İsmail ER
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2007 00:00
Sheriff maçında sürpriz biçimde 90 dakika forma giyen genç orta saha oyuncusu, müthiş futboluyla takımının yeni transferlerini gölgede bıraktı.
BEŞİKTAŞ’ın yeni transferleri
Rüştü, Cisse ve
Tello, ciddi anlamdaki ilk sınavlarını önceki akşam Sheriff takımı ile oynanan Avrupa Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turu maçında verdi. Kaleci
Rüştü, iki önemli kurtarış yaparak klasını gösterirken,
Cisse vasat,
Tello ise etkisizdi. Bu isimlerin yanı sıra, alt yapıdan yetişen üç genç isim;
Serdar Özkan, İbrahim Kaş ve
Batuhan Karadeniz de Sheriff karşısında forma şansı buldular. Beşiktaş’ın 1-0’lık üstünlüğüyle sona eren 90 dakikanın yıldızı
Serdar Özkan oldu. Teknik direktör
Ertuğrul Sağlam’ın sürpriz biçimde ilk 11’de görev verdiği 20 yaşındaki orta saha oyuncusu,
Tuncay Şanlı’yı andıran futbol stili ve fiziğiyle göz kamaştırdı. Yine sürpriz biçimde ilk 11’de forma giyen
İbrahim Kaş’la birlikte sağ kanatta görev yapan
Serdar Özkan, sadece bu kulvarda değil, sahanın her tarafında müthiş işler yaptı. Genç futbolcu o kadar başarılı işler yaptı ki, herkes,
"Beşiktaş’ın en iyi transferi Serdar Özkan" görüşünde birleşti. Daha ilk ciddi sınavında izleyenleri böylesine büyüleyen genç futbolcuya, kendisini anlatmasını istedik. İşte kendi ağzından
Serdar Özkan...
"Beşiktaşlıyım" dedim boş mukavele imzaladım
1987 yılında Düzce’de doğdum. 2000 yılında Beşiktaş’ın alt yapısında oynarken, dönemin yönetim kurulu üyesi
Hüseyin Mican’ın tavsiyesi üzerine beni profesyonel yapma kararı aldılar. Profesyonel sözleşme için yöneticiler annem ve babamla iki gün süren toplantılar yaptılar. En sonunda ben ailemi,
"Ben Beşiktaşlıyım. Bu işi bu kadar uzatmayalım" diyerek ikna ettim ve boş sözleşmeye imza attım.
Gençlerbirliği’nden
Okan Koç’un transferi sırasında
İlhan Cavcav, Okan’a karşılık beni,
Ali Öztürk’ü ve
Bülent’i istedi. O zamanlar PAF takımında oynuyorduk.
Hüseyin Mican, "Serdar Özkan gönderilirse istifa ederim" diye ikinci başkan
Hüsnü Güreli’ye rest çekince, Beşiktaş’ta kaldım.
Serdar Kurtuluş, Fenerbahçeli
Gürhan Gürsoy, Galatasaraylı
Cafercan ve
Uğur ile Genç Milli Takım’da oynadım. Toplam olarak milli takımlarda 70 kez forma giydim.
Beşiktaş alt yapısındaki ilk hocalarım
Ekrem Örenç, Tekin Aslan, Mehmet Ekşi ve
Ömer Gülen idi. Alt yapı bizim için sadece bir futbol okulu değil iyi bir üniversite oldu. BEFA diye bir kuruluş bizim psikolojimizle ve özel yaşamımızla yakından ilgilendi, yol gösterdi.
Lucescu tekniğimi beğendi ama inanmadı Lucescu Beşiktaş’ta iken A takıma alındım ama yeterince şans bulamadım.
Lucescu, tekniğimi beğeniyordu ama nedense bana inanmıyordu. Beşiktaş’ta şans bulamayınca İstanbulspor’a, oradan da Akçaabat Sebatspor’a kiralık gittim.
Jean Tigana beni büyük umut diye A takıma aldı. Paris kampının en iyilerinden biriydim. Ama bir kez bile yüzüme bakmadı. Bir teknik adam oyuncu kazanmasını bilmeli. Benim eksiğim varsa, bunu yüzüme söylemeli ve bizleri eğitmeli.
Tigana da beğenmeyince kiralık olarak Samsunspor’a transfer oldum. Orada çok iyi bir sezon geçirdim. 8 asist yaptım.
Hocamız Ertuğrul Sağlam bize,
"Ben formayı kimseye vermem. Çalışıp alacaksınız" dedi. Ben de çok çalıştım ve formamı aldım.
Sağlam benim gibi gençlere güven aşıladı. Beşiktaş gibi büyük takımda olmanın havasını yaşattı.
Sergen Yalçın ve
Nihat Kahveci idolüm. Hedeflerim çok büyük. Beşiktaş’ı bu yıl şampiyon yapmak ve ardından İngiltere Premier Ligi’ne gitmek istiyorum.