Güncelleme Tarihi:
Türk tenisi çok önemli bir virajı aştı. Dünya Şampiyonası niteliği taşıyan ‘‘Federation Cup’’ Federasyon Kupası'nda Avrupa, Afrika zonunda birinci kümeye yükseldi. Davis Kupası gibi bayanlar için düzenlenen Federasyon Kupası da gruplar halinde organize edilmektedir. 13 takımlık Dünya grubunda, teniste en ileri düzeyde bulunan 13 ülke yer alıyor. Dünya grubundan sonra da diğer iki grup geliyor. İşte Bayan Tenis Milli Takımımız, dünya grubundan sonraki gruba geçmiş bulunuyor. Bu, Türk tenis tarihindeki en büyük aşamalardan biri olarak kabul ediliyor.
Çok zor virajı döndük. Ama düz yola çıktığımızı söylemek mümkün değil. Çünkü bu grupta çok güçlü ülkeler yer alıyor. Onların arasından sıyrılıp dünya grubuna yükselmemiz bugün için hayale varan bir iyimserlik olur. Yol uzun, virajlı ve yokuş yukarı devam ediyor. İlk hedefimiz birinci kümede kalmak olacak. Ancak onun da hiç kolay olmadığını kesinlikle vurgulamak gerekiyor.
İspanya'daki 2.Grup müsabakaları sonunda bizimle beraber İsrail, Fas ve Macaristan birinci lige yükselirken, Danimarka, Portekiz, Gürcistan ve Yugoslavya 2.lige düştüler. Görüldüğü gibi her yıl dört takım bir üst gruba yükselirken, dört takım da düşüyor. Dört takımlık kontenjan yükselmek için ne kadar avantajsa, düşme yolunda da o kadar büyük bir handikap olmaktadır.
Büyük bir mutluluk yaşarken, gerçekten büyük bir başarı kazandığımıza inanırken, yukarıda karamsar görünümlü tabloyu neden çizdik?
Gerçeklerin herkes tarafından bilinmesinde yarar olduğuna inanıyoruz. Türk Bayan Milli Takımı'nın antrenörü olarak sevinçliyim. Grup birinciliğinden onur duyuyorum. Bize bugünü yaşatanlara, başta yöneticilere teşekkür borçluyuz. Kulüp yöneticileri bu çocukları yetiştirdiler. Federasyon elindeki olanakları sonuna kadar en iyi şekilde kullandı. Bu işbirliğinin sonunda tenisçilerimiz de çok iyi hazırlanıp, çok çok iyi oynadılar ve inanarak başarıya imza attılar. Gülberk Gültekin, Duygu Akşit Oal, Merve Asımgil, Seden Özlü ve ilk aday kadroda yer alan Deniz Emre, Türk tenisinde pioner (öncü) olarak anılacaktır.
Hürriyet spor yazarı olarak olayı yorumladığımız zaman da objektif olarak olayı ortaya koymak istedik. Makedonya, Malta, Cezayir ve İrlanda galibiyetleri ile gelen grup birinciliğinin gelecek için ne ifade ettiğini anlatmaya çalıştık. Demek istediğimiz açıkça şu; bugün Türk tenisi bir noktaya varmış bulunuyor. Geçen yıl erkek takımımız 3.grupta birinci olup 2.gruba atlamıştı. Bu yıl kızlarımız birinci lige yükselme başarısını gösterdi. Artık her maçı kaybeden, her rakip karşısında ezilen bir Türk tenisi yok. Önemli olan bu. Türk tenisi, medyada devamlı yer alan ‘‘Tenisçilerimiz yine yenildiler’’ klasik başlığını çöp kutusuna attı. En çok buna sevinmeliyiz.