Güncelleme Tarihi:
1990 yılından bu yana resmi tenis maçlarında kule hakeminin yetkisinde bulunan ‘Üç ihtar’ kuralı uygulanmaktadır. Tenisçinin saha içerisinde kendisini ‘ifade etme’ tarzı (raket atma, aşırı sinirli bağırmak, hakeme hakaret vs.) kontrol dışına çıktığı takdirde hakem önce SÖZLÜ UYARI daha sonra PUAN CEZASI ve aşırı duramlarda da oyuncuyu DİSKALİFİYE etme hakkına sahiptir.
Profesyonel tenisin ilk basamağı sayılan Satellite turnuvalarında üç ihtar kuralı çok sık tatbik edilir. Genelde hakemler bu tarz müsabakalarda oyunculara fazla müsamaha göstermezler.
DİSKALİFYEYE ÇARE
Fakat asıl büyük para ödüllü turnuvalarda hakemlerin işi hayli zordur. Maç süresince tenisçilerin psikolojisine ve maçın ‘havasına’ hakim olmalıdırlar. Yanlış veya tereddütlü verilmiş bir karar seyirciyi oyuncuyu ve turnuva organizasyonunu olumsuz yönde etkileyebilir.
Profesyonel Tenisçiler Birliği yani ATP konu ile ilgi 2000 yılında şöyle bir yöntem planlamaktadır:
Tenisçiye önce sözlü bir ihtar verilecek, daha sonra puan cezası, kontrol dışı davranışlara devam ederse oyun (game) cezası verilecek. Oyuncunun müteakip itirazlarındaç ise game cezaları devam edecek. Diskalifiye son çare olarak uygulanacaktır.
Amaç oyuncunun kort içi davranışlarını daha serbest ve relaks hale getirmek. Bu da izleyiciye daha zevkli ve eğlenceli maç seyretme imkanı sağlayacaktır.