"Emre Belözoğlu Fenerbahçe için mükemmel bir lider, Mourinho bile olsa..."

Moderatör: Adil DEMİRÇUBUK - 1- Lider Beşiktaş, Kasımpaşa karşısındaki beklenmedik mağlubiyetle çok büyük bir avantajı elinden kaçırdı. Sergen Yalçın özellikle oyuncu tercihleriyle eleştirildi. Siz nasıl değerlendirirsiniz?

MEHMET ARSLAN

SERGEN YALÇIN'A HAKSIZLIK

Katılmayacağım tek konu Sergen Yalçın eleştirisi olur. Bir onun elindeki oyuncuların gelişimine bakın, bir de diğer takımlara.

BİR: Bu kadro asla Yalçın’ın onay verdiği kadro değil.

İKİ: Bu kadro Yalçın’ın teknik adamlığıyla zirvede kalmış bir kadro.

ÜÇ: Cenk’in transferine, ‘Hazır değil’ diyerek karşı çıkan o.

DÖRT: İlk puan kaybında hedefe konan isim de o. Bu haksızlık.

UĞUR MELEKE

SAĞ AÇIKTA ADEM LJAJIC'E GÖREV VERİLEBİLİRDİ

Başarı zehirli bir şey. Bence Sergen Yalçın da kendi başarısından bir miktar zehirlenmiş görünüyor. Kısıtlı bir kadroyla nisan ayına kadar harika işler yaptı. Ama bu onu belli ki inandıklarına tapma hatasına düşürdü. Gökhan başlayacak durumda değilse pekala Ljajic’i sağ açığa koyabilir; en azından Rosier’nin sağ bek performansından mahrum kalmazdı. Ljajic, Euro 2020 elemelerinde milli takımla Lüksemburg maçında sağ açık, Ukrayna önünde de sol açık oynadı zira.

GÜNTEKİN ONAY

BAŞAKŞEHİR MAÇINDAN BERİ BEŞİKTAŞ'TA DÜŞÜŞ VAR

Sergen Yalçın’ın eksikler nedeniyle eli kolu bağlıydı ancak yine de sağ bekte Necip yerine Rosier ile baş lamış olsa oyun pratiği bu kadar sekteye uğramazdı. Siyah beyazlılar hâlâ avantajlı. Alanyaspor ve Erzurum maçlarını kaza nırlarsa kalan 8 maçta hedefe yaklaşacaklar. Ancak milli aranın ardından birçok oyuncu formda dönmedi. Başakşehir ile oynanan kupa maçının ikinci devresinden itibaren takımda bir düşüş olduğu ortada.

"GALATASARAY FİZİK KALİTE OLARAK ÜST SEVİYEDE BİR TAKIM DEĞİL"

2 - Galatasaray son 5 maçta 11 puan kaybederek yarışta ağır yara aldı. Skor tabelası bir yana, futbol olarak da beklentilerin çok 2 altında kaldı. Bu bir aydaki düşüşün ana nedeni sizce nedir?

MEHMET ARSLAN

GALATASARAY 3. OLUR

TERİM: Teknik adamlığı ve liderliği tartışılmaz. Ama bir dönem Mustafa Denizli’nin ifade ettiği gibi, teknik
adamlar formsuz bir süreç yaşayabilir. Terim formsuz bir süreç yaşıyor.

OYUNCULAR: G.Saray’ın oyuncu kalitesi rakiplerinin altında. İşin ilginç yanı gelişme gösteren de yok. “Bu takımdan kaç oyuncuyu F.Bahçe’de görmek isterseniz?” desem, yanıt veremezsiniz.

YÖNETİM: Galatasaray’da şampiyonluk değil, adeta seçim döneminde kimin başkan olacağı daha önemli sanki. Çünkü içten içe tüm camia bu takıma inanmıyor.

SONUÇ: Galatasaray bu ligde ancak üçüncü olur diye düşünüyorum.

UĞUR MELEKE

İDEAL 11'İNİ HALA BULAMADI

Rize ilk yarısında karo orta sahalı 4-1-3-2 başladılar. İkinci devrede iki klasik kanatlı 4-4-2’ye döndüler. Hatay maçına 4-1-4-1 başladılar, Donk’un partneri Gedson’du. Maçı stoperde Şener’le 4-4-2 dizilişiyle bitirdiler. Bu dört devrenin hepsinde G.Saray’ın rakipleri daha iyiydi ve skor olarak da gerekeni aldılar. Ligin 33’üncü haftasının içindeyiz ama Galatasaray ideal dizilişini bulamamış. İdeal oyununu bulamamış. Bu yenilgiler normal.

GÜNTEKİN ONAY

CESUR OYNAYAN HER TAKIM ONLARA PROBLEM YARATIR

Galatasaray fizik kalite ve atletizm olarak üst seviye bir takım değil. Özellikle topu iyi kullanan ve çok koşan rakipler karşısında zorlanıyorlar. Orta alanda rakibi bozma ve top kazanma konusunda yeterli sertliğe sahip değiller. Oyun insiyatifini ve topun kontrolünü kendilerine bırakan takımları kolay geçebilecek bir kadro yapıları var. Cesur ve tehditkar futbol sergileyen her takım Galatasaray'a problem yaratabilir.

3 - Emre Belözoğlu’nu teknik direktör olarak ilk sınavında nasıl buldunuz? Oyun taktiği, kadro seçimi ve müdahaleleri nasıldı. Fenerbahçe’de sizce kayda değer bir değişim var mıydı?

MEHMET ARSLAN

TEKNİK ADAMLIK İÇİN SADECE FUTBOLU BİLMEK YETMEZ

Emre Belözoğlu’nun futbol bilgisi tartışılabilir mi? Ama teknik adamlık için sadece futbol bilgisi yeterli değildir; oyuncu yönetimi, başkan yönetimi, liderlik gibi çok daha farklı alanlarda da kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bu birikim Belözoğlu’nda fazlasıyla var. Önemli olan bunu sahaya yansıtmanız. İlk maçta değil Belözoğlu’nu, yerine Jose Mourinho’yu getirseniz bundan fazlasını yapamazdı. Takım olmak; birlikte düşünmeyi, hareket etmeyi ve çalışmayı gerektirir. Bunun için de zamana ihtiyacınız var.

SONUÇ: Emre Belözoğlu mükemmel bir teknik adam mı, göreceğiz. Ama Fenerbahçe için mükemmel bir lider.

UĞUR MELEKE

BELÖZOĞLU DOĞRU TEŞHİS KOYDU AMA SAHAYA YANSITAMADI

Belözoğlu’nun maç öncesi demecini izledim, aslında farklı şeyler vadediyordu o konuşma. “Ligde 13-14 takım benzer oyun oynuyor ve biz de bu müsabakalarda fark yaratmalıyız” dedi kısaca. Teşhis kesinlikle doğru. Erol Bulut döneminde iç sahada 6 yenilgi alınmasının sebebi buydu zaten. Bulut’un bir deplasman oyunu vardı, ama domine etmesi gereken maçlarda arıza veriyordu. Ancak sahada Belözoğlu’nun bahsettiği türden bir değişim henüz göremedik. En azından şu 4-1-4-1 ezberinden vazgeçer ve mesela karo orta sahalı 4-1-3-2’ye döner diye beklemiştim ben.

GÜNTEKİN ONAY

BU OYUN DİĞER MAÇLARA YETMEZ

Fenerbahçe, lig sonuncusu karşısında çok bocaladı. Denizlispor, Süper Lig’in deplasmanda en az puan alan takımı ve son 5 deplasman maçında bırakın puan almayı, gol dahi atamadı. Böyle bir rakip karşısında kazanması son derece doğal. Emre Belözoğlu, tempo, baskı ve topun hızını artırmalı. Denizlispor karşısında zorlanan bu oyun diğer rakipleri yenmek için kesinlikle yeterli olmaz. Özellikle hücumda farklı opsiyonlar ve çözümler gerekiyor.

"LİGİMİZDEKİ YILDIZ SAYISI SON DERECE AZALDI, ÇOĞUNLUK VASATLAŞTI"

4- Geçen sezon Sörloth, bu sezon da Aboubakar tek başına ligin kaderini tayin ediyor. 11 kişiyle oynanan bir oyunda sadece 1 kişinin bu kadar etkili olması, ligin seviyesi için bir gösterge değil midir?

MEHMET ARSLAN

BU İKLİMDE BU KADAR

Türkiye Ligi'ni tartışacaksak bunu golcüler üzerinden okumak haksızlık. Bu kadar kısır bir futbol ikliminde bundan fazlasını beklemek de... Kötü yönetilen, borç batağına düşürülmüş ama her başarısızlığı hakem, medya vs. gibi unsurlara bağlayan, ama kazanınca büyük başkan ve teknik adam rollerine bürünüp başarıyı sahiplenen bir anlayışın üreteceği futbol bu kadar olur. Bu ülkede futbol kulüp başkanlarının kişisel bir başarı/başarısızlık savaşına dönüşmüş durumda. Bu iklimde ne iyi futbol beklenir, ne de iyi futbolu hedefleyen oyuncu ve teknik adam. Aslında Aboubakar ve Sörloth bile çok bu lige ve anlayışa.

UĞUR MELEKE

ŞU AN TEK UMUDUMUZ GENÇ HOCALAR

Çok önemli bir göstergedir hem de. Süper Lig sadece 4-5 yıl önce 1 milyar Euro barajını aşmıştı ve Avrupa’nın en pahalı altıncı ligiydi. Kötü yönetimler, bazı müteahhit yöneticilerin haksız zenginleşmesi ve aşırı borçlanma sonucu bugün 600-700 milyon Euro bandına ve onunca basamağa geriledik. Ligdeki star sayısı son derece azaldı, çoğunluk vasatlaştı. Dolayısıyla Sörloth ya da Aboubakar gibi bir oyuncu bile tek başına kader tayin edebiliyor. Şu sıralar az da olsa bizi umutlandıran şeyse; teknik adam neslinin değişmesi.

GÜNTEKİN ONAY

ABOUBAKAR VE SÖRLOTH BİR SANTRFORDAN DAHA FAZLASI

Aaboubakar ve Sörloth güçlü, topu iyi kullanan, statik kalmadan sürekli dolaşıp rakip savunmaların dengesini bozan santrforlar. Ayrıca gol becerilerinin yüksek olması dışında çevresindekileri de oyunun içine alan futbolcular. Bu yüzden hem gol hem de pozisyona girme konusunda eksikliklerinin hissedilmesi çok doğal. Real Madrid, Benzema’nın yokluğunda çok zorlandı. Lukaku’suz bir İnter hayal etmek imkansız. Bu tip oyuncular bir santrfordan daha fazlası.

5 - Lider Beşiktaş ve haftaya 2. sırada giren Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada Fenerbahçe kritik bir 3 puan aldı. Şampiyonluk yarışı yeniden başladı diyebilir miyiz?

MEHMET ARSLAN

YARIŞ BEŞİKTAŞ VE FENERBAHÇE ARASINDA GEÇER

BU HAFTA: Beşiktaş yakaladığı çok büyük psikolojik avantajı kaybetti. F.Bahçe’ye son dakika puan verdiler, Kasımpaşa’ya kaybettiler. Böylece hem Fenerbahçe’yi, hem de Galatasaray’ı yarışa ortak ettiler.

F.BAHÇE: Sezon başından bu yana şampiyonluk adayım. Üstelik tazelenmiş bir iddia ile başlıyorlar. Beşiktaş, Aboubakar’ın yokluğunda puan kaybetmeye daha yakın. İpler F.Bahçe’nin eline geçiyor.

GALATASARAY: Zirveye kendi çabası ile değil, rakiplerinin kaybıyla tutunuyor. Şampiyonluk umudu (bu futbolla) en az takım. Oyuncu kalitesi açısından da rakiplerinin gerisindeler.

SONUÇ: Şampiyonluk yarışı iki takım arasında; yani Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında geçer.

UĞUR MELEKE

'BULUT DÖNEMİNDEN NE FARKI VAR Kİ?' DİYE SORGULADIM

BiR yanım ‘Emre Belözoğlu’nun bu kadar kısa sürede mucize yaratması zaten imkansızdı’ diyor. Diğer yanımsa ‘Bu oyunun Erol Bulut dönemi oyunundan ne farkı var ki şimdi?’ diye sorguluyor! Başlangıç 11’i (zayıf Sinan Gümüş tercihi dışında) aynı. Strateji aynı. İlk devreyi çöpe atma huyu aynı. İkinci devrenin başıyla beraber hareketlenme aynı. 20’si Caner Erkin’den 38 orta aynı. Bir duran topla kazanılan bir maç. Emre Belözoğlu’nun herhalde birtakım farklılıklar yaratması için zamana ihtiyacı var. Bu Fenerbahçe bana fikir vermedi çünkü.

GÜNTEKİN ONAY

FENERBAHÇE YENİDEN SÖZ SAHİBİ ANCAK KREDİSİ HİÇ KALMADI

Fenerbahçe, rakiplerinin puansız ayrıldığı haftayı kazanarak geçti ve hata yapmadı. Zirve yarışında sarı lacivertliler de yeniden söz sahibi. Beşiktaş ile aradaki puan farkı 2. Ancak Fenerbahçe’nin bundan böyle puan kaybetme kredisi yok. Üst üste galibiyetler ile devam etmesi şart. Yoğun maç takviminde ve bu kadar yakın giden bir yarışta artık hataya yer yok.

"BU MİLLİ TAKIM YEREL DEĞİL EVRENSEL DEĞERLERİ SAHAYA YANSITIYOR"

6 - A Milli Takım, Dünya Kupası elemelerine 3 maçta 7 puanla başladı. Hollanda ve Norveç’i net skorlarla deviren milli takımın Letonya gibi vasat bir takıma puan kaybetmesini nasıl okumalıyız?

MEHMET ARSLAN

GÖRDÜĞÜM EN GÜZEL MİLLİ TAKIM

Milli takımın bu jenerasyonu daha önceki milli takımlardan çok farklı. 11’i oluşturan oyuncuların 9’u yurt dışında oynuyorlar. Değişik futbol kültürlerinin bir harmanı gibi. Yani Türkiye’de oynanan futbolu değil, evrensel futbol değerlerini sahaya yansıtıyorlar 19 yaşında alıp başını yurtdışına gidebilecek kadar cesur ve kendine güvenen Z kuşağının milli takımı bu Ve tabii ki bu güzel harmanı yaratan Şenol Güneş’in etkisi. Gördüğüm en güzel milli takımlardan biri bu bakmayın siz Letonya sürprizine...

UĞUR MELEKE

EYLÜLDE DE 7 PUAN ALMALIYIZ

Büyük resme bakarsak 3 maçta 7 puan gayet iyi sonuç. Ancak 2 devi geçtikten sonra tabii ki Letonya’ya takılmak acı verdi. İlk iki maçta pragmatik taktiği ile övgüyü hak eden Şenol Güneş, maalesef Letonya maçında 3-1’i bulduktan sonra aşırı vites küçülttü ve 2 puanı hediye etti. Eylül ayına umutlu gidiyoruz. Oradan da çıkaracağımız 7 puan gruptaki avantajlı konumumuzu sürdürmemize sanırım yetecektir. Milli takımla ilgili çok umutluyum ben.

GÜNTEKİN ONAY

YÜKSEK DİSİPLİN VE ORGANİZASYON ŞART

Hollanda ve Norveç karşısında üst düzey bir konsantrasyon ile mücadele ettik ve bu 2 maçı kazandıktan sonra mental anlamda rehavet yaşandığı ortada. Letonya gibi bir takıma karşı 3-1’den 3-3’e yakalanmak düşündürücü. Son 25 dakika Yusuf Yazıcı ve Hakan Çalhanoğlu’nun oyundan çıkmaları ve yerlerine giren oyuncularımızın beklentilerin altında kalması da etkenlerden biri. Savunma, yüksek konsantrasyon, disiplin ve organizasyon işidir. Bunları ortaya koymaz sanız rakip kim olursa olsun cezayı keser. Letonya karşılaşmasında yaşadıklarımızın kısaca özeti bu.

10.000 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" sadece Misli.com'da! Hemen üye ol...