Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe'de futbolu bıraktıktan sonra sportif direktörlük ve teknik direktörlük yapan, Sarı-lacivertli takımdan ayrılınca Başakşehir'i çalıştıran ve şu anda Ankaragücü'nün başında olan Emre Belözoğlu, TRT Spor'da yayınlanan 'Daha Daha' isimli programda açıklamalarda bulundu.
Belözoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Burada büyük bir camia var. İmalatı Harbiye, Kurtuluş Savaşı'ndan itibaren burada silah üretimi yapan öğrencilerin kurduğu çok önemli bir geçmişi olan, önemli ve büyük bir camia. O taraftarın sahaya verdiği baskıyı düşündüğünüzde çok önemli bir kulüp olduğunu düşünüyorum. Birkaç görüşme sonrasında karar verdim. Geldiğim günden beri Ankara'yı, Ankaragücü'nü çok sevdim. Beklenti ve baskı beni besleyen duygular. Bu baskıyla, başarı merkezli yaşantıyla mücadele etmeye alışığım. Sadece biraz sabır gerektiren bir süreç var. Ankaragücü mirası olan bir kulüp ama doğru yönlendirmesi gereken bir mirası olan bir kulüp. Yolumuz uzun, daha sabırlı olursak önemli işler başaracağımızı düşünüyorum.
BİR GÜN GALATASARAY'I ÇALIŞTIRIR MI?
Galatasaray, bende emeği olan değerli insanların olduğu bir camia. Çok büyük konuşmanın Türkiye'de yeri var ama ben şu an zamanı olmadığını düşünüyorum. Hayat ne getirir bilemeyiz. Ben Galatasaray'ın başında Okan Buruk'tan sonra Arda Turan, Selçuk İnan'ı görmek isterim. Onları oraya daha çok yakıştırırım. Bugünlere gelmemde en büyük vesile olan kulüp Galatasaray'dır. Orada beni yetiştiren hocalarım. Galatasaray, bana hakkı olan bir camiadır. Ancak Fenerbahçe gönlümdeki en büyük takım, gönlümde yaşattığım her zaman iyi olmasını istediğim yegane camialardan birisi.
"SON NEFESİME KADAR FENERBAHÇE"
Türkiye'de bir gün büyük takım çalıştıracaksam Fenerbahçe olmasını isterim. Eğer olmazsa benim için hayatın sonu değil. En büyük hedefim teknik direktörlük hayatımın uzun bölümünü Avrupa'da geçirmek istiyorum.
Fenerbahçe taraftarları beni çok sevdi, ben de onları çok sevdim. Son nefesime kadar Fenerbahçe'nin bendeki yeri farklı olacak. Bazı şeyler ülkemizde ne yazık ki çabuk unutuluyor. 8 9 sene oynadık kaptanlık yaptık. 3 Temmuz'u yaşadık. En zor günde savaşmaktan geri durmadık. Ben Fenerbahçe'nin ta kendisiyim diyebilecek birkaç oyuncudan biriyim.
"22 YAŞINDA ATLETICO MADRID'E GİTSEYDİM TÜRKİYE'YE DÖNMEZDİM"
32 yaşında tanıştığım Atletico Madrid serüveniyle 22 yaşında tanışmış olsaydım, o zaman Türkiye'ye dönmezdim. 38 yaşına kadar rahatlıkla Avrupa'da oynayabilirdim.
"TÜRKİYE'DE ŞÖHRETİN KARŞILIĞI ALGIDAN İBARET"
Türkiye'de şöhretin karşılığı birçok kez algıdan ibaret. Algı, her zaman gerçeğin önüne geçiyor. Bununla mücadele edemeyeceğimi, bunun boş bir hayal olduğunu gördüm.