Güncelleme Tarihi:
2010 yılında Barcelona’da yapılan Avrupa Atletizm Şampiyonası 5 bin metre yarışında altın madalya alan Alemitu Bekele’nin dopingli çıkması, Türk atletizm camiasında şok etkisi yaratmıştı. Bu karardan sonra Bekele’nin altın madalyası yarışta ikinci olup, gümüş alan Elvan Abeylegesse’ye verildi. IAAF’tan, “Gümüş madalyanı bize geri gönder, sana altın madalyanı yollayacağız” şeklinde bir yazı aldığı için içinde garip bir his oluştuğunu ifade eden Elvan, “Hak ettiğim madalyamı sahada kürsüye çıkarak İstiklal Marşımızı dinleterek büyük bir tezahürat altında almalı ve bayrağım ile şeref turu atmalıydım” dedi.
‘IAAF’in sistemine karşıyım’
IAAF’ın bu sistemine karşı olduğunu kaydeden milli atlet, “Yarışı öyle ya da böyle birinci bitirip şampiyon oluyorsunuz. Büyük mutluluklar yaşıyorsunuz, ödüller almıyorsunuz, yıllar sonra biyolojik pasaportunuz da bir kan değeriniz de artış oluyor, sonra sizi dopingle suçluyorlar ve işte o anda yaşadığınız psikolojiyi düşünebiliyor musunuz?” diye konuştu.
‘Yapacağım şey CAS’a gitmek’
Elinden madalyası alınan Alemitu Bekele, dopinge ihtiyacı olmadığını söyledi. “Formsuz olduğumda bile do-ping canavarına bulaşmadım. O gün çok formdaydım. Ve o Avrupa şampiyonluğunu kazanmamda en küçük bir haram lokma yoktu” diyen Bekele şu ifadeleri kullandı: “Ben ve diğer arkadaşlarım da yüksek yerlerde çalışıyoruz, aşağılara iniyoruz. Gıdalar alıyoruz, kan değerlerimiz elbette inişli çıkışlı grafikler çiziyor. Hakkım ile şampiyon oldum. Şimdi tek yapacağım şey CAS’a gitmek olacak.”