Güncelleme Tarihi:
Melkon Taşcıoğlu... Bir dönemin efsane takımlarından Vefaspor’un en eski taraftarlarından biri… Taşçıoğlu, takımına o kadar çok bağlı ki, halen gençlik yıllarındaki enerjisiyle maçları tribünden takip ediyor. 83 yaşında olmasına aldırmadan yağmur çamur deplasman demiyor ve Vefaspor'un her maçına gidiyor... Kapı zilinden, evdeki eşyalarına kadar her şey yeşil beyaz emektar taraftarın...
Eskiden dostluk vardı
Maç esnasında hop oturup hop kalkan Vefaspor'un emektar takipçisi, sık sık eski günleri yad etti. Türk futbolunun geçmişini ve bugününü değerlendirdi. "Eskiden Vefalısı, Beşiktaşlısı, Fenerbahçeli ve Galatasaraylısı kol kola maç izlemeye giderdi. Bir taraf yenilince diğeri ona ufak ufak takılırdı. Kimse kavga etme ihtiyacı duymazdı" diyor... Taşçıoğlu, "Vefaspor'a olan aşkım çok küçük yaşlarda başladı. Şimdi torunumla birlikte Vefaspor'u takip ediyoruz. Her maçına geliyoruz. Ona bu sevgiyi aşılamak beni çok mutlu ediyor" diye konuşuyor.
Hayatım zehir olmuştu
Ömrünü yeşil beyaz renklere adadığını da sözlerine ekleyen Melkon Taşçıoğlu, "Düğünüm bile Vefa'ya olan sevgim sebebiyle bana zehir olmuştu. Hazırlıklar sebebiyle maçına gidememiş, Fenerbahçe ile oynanan karşılaşmayı radyodan dinleyebilmiştim. 5-0 yenildiğimiz maçta 3 golü Lefter atmıştı. O mücadelenin bana yaşattıklarını ölene kadar unutmayacağım. Bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum" ifadelerini kullandı.
Uğruna ölümden döndüm
Vefaspor'un Beykozspor'la oynadığı bir maçta, bir önceki mücadelede Vefaspor bayrağı yakan rakip taraftarların arasına daldığını belirten Taşçıoğlu, "Polis araya girmese beni linç edeceklerdi. Bir anlık sinirle Beykoz taraftarlarının arasına daldım. Bir baktım arkama, kimseler yok... Canımı son anda kurtardım" diye devam ediyor sözlerine...
Abdullah Avcı'nın kalitesi belliydi
* A Milli Takım hocamız Abdullah Avcı da Vefa'dan yetişti. Onu izleme şansınız oldu mu?
- Evet birçok maçını izledim. Abdullah Hoca çok yetenekli bir oyuncu değildi. Fakat saha içinde arkadaşlarına sürekli el kol hareketleriyle taktik verirdi. O zamandan belliydi büyük bir hoca olacağı ve bu günlere geleceği...
Aşkı 'vitrinde' başladı
* Vefaspor sevginiz nasıl doğdu?
- 14 yaşındaydım o zamanlar Beyazıt’ta kunduracı çırağıydım. Yolumun üstünde bir fotoğrafçı vardı. Vitrinlerinde yeşil beyaz çubuklu Vefaspor’un resimleri asılıydı. Her geçtiğimde büyük bir hayranlıkla bakardım. Böylece içimdeki yeşil beyaz Vefaspor aşkı başlamış oldu. Herkes sorardı neden üç büyüklerden birisi değil diye... Cevabım ise 'Üç büyükleri herkes tutar, biz mağdurun yanındayız' olmuştur her zaman.
* Vefaspor sizi en çok hangi sezon sevindirmişti?
- Ön plana çıkan bir sezon yoktu ama ara sıra üç büyüklerden birisini yendiğimizde bayram ederdik. Çünkü üç büyükler bize puan kapısı olarak bakarlardı. Sağolsun oynayanlar bazı zamanlar üç büyükleri dize getirerek o sevinçleri yaşatmıştı bizlere.
En iyisi Galip Haktanır'dı
* Sizce Vefaspor’un en iyi oyuncusu kimdi?
- O dönemde Galip Haktanır vardı. Lakabı Kör Galip'ti. Futbolculuk yaşantısını Vefaspor’da geçirmişti ve canını dişine takarak yürekten oynardı. Böyle oyuncular günümüzde artık azaldı.
İçimiz kahroluyor
* Vefaspor’un şuanki durumu hakkında neler söylemek istersiniz?
- Şuanki durumu içler acısı. Kahroluyoruz ama elimizden desteklemekten başka bir şey gelmiyor. Başkanımız Mesut Baran’dan çok memnunuz. Maddi manevi desteklerini esirgemiyor. Fakat çok başarılı iş adamlarımız var. Onlar da takıma sahip çıkmalı. Böylece daha kaliteli kadro kurulur ve eski günlerimize döneriz.
* Başka takıma sempati duydunuz mu hiç?
- Beşiktaş’ı da takip ederim ama benim gözbebeğim her zaman Vefaspor’dur..
Tüm taraftarlar kardeşti
* Eskiden maçlar nasıl geçerdi?
- Bizim zamanımızda maçlar çok güzel geçerdi. Vefalısı, Beşiktaşlısı, Fenerlisi kol kola maçlara giderdik. Galip gelen takım taraftarı tatlı tatlı takılırdı mağlup olana. Ne kafa yarılırdı ne kavga çıkardı.
Düğünüm zehir olmuştu
* Unutamadığınız maç hangisi?
- Düğünümden 1 gün önce maça gidememiştim radyodan takip ediyordum. Fenerbahçe’yle karşılaşıyorduk. 5-0 yenildik. Lefter 3 gol atmıştı. O maçı ve bana yaşattığı hüznü hiç unutamam.
Vefa Stadı, benim cennetimdi
* Başka maçları da takip etmeye gider miydiniz?
- Torunum Narek beni Fenerbahçe’nin maçlarına götürürdü. Ama Vefa Stadı'ndan aldığım zevki hiçbirinden alamadım. Hatta torunum, bana “Dede gel seni Fenerbahçeli yapalım” diyordu ama ben takımımdan vazgeçmeyeceğimi söylerdim her defasında...