak birbirinden çok farklı olduğunu dile getiren koç, "NBA’de oynanan basketbol ve Avrupa’da oynanan basketbol çok farklı. NBA’de daha çok oyuncuların bireysel gelişmelerine önem veriliyor. Antrenmanların çoğu bireysel antrenman olarak planlanıyor. Bir oyuncu sabah 10.00’da geliyor, öğlen saat 13.00’e kadar 3 saat boyunca fiziksel çalışma yapıyor, bireysel eksikliklerini gideriyor ama takım olarak yapılan antrenmanlar çok kısa oluyor. 40 dakika gibi bir antrenman yapılıyor. Çünkü NBA’de çok fazla maç oynanıyor ve sezonlar daha kısa. Öyle olduğu zaman o boş sezonlarda genellikle oyuncuların bireysel olarak fizik güçlerini arttırmak için kendi kondisyonerleriyle çok ciddi çalışmalar yapıyorlar. Bunun neticesi olarak fiziksel gelişimlerinde çok büyük katkı oluyor ama takım bazında bakıldığında Avrupa’da özellikle Euroleague’de çok daha üst seviyede bir takım basketbolu oynanıyor. NBA’de ise play-off’lara kadar bir gösteri gibi maçlar oynanıyor. Daha düşük tempoda maçlar oynanıyor ancak play-off’larda sertlik başlıyor. Avrupa’da ise daha ilk maçtan itibaren o sertlik seviyesi arttığı için Avrupa’da antrenman tempoları da daha sert geçiyor" ifadelerini kullandı.
"HEDEFLERİMDEN BİRİ DE NBA’DE TAKIM ÇALIŞTIRMAK"
DHA’ya konuşan Ergin Ataman, ’NBA’de bir takım çalıştırmak ister misin?’ sorusuna ise, "Evet, tabii ki isterim. Ben bugüne kadar bir çok NBA oyuncusuyla Avrupa’da ve burada çalıştım. Allen Iverson ile kısa bir dönem çalıştım. Deron Williams ile 2 ay çalıştım. Bunun dışında Carlos Arrayo ile de çalıştım. Bu nedenle başantrenörler arasında çok bir fark görmüyorum. Tabii ki her ülkenin kendi basketbol ekolü var. NBA’de koçluk yapabilmek için bir kaç yıl orada yardımcı koçluk yapmak gerekiyor. Ondan sonra orada kendi kişisel bilginizi ve kapasitenizi gösterip sonrasında böyle bir imkan olabilir. Şu anda bakıldığı zaman da Avrupa’dan bir çok antrenör NBA’de, özellikle yardımcı koç olup birinci yada ikinci asistan koç olabiliyorlar ki bu NBA’de çok önemlidir. İlk 4 yardımcı koçtan birisi olmak ona birinci sıra yardımcı koçluk denir. Bugün baktığınızda bir çok isim var. İtalya’dan Ettora Messina yıllardır orada. Şimdi Sergio Scariolo gitti. Yunanistan’dan Fotios Katsikaris, Slovenya’dan koçlar var. Neven Spahija geçmişte Atlanta’da çalıştı. Onun için artık ben Türk basketbolunun geldiği bu noktada itibariyle antrenörlerinde hedefinin bu olması gerektiğini düşünüyorum ve benim de hedeflerim arasında var ama bu biraz uzun vadeli bir süreç. Önümüzdeki 2 veya 3 yıl içerisinde olabilecek bir hedef. Şu anki en büyük hedefim Anadolu Efes ile Euroleague’de zirveye çıkabilmek" yanıtını verdi.
"KULÜPLER İÇ ÇEKİŞMELER YÜZÜNDEN YATIRIMLARINI AZALTTI"
Son yıllarda kulüp takımlarının basketbolda önemli bir ivme yakaladığını ancak sezonun şartlarına göre durumun değişebileceğini ve faaliyetlerini durduran kulüplerin Türk basketbolu için negatif bir etkisi olduğunu belirten Ergin Ataman, "Sezonun şartlarına göre değişebilir bu. Son yıllara baktığınız zaman Türkiye’de Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Karşıyaka’nın şampiyonlukları gözüküyor. Daha önceki yıllarda Anadolu Efes, TOFAŞ ve Ülker gibi takımların şampiyonluğu vardı. Bu aslında Türk basketbolunun popülaritesinin artması açısından faydalı oldu. Futbol kulüplerinin basketbola bu denli güzel yatırımlarla girmeleri hoş oldu ama maalesef daha sonra bazı kulüplerimiz bu yatırımlarını azalttılar. Beşiktaş, Galatasaray ve Karşıyaka gibi. Anadolu Efes, Avrupa basketbolunda bir ekol zaten. Bir dönem zorluklar çekti, istediklerini elde edemedi ama her zaman için iddialı bir takım. Bu sezon yeniden şampiyonluk için güçlü bir kadro kurdu. TOFAŞ bir kaç yıldır çok güzel ve akıllı yatırımlar yapıyor. Bunun meyvesini de geçen yıl final oynayarak aldı. O açıdan bence Türk basketbolunda pozitif yönler oldukça fazla. NBA’ye giden Cedi Osman, Furkan Korkmaz orada kendilerini kabul ettirmeye çabalıyor. Ersan ise orada her zaman olan oyuncumuz. Bunlar pozitif taraflar. Negatif taraflara baktığımız zaman bazı kulüplerimiz ekonomik sebepler yüzünden, bazı kulüplerimiz ise yönetim içerisindeki iç çekişmeler yüzünden ya kapandılar, ya da yatırımlarını çok azalttılar. Bu da tabii ki basketbolumuzun dünyadaki prestijini sarsıyor. 1’inci ligdeki profesyonel bir takımın bir anda basketbol şubesinin kapanması, geçmiş yıllarda burada yer alan antrenörler, oyuncular ve idareciler açısından büyük bir ayıp.
Bu konuda federasyonun artık ekonomik olarak kulüplerden teminat alması gerektiğini ve tüm çalışanların haklarını güvence altına alması gerektiğini düşünüyorum. Maalesef şu anda böyle bir kaos oluştu. Bir çok arkadaşımız mağdur durumda. Mağduriyet bu seneyle alakalı değil. Evet bu sene kulüp çekilmiş olabilir ama geçmiş yıllarda oraya hizmet eden insanların karşılığını almaması ve buna karşılıkta hiç bir teminatın olmaması çok sakıncalı. Bu Türkiye Basketbol Federasyonu’nun, dünyadaki prestijini sarsan bir durum. Bence sistemin buna mutlaka bir formül üretmesi lazım" dedi.
"HİÇ BİR ŞEY İMKANSIZ DEĞİLDİR"
Koç Ergin Ataman, sporda hiç bir şeyin imkansız olmadığını, Anadolu Efes ile Euroleague şampiyonluğunu kazanabileceğini belirterek, "Sporda hiç bir şey imkansız değildir. Önemli olan iyi çalışmak, inanmak, özgüven, kendine güvenmek ve sinerji yaratmak. Bu sadece takımın çalışması değil yönetimin, lobinin ve taraftarın o sinerjiyi yaratması son derece önemli. Bunlar olursa neden olmasın. Evet Anadolu Efes bu sene çok ciddi bir fedakarlık yaptı. Geçen yılki bütçesini % 25 oranında arttırdı yani 7.5 milyon dolarlık bütçelerden 10 milyon dolara geçti ama bu baktığınız zaman geçen yıl Euroleague’de play-off oynayan 8 takımın ortalama bütçesi 17 milyon dolar civarında, yani bunun çok altında. Bu demek değil ki bu bütçelerin altında olmak kadronun zayıf olması demek. Biz kendimize güveniyoruz. Bu yönetimin fedakarlığıyla bizde yazın çok iyi bir çalışma yaptığımızı düşünüyorum. Teknik, gözlemci ve menajer Alper Yılmaz’ın transferdeki başarısıyla çok iyi bir kadro kurduk. Onun için her şeyi hayal edebilirsiniz ama biz adım adım gideceğiz. Bizim şu anda hedefimiz play-off’lara çıkabilmek sonrasına bakacağız" ifadelerini kullandı.
"TRANSFERDE HİÇ BİR ZAMAN % 100 İSTEDİĞİNİZİ ALAMAZSINIZ"
Demirören Haber Ajansı’na (DHA) verdiği röportajda son olarak, istediği bölgelere istenilen transferlerin gerçekleştiğini aktaran Ergin Ataman, "Transferde % 100 her istediğinizi alamazsınız. Sonuçta piyasa şartları var. Bu bir borsa gibidir. Oyuncuların fiyatları bir anda yükselir ve tekrar düşer. Bazı oyuncuları kaptırabilirsiniz. Siz gidip oyunculara normal değerlerinin üzerinde fiyatlarla piyasaya girerseniz istediğinizi alırsınız ama bu da bizim gibi Türkiye’de bir çok ekonomik fedakarlıklara katlanan takımlar için çok zor. Biz hiç bir zaman panik yapmadık. Tabii ki biz bir liste oluşturup o listede 1’den 5’e kadar bir sıralama yaptık her pozisyon için. 1’inci tercih, 2’nci tercih diye ve ilk 5 tercihimizi de tutturduk diyebilirim. Bazılarında ilk tercihimizi, bazılarında ise son tercihimizi istediğimiz koşullarda alma başarısı gösterdik. Bu da yönetimimizin bir başarısı oldu" şeklinde konuştu.
Euroleague maçlarına iddaa oynamak için buraya tıklayın!
EuroLeague CANLI yayınları, sezon boyunca Nesine.com'da olacak, kaçırmayın!