Güncelleme Tarihi:
İşte Emre'nin yaptığı tartışılan hareket / Foto-galeri
Fenerbahçe'nin milli futbolcusu Tümer Metin, yaş sınırını doldurduğu için 2 Ocak’ta Sivas’taki askeri birliğine teslim olarak vatani görevine başlıyor. Sivas’a gitmeden önce arkadaşlarını tek tek ziyaret ederek vedalaşan Tümer, son dönemlerde unutamadıklarını ve en büyük sevincini anlatırken ilginç sözler sarfetti. İşte Tümer'in Vatan gazetesinden Feridun Niğdelioğlu'na yaptığı çarpıcı açıklamalar:
"Askerlik yasasının çıkıp çıkmamasıyla ilgili bir sıkıntım yoktu. Kimileri, hiç bilip bilmeden ’asker kaçağı’ damgası bile vurdu. Böyle olsaydı sezon başında Avrupa’dan teklifler vardı, giderdim. Ama gitmedim. Şimdi askerliğimi yapıp döneceğim. Ancak daha işim bitmedi. Yapacağım vatani görevde yine çalışacağım. 4 ay sonra da Avrupa Şampiyonası’na hazır olacağım. Açıkçası görev verildiğinde yerine getirmek istiyorum. Bu yüzden hazır kalmak istiyorum.
"BEN DE SALDIRACAKTIM"
Hayatımda hiç unutmayacağım maçlardan biri, 2005’te İsviçre ile İstanbul’da oynadığımız rövanş. O maçta birilerinin illa vurun demesine gerek yoktu. Saha içinde ve koridorlarda bizi o kadar tahrik ettiler ki, eğer beni de tutmasalardı ben de kötü şeyler yapabilirdim. İsviçreliler sahadaki tahriklerin dışında doping kontrolüne elllerinde biralarla gelip, bira şişelerini yerlere atıp kırdılar. Tahrik etmeye çalıştılar. O gün orada Ali Kıratlı olmasaydı, ben de saldıracaktım.
Ama işin önemli tarafı şu. Bizim sevgili medyamız bu görüntüleri, aynısı bize yapılsaydı verirler miydi diye düşünüyorum. Bence burada medya sınıfta kalmıştır. Kendi kendimizi vurduk. Cezaların bu kadar olmasının tek nedeni budur. Atina’da kazandığımız maçta sahada büyük bir savaş vardı. Ama biz büyük soğukkanlılık gösterdik. Bu sahadaki savaşa futbolla cevap verdik. Ama ne oldu? Yunan medyası bir kare bile göstermedi. Kendilerini korudular. Bizim medyamız gibi davranmadılar.
"TV’DE PALYAÇOLAR"
Avrupa Şampiyonası elemelerinde 'Tamam bu sefer destek olurlar' dediğimizde yine hakaretler başladı. Finallere gidemeyeceğimizi bile iddia ettiler. Öylesine ağır eleştiriler yapılıyordu ki, Emre’nin o şahsa yaptığı hareket doğal olarak oluveriyor. Ben biliyorum bu şahsı. Emre, kol değil, bacağını uzatsa yine haklıydı. Şimdi düşünün, zorlu 2 maça çıkıyorsunuz, Norveç ve Bosna Hersek. Tamamen kendinizi bu maça vermeye çalışıyorsunuz. TV izlemeyip, gazete okumuyorsunuz. Psikolojinizi bozmak istemiyorsunuz. Ama hasbelkader Bosna maçından tam 1 gün önce yanlışlıkla TV’yi açtım. 4 palyaço oturmuş, isimlerini vermeyeyim şimdi, resmen diyorlar ki, bunlara maç öncesinde mi geçirelim, sonrasında mı geçirelim... Bunu görünce TV’yi kırıyordum az kalsın.
"TAM TUNCAY’IN LİGİ"
İngiltere, tam Tuncay’ın ligi. Onun gibi koşan, mücadele eden oyuncuya ihtiyaç duyuyorlar. Başarıyı yakalaması tabii ki kolay değil. Ülke değiştiriyorsun hem de ters bir ülkeye gidiyorsun. Trafiği ters, bakış açısı farklı. Çok erken başarı beklenmesi yanlıştı. Ama şimdi patladı. Devamlı konuşuyorum. Morali çok iyi. Çok daha büyük işlere imza atacak. Herkes, tüm dünya Tuncay’ı konuşacak. F.Bahçe’ye geldikten sonra bir derbinin ne kadar önemli olduğunu anladım. Son maçta tribünlerin hepsi 'İşte böyle, her sene böyle, Cimbom’a böyle...' tezahüratı ile coşarken ben de kendimi tutamadım, eşlik ettim. Bu, unutamayacağım en mutlu anlarımdan biridir..."
"Hayatımın unutulmaz karesi"
Tümer Metin futbol hayatının en önemli karesinin, 2005’te Kadıköy’de oynanan ve 4-2 kazandığımız ancak Dünya Kupası'na gitme hakkını kazanamadığımız İsviçre milli maçında yaşadığını söylüyor. 4-2’lik skorun Dünya Kupası finallerine gitmek için yeterli olmadığı maçtaki o hayati kareyi bakın nasıl anlatıyor Tümer:
"Dakika 90’dı ve skor 4-2’ydi. Bir gol atmamız halinde finallere gidiyorduk. Kazanılan frikiği kullanmak için topun başına geçtim. Önümde 4 kişilik baraj kurulmuştu. Bu 4 kişiden 3’ü zıplamadı, bir tek Senderos zıpladı. Top onun kafasına çarptı. O kadar emindim ki gol olacağına, inanamadım. Bu, futbol hayatımın en önemli karesidir. Gözümün önünden hiç gitmiyor. Umarım bir daha aynı oyuncuyla karşı karşıya gelirim ve bana yaşattığı bu acının intikamını alırım."