Güncelleme Tarihi:
ONU, sevgili Behbut CEVANŞİR'i herkese bir kere daha anlatmak istiyorum. ‘‘Demek dünyada, daha doğrusu Türkiye'de böyle adamlar da varmış’’ diyeceklerin sayısının artmasını diliyor içimden bir duygu. Böylece acımızı paylaşacakların çoğalacağına sanıyorum sanki. Kafamızın içindeki bir CD'de Orson WELLS'in ünlü şarkısı durmadan aynı dizeleri tekrarlıyor, ‘‘Ben gençliği biliyorum... Siz yaşlılığı bilmiyorsunuz...’’ Sanırım Türkiye'de de bir özdeyiş vardır, ‘‘Gençler bilse... İhtiyarlar yapabilse...’’
İşte sevgili başkanıma ayrıcalıklı bir kişilik kazandıran, çok ender bulunan özelliği buradaydı. O hem yaşlılar gibi biliyordu, hem de gençlerin enerjisi ve ‘‘delikanlılığı ile yapabiliyordu.’’
Yıllar sinema şeridi gibi gözlerimizin önünden geçiyor. TED'i nereden alıp, nerelere taşıdı... Taksim'deki kulüp, belediyenin dev makineleri ile yerle bir olurken, çok kişi, ‘‘Koca TED de göçtü gitti, bu darbenin altından kalkılmaz’’ diye düşünmüştü. Ama CEVANŞİR Başkan, adının anlamı gibi savaştı. ‘‘Cevanşir, genç aslan’’ demek. Çok gururlu bir insan olduğu halde, kendi için asla yapmayacağı fedakarlıklara inanılmaz bir sabır ve özveriyle katlandı. Belediye yetkililerinin kapılarında saatlerce beklemeye bile tahammül etti.
KALP NAKLİ YERİNE VÜCUT NAKLİ
En zor dönem Taksim'deki tesisin yıkılmasıyla, Tarabya'daki tesisin yapılması arasındaki süreçti. Bu beş yıl boyunca TED, Levent'teki küçük bir villada yaşadı. Burası TED'in kalbiydi. Hani ameliyatlarda vücut dışında tutulup, sonra takılan kalp gibi... Ameliyatlarda kalp değiştirilir veya onarılır. Gerçek yaşantısında çok büyük bir doktor olan Başkan, TED operasyonunda kalbi muhafaza etmiş, yok olan vücut yerine, çok daha mükemmel bir vücut yaratıp ona yerleştirmişti.
Bu süre içinde TED'in sportif yaşantısını da hiç aksatmadan, inanılmaz bir başarı ile sürdürdü. TED hep Türkiye Şampiyonu olarak kaldı. Bireysel şampiyonlukları yine TED tenisçileri elde etti. Uluslararası turnuvaların yapılmasına öncülük etti. Bir felaketin enkazı üzerinde, böyle bir zafer kazanacak, bir başka yöneticiyi ben düşünemiyorum. Pek çok insan aynı şekilde düşündüğü içindir ki yıllarca ‘‘Değişmez Başkan’’ olarak kaldı. Onu en acımasız şekilde eleştirenler bile başkanı değiştirmeyi bir kez olsun düşünmediler.
Bundan sonra da tenis adına bir şey yaparken, ‘‘Acaba Behbut Abi ne diyecek?'' diye düşünmeye ve kendimize ona göre yön vermeye devam edeceğiz.