Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2012 14:19
İngiliz ekibi Chelsea'de, Portekizli Andre Villas-Boas'tan boşalan teknik direktörlük koltuğuna sezon sonuna kadar getirilen İtalyan teknik adam Roberto Di Matteo, takımını tarihinde ilk defa UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonu yaparak büyük bir başarıya imza attı.
UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonu, final maçında Alman ekibi Bayern Münih'i penaltı atışları sonucunda 5-4 mağlup eden Chelsea oldu. İngiliz ekibi, tarihinde ilk kez bu kupada mutlu sona ulaşırken, Chelsea'yi bu başarıya taşıyan takımın teknik direktörü Roberto Di Matteo da adını
futbol tarihine altın harflerle yazdırdı.
Napoli maçı dönüm noktası
Chelsea'nin UEFA Şampiyonlar Ligi 2. tur ilk maçında 21 Şubat'ta Stadio San Paolo'da Napoli'ye 3-1 yenilmesi Portekizli teknik adam Di Matteo için de dönüm noktası oldu. Bu maçtan sonra Portekizli Villas-Boas ile yollar ayrılırken, 4 Mart'ta da Chelsea yönetimi Boas'ın yardımcılığını yapan İtalyan teknik adam Roberto Di Matteo'yu göreve getirdi.
Kulüp, resmi internet sitesi aracılığıyla yaptığı açıklamada, Matteo'nun takımın “geçiş” sürecinde Boas'ın yerine görev yapacağını duyurdu.
Takımı FA Cup şampiyonu yaptı
Ancak Matteo, “emanetçi” kimliğini bir yana bırakarak İngiliz ekibini kısa sürede toparlamayı başardı.
Chelsea, Matteo yönetiminde ilk önemli başarısını İngiltere Federasyon Kupası'nı (FA Cup) kazanarak gösterdi. Matteo göreve geldikten sonra FA Cup'ta sırasıyla Birmingham, Leicester City ve Tottenham Hotspur'u eleyen “Maviler”, finalde ise 5 Mayıs'ta Wembley'de Liverpool ile kozlarını paylaştı. Chelsea rakibini 2-1 yenerek son 6 yılda 4. kez FA Cup'ı müzesine götürdü. Di Matteo da geçici olarak görev yaptığı takıma İngiltere'nin en prestijli kupalarından birini kazandırmanın mutluluğunu yaşadı.
Şampiyonlar Ligi'nde tarih yazdı
Matteo'ya kariyerinin en büyük başarısını getiren yol ise UEFA Şampiyonlar Ligi'nden geçti. İkinci tur ilk maçında İtalyan ekibi Napoli'ye deplasmanda 3-1 yenilen Chelsea için işler iyi gitmiyordu. “Maviler”, Portekizli teknik adam Andre Villa-Boas ile yollarını ayırıp yerine Matteo'yu getirdi. Ateşten gömleği giyen Di Matteo, ilk Şampiyonlar Ligi sınavına 14 Mart'ta Stamford Bridge'de Napoli karşısında 2. tur rövanş maçında çıktı. Matteo'nun öğrencileri maçı 3-1 kazanınca karşılaşma uzatmalara gitti. Branislav Ivanovic'in uzatma bölümündeki golü “Maviler”i Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale taşıdı.
Çeyrek finalde Chelsea'nin rakibi Portekiz temsilcisi Benfica'ydı. İlk maçı deplasmanda Kalou'nun golüyle 1-0 kazanan Chelsea 4 Nisan'da sahasında oynadığı rövanş karşılaşmasını ise Frank Lampard ve Raul Meireles'in 90 2. dakikada attığı gollerle 2-1 kazanarak yarı finalde Barcelona'nın rakibi oldu.
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde sezonun en büyük şampiyonluk adayı olarak gösterilen Katalan ekibi Barcelona karşısında Di Matteo ve ekibine neredeyse hiç şans tanınmıyordu. Ancak Chelsea, 18 Nisan'da sahası Stamford Bridge'de oynadığı ilk maçta rakibini Fildişi Sahilli yıldızı Didier Drogba'nın 45 2. dakikada attığı golle 1-0 yenerek rövanş maçı öncesi avantaj yakaladı.
Nou Camp'ta 24 Nisan'da oynanan rövanş maçı ise İngiliz ekibi için adeta kabus gibi başladı. Barcelona, Busquets ve Iniesta'nın golleriyle 2-0 öne geçtiğinde birçok futbolsever Chelsea için yolun sonunun geldiğini düşünüyordu. Ancak ilk yarının uzatma anları oynanırken Ramires'in golü bir anda ibreyi tersine çevirecekti. Barcelona karşısında ikinci yarıya büyük bir moral motivasyonla başlayan Chelsea, rakibinin baskılı oyunu karşısında iyi bir savunma ortaya koydu ve 90 artı 2. dakikada Fernando Torres'in attığı golle de UEFA Şampiyonlar Ligi'nde finale adını yazdıran ekipti.
Avrupa'nın en büyüğünü belirleyecek final maçının ev sahibi Münih'ti. Chelsea'nin rakibinin Alman ekibi Bayern Münih olması ve final maçını kendi evinde oynaması “Maviler” için şampiyonluğa giden yolda engel teşkil etmedi. Müller'in 83. dakikada gelen golüyle 1-0 geriye düşen Chelsea, yıldız oyuncusu Didier Drogba'nın 88. dakikada attığı golle maçı uzatmaya götürmeyi başardı.
Chelsea, Bayern Münih'in Robben'in ayağından uzatmalarda bir de penaltı kaçırdığı final maçında, penaltı atışları sonucunda 5-4 galip gelerek tarihinde ilk kez kupayı kazandı. Roberto Di Matteo da “emanetçi” olarak devraldığı görevde, kısa sürede iki önemli kupa kazanarak kendini ispatladı.
Hem futbolcu hem de teknik adam olarak Chelsea efsanesi
29 Mayıs 1970 Schaffhausen (İsviçre) doğumlu olan Di Matteo, profesyonel futbolculuk kariyerine İsviçre ekiplerinden FC Schaffhausen'de başladı. İsviçre'de FC Zürih ve Aarau takımlarında da bir dönem forma giyen Roberto Di Matteo, 1993-1994 sezonunda İtalya'nın yolunu tutarak Lazio'ya
transfer oldu. İtalyan vatandaşlığı da bulunan Di Matteo, 16 Kasım 1994'te ilk kez İtalya Milli Takımı formasını giydi. 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri ile 1998
Dünya Kupası Finalleri'nde İtalya Milli Takımı kadrosunda yer alan Di Matteo, 34 kez giydiği Gök Mavililer'in forması altında 2 de gol kaydetti.
1996-1997 sezonunda Ada'nın yolunu tutan Di Matteo, Chelsea formasını 6 yıl terletti. 31 yaşında geçirdiği ağır sakatlıklar nedeniyle futbol kariyerini noktalayan Di Matteo, Chelsea formasıyla oynadığı futbol ve attığı gollerle takımın efsaneleri arasında girmeyi başarmıştı.
İtalyan futbolcu, 1997 yılında Chelsea'nin Wembley Stadı'nda Middlesbrough ile oynadığı ve 2-0 kazandığı FA Cup final maçında henüz 43. saniyede ağları havalandırarak FA Cup finallerinin en erken gol atan futbolcusu oldu. Di Matteo, 1999-2000 sezonunun FA Cup final maçında da takımının Arsenal'i 1-0 yenerek kupaya uzandığı karşılaşmanın tek golüne imza attı. Di Matteo, Chelsea taraftarları tarafından takımın gelmiş geçmiş en iyi 11'ine de seçildi.
Yeşil sahalara veda ettikten sonra teknik direktörlük yapmaya başlayan Di Matteo, İngiltere League One takımlarından Milton Keynes Dons'u çalıştırdı. Takımı ligi üçüncü sırada bitirerek bir üst lige çıkmayı başaramayınca görevinde ayrılan Roberto Di Matteo daha sonra, Championship ekiplerinden West Bromwich Albion'un başına geçti. İtalyan teknik adam, henüz ilk sezonunda takımını lig ikincisi yaparak Premier Lig'e yükseltti ve tüm dikkatleri üzerine çekti.
29 Haziran 2011'de Chelsea'de teknik direktörlük görevine Portekizli çalıştırıcı Andre Villas-Boas getirilince, kulüp yönetimi Di Matteo'yu da Villa-Boas'ın yardımcısı yaptı. Villa-Boas'ın ayrılmasıyla Chelsea'nin başına getirilen 'emanetçi' Di Matteo, kısa sürede takımını hem FA Cup hem de Şampiyonlar Ligi şampiyonu yaparak kariyerinin en önemli başarılarına imza attı.