Güncelleme Tarihi:
Genel menajerlik yaptığı 12 yıllık süre zarfı içerisinde Aydın Örs, Oktay Mahmuti, David Blatt ve Ergin Ataman gibi usta antrenörlerle çalıştı. Ayrı bu süreçte 150’ye yakın oyuncu ile birlikte oldu.
Bu kişi şimdilerde de 12 yıllık görevine devam eden Efes Pilsen Basketbol Takımı Antrenörü Engin Özerhun.
Özerhun, Efes Pilsen’in son zamanlardaki durumunu ve gelecekteki planlarını hurriyet.com.tr’ye açıkladı.
Tecrübeli genel menajer, takımın son durumunun Entente ile oynanacak Euroleague maçı sonrasında belli olacağını söylerken tur atlamalarının az bir ihtimal olduğunu dile getirdi.
ALİ CAN YAYCILI: All-Star organizasyonu hakkında, Sinan Güler’in smaç yarışmasından 1. ve Kaya Peker’in MVP seçilmesi ile ilgili olarak neler söyleyeceksiniz?
ENGİN ÖZERHUN: Türklerin kazanması çok hoş bir şey. Hepimizin de bildiği gibi orası tamamen şov amaçlı. Önemli olan atmosfer. Bence orada o beklenilen atmosfer sağlandı. Ortam çok güzeldi. Salon da yeni ve güzel. Sinan ve Kaya’nın isimlerinin geçmesi tabii ki güzel ama en önemlisi orada yaşanılan atmosfer. Şovun başından sonuna kadar insanlarda güzel izlenim bırakmak çok hoş.
A.Y.: Efes Pilsen Kulübü ile Rakocevic ve Nachbar arasından gergin günler yaşanıyor. Bu işin sonu nereye varacak?
E.Ö.: Nachbar ile başlamak istiyorum. Nachbar ile iletişimsizlik filan yok. Bazı gazetelerde çıkan haberler bazen gerçeği yansıtmıyor. Real Madrid yalnızca Nachbar’ı istemedi. Kadrolarında yer veremedikleri oyuncu Helvel’i almamız koşulu ile Nachbar’ı değişebileceklerini söylediler. Ancak bizim Helvel’i almak gibi bir düşüncemiz yok. Nachbar tabii ki bekleneni veremedi. Real Madrid’ten gelen teklif sıcak değil. Bizim planlarımızda Helvel’i almak yok.
Rakocavic’e gelirsek, o da bekleneni veremeyen bir oyuncu. Olympiakos maçında büyük bir risk ile oyuna aldı ama genç bir oyuncunun yapmayacağı bir hatayı yaptı. Avrupa sayı kralına hiç yakışmadı. Böyle bir maçta da Ergin bunu kaldıramadı doğal olarak. Rakocavic kendisini savunma mekanizması içinde sanıyor. Açıklamaları da pek hoş olmadı.
A.Y.: Ergin Ataman ile sizin aranız nasıl? Takımın Ergin Ataman’lı geleceği nedir?
E.Ö: Gazetelerde çıkan ‘Ergin Ataman’ın yerine Svetislav Pesic getirilecek haberleri tamamen yalandır. Hatta siteden de bir açıklama yaptık. Zaten şu süreçte az da olsa bir maça gidiyoruz. Yenmemiz anormal bir şey değil. Ritas’ı Malaga’nın yenmesi çok kolay değil, az bir ihtimal. Durumumuz Perşembe günü belli olacak, bizde değerlendirmemizi o zaman yaparız. Sadece antrenör olarak demiyorum, oyuncusu, yöneticisi… Ancak şu an için öyle bir durum yok.
A.Y.: Dışardan bakıldığı zaman Efes Pilsen diğerlerine göre biraz farklı. Ne yaşanıyorsa kulübün içinde kalıyor. Dışarı sızmalar pek fazla olmuyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Bu bir avantaj mı?
E.Ö.: Bunun iyi yönü de kötü yönleri de var. Biz her zaman eleştirilere çok açık bir kulübüz. Bunun iki nedeni var. Buradaki yapıyı herkes az çok biliyor. İyi tarafı bir gelenektir. Ancak bazen de dezavantajları oluyor.
A.Y.: Efes Pilsen’de olduğunuz zaman zarfı içerisinde hiç keşke dediğiniz oldu mu?
E.Ö.: Evet oldu. Eski pişmanlıklardan ders almanın gerekliliği var. Bir çok zaman çok hızlı bir dinamik içinde yaşıyoruz. Her kulübün dezavantajı var. Vitrin her zaman A takımdır. Özellikle aldığınız yabancı oyuncularda bu durum yaşanıyor. İspanya’da İtalya’da iyi oynayan bir oyuncunun Türkiye’de aynı şekilde olmadığı görünüyor. Örneğin Nachbar, Efes’e geldi de basketbolu mu unuttu? Bu durumun Ergin’le de bir ilgisi yok. Ergin, Litvanya milli takımının başında olsaydı Nachbar oradaki gibi oynardı.Burada hepimizin hataları var. Nachbar Avrupalı bir insan. Buraya uyum sağlamakta zorlanıyor. Keşke Nachbar buraya daha hızlı hücum sağlasaydı. Keşke almasaydık demek fazla nankörce olur.
A.Y.: Efes Fan Card ile ilgili bir haber çıktı. Eski başarılı oyunculara dağıtılan bu kart, Doğan Hakyemez ve Mehmet Dövüşken’e verilmedi şekilde. Bu isin aslı nedir?
E.Ö.: Kart işini biz değil pazarlama yürütüyor. Böyle bir şey olmasına imkan yok. Maçta bu kartı dağıtanlar arasında doğan ağabey ve Mehmet’in olmaması sorun olmuş olabilir ama kesinlikle onlar ayrı tutuldu diye bir şey olamaz.
A.Y.: Ligimizdeki yabancı kontenjanı hakkında neler söyleyeceksiniz?
E.Ö.: Ben durumu tam olarak anlatamıyorum. Şimdi dünya basketbolu çok iyi noktalara gitmiyor. Kimse oyuncu yetiştirmeye fazla zaman ve para harcamıyor. Basketbol, futbol gibi mantıklı şekilde yürümüyor. Yabancı oyuncu Avrupa’da daha iyi yetişiyor. Başka ülkelerden NCAA’e giden genç oyuncu sayısı arttı. Amerika’ya gidiyorlar, birazda eğitim alıyorlar. Örneğin Enes Kanter. Fener bu oyucudan yararlandı mı? Hayır. Peki yapılan yatırım ne oldu. Sıfır. Böyle olunca ne oluyor. 3 Türk 1 Amerikalı falan çok tuhaf şeyler. Böyle olunca Türk oyuncularda belli takımlarda belli paralara oynuyorlar. Orası onlar için garanti yer oluyor. Mesela Siena – Fenerbahçe maçında baktım, sahada İtalyan yok. Ancak fark açılınca 2 genç aldılar oyuna. Türkler yerleri garanti olunca takıma olan katkıları azalıyor. Ben de isterim 1 yabancı olsun ama 18 yaşındaki bir oyuncu ben Amerika’ya gidiyorum diye karşıma gelmesin.
A.Y.: Turgay Demirel ve ekibinin performansını nasıl buluyorsunuz?
E.Ö.: Kulüplerin liglerdeki taleplerine biraz daha dikkat edilmesi. Fikstürlerin daha iyi yapılması gerekir. En iyi maçların futbolun olmadığı zamana getirilmesi gerekir. Geçenlerde 7 maç Çarşamba günü oynandı. Hafta içi oynandı. Bu tarz şeylere daha fazla ilgi gösterilmeli. Örneğin bizim fikstürde biz 3 büyükler, Türk Telekom ve hatta Banvit’le arka arkaya oynadık. 2 Antalya takımı ile ve 2 Bursa takımı ile üst üste oynadık. Bu olanlar fazla üzerinde durulmadığını gösteriyor.
A.Y.: Galatasaray’da yaşanan Cemal Nalga skandalı sonrasında sarı-kırmızılı takımın silinen 5 puanı geri verildi. Bu durum hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
E.Ö.: Bu benim beklediğim bir durumdu. Tamam diğer cezaları anladık ama -5’i anlayamadık. Beynime sindiremedim.
A.Y.: Kerem Gönlüm, hak mahrumiyeti cezası bittikten sonra Efes Pilsen’de kaldığı yerden devam edecek mi?
E.Ö.: Bu bir süreçtir. Türkiye’deki hukuk sonuçlandı ama WADA ve CAS’ta neler olacak bilmiyorum Biz her zaman Kerem’in yanında olacağız ama bu nasıl tezahür eder bilemiyoruz.
A.Y.: Unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
E.Ö.: Tabii ki Koraç Kupası 1996. Bu bir anı mıdır bilemiyorum ama hiç unutamıyorum. Çok uzun bir süreçti. Tabii unutamıyoruz. 15 sayı geriden gelip maç kazanmamız. Ne olursa olsun o zamanları asla unutamam. Türk basketbolu içinde çok önemli bir zamandı.