Elbette final

Güncelleme Tarihi:

Elbette final
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2000 00:00

Haberin Devamı

Lucescu, Monaco maçı öncesi HÜRRİYET ekibine konuştu:

G.Saray, UEFA Kupası Şampiyonu oldu. Süper Kupa’yı aldı. Ama Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkamadı. Öncelikli hedefimiz grubumuzdan çıkmak. Daha sonra ise finale yürümek.

SON derece kendinden emin, biraz mesafeli, ancak çok samimi ve içten... Elinizi sıkarken, bunu hissediyorsunuz. Konuştukça, kendisine yönelik eleştirileri, önyargıları bir bir yıkıp geçiyor. Lucescu'dan söz ediyoruz. Sarı kırmızılı takımın Rumen Teknik Direktörü'nden...

‘‘Samsunspor maçı sonrası sizleri tesislerde bekliyorum’’ diye pazar günü için HÜRRİYET ekibine söz vermişti. Hem, Şampiyonlar Ligi'ni, hem de Türkiye Ligi'ni ve G.Saray'ı konuşacaktık.

YENİLGİ ŞAŞIRTTI

Bizi karşıladığında, videoda Samsunspor maçının kasetini izliyormuş. Sıcağı sıcağına ilk sorumuzu yönelttiğimizde gülümsedi ve hiç de beklemediğimiz bir yanıt verdi.

- Türkiye'de ya da Galatasaray'da sizi en çok ne şaşırttı?

‘‘Samsunspor mağlubiyeti’’

Oysa biz trafikten sözedeceğini umuyorduk. Ya da kuralsızlıktan. Ancak o bir profesyoneldi ve sadece işi ile ilgileniyordu. ‘‘Ancak bir sıkıntımız var’’ diye devam etti,

SİNİRLENİYORLAR

‘‘G.Saray artık büyük bir seviyeye geldi. Her takım bize karşı motive olmuş bir şekilde sahaya çıkıyor. Hakemler de tarafsız olduklarını kanıtlamak için, teknik açıdan bizimle mücadele edemeyecek futbolcuların, futbol dışı müdahalelerine kart göstermiyorlar.

Örnek mi istiyorsunuz? İşte Popescu'nun Samsun maçında gördüğü kart. İtiraz etti kart gördü. Niye? Çünkü benim futbolcum bu kural dışı müdahale cezalandırılmayınca sinirleniyor.’’

LÜKSÜMÜZ YOK

- ‘‘G.Saraylı futbolcular hakeme çok itiraz ediyor’’ yorumlarına ne diyorsunuz?

‘‘Benim takımımdaki milli oyuncu sayısı çok fazla. Sonra, biz 3 kupada birden mücadele ediyoruz. Diğer takımlar bir sonraki maça hazırlanmak için 1 haftalık bir zamana sahip. Ama biz de bu lüks yok. Ayrıca G.Saraylı futbolcular her yerde başarılı. Bu kazanma hırsının yarattığı bir tepki. Yeter ki hakemler tarafsız olsun, onların bu hırsı bizim potansiyelimizi artırır.’’

- Samsunspor maçında G.Saray 1-0 öndeyken değişiklik yaptınız. Biraz erken değil miydi bu kararınız?

KOPTU GİTTİ

‘‘Hayır değildi. Ben bu değişiklikleri henüz daha maç başlamadan kafamda planlamıştım. Emre ve Hagi'yi Monaco maçını düşünerek sonradan oyuna aldım. O maçta oyunun kontrolü de bizdeydi. Ancak daha sonra koptu gitti.

Hataların kimden geldiğini de sormayın. Yapı olarak bunu açıklamam.’’

- Ya Hagi? Onun sahadaki konuşmalarına ne diyorsunuz?

‘‘ Hagi artık Galatasaray'ı benimsemiş. Profesyonelliğin dışında kişisel bir bağlılığı var bu kulübe. Kendisini G.Saray'ın bir parçası olarak görüyor. Hagi, herşeye kızar. Sahanın kötü olmasına, basında çıkan dedikodulara, organizasyon bozukluklarına. ‘Böyle bir kulüpte bunlar yaşanmamalı' der.

NİYE OYNAMASIN?

Saha içindeki konuşmasına gelince. Bu yeni bir şey değil ki. O ekstra bir oyuncu, arkadaşlarına yön veriyor, hataları görüyor, onlara güç veriyor. Hagi'nin futbol hayatı benden önce de böyleydi, şimdi de böyle.

Ben futbolcularımın saha içinde konuşmalarını isterim. Ayrıca böyle oyuncuları da severim.’’

- Hagi seneye de oynar mı?

‘‘Niye oynamasın? 36 yaşında hayat bitmiyor ki. Ben 36 yaşında hem oynuyor, hem de teknik adamlık yapıyordum. Hagi'yi 16 yaşındayken milli takıma ben aldım’’

BÜYÜK YILDIZ

- Emre için neler düşünüyorsunuz?

‘‘Ben futbolcum hakkında konuşmam ama Emre farklı. Onu çok beğeniyorum. 20 yaşında ama 30 yaşına erişmiş bir futbolcu gibi. Ancak çok dikkat etmesi lazım. Yıldızlık yarışında en üst düzeye erişti. Türkiye'nin yetiştirdiği ender yıldızlardan biri. Hem özel hayatına, hem de futbol hayatına çok dikkat etmeli’’

- Lig’de kimlerle savaşacaksınız?

‘‘En büyük rakip F. Bahçe ve Beşiktaş. Ama Samsunspor'a yenildiğimize göre onlarda iyi takım. 3 puan alıp arayı biraz açacaktık ama olmadı. Bunlar yaşanacak. Üç günde bir maç oynayacağız. Beşiktaş'ta öyle. Bunun dışında Milli forma giyen oyuncu fazla. Sinirsel açıdan iyi bir yerde tutmam gerek. Bizim için Samsunspor maçı erken gördüğümüz bir ders oldu.Böyle bir düşüşü bekliyordum. Hazırlık maçları dahil,hep kazandık. Zihinsel yorgunluk yaptığı için, bunu da aşmak gerek.’’

BAŞARININ ŞARTI

- G.Saralı futbolcularla, rakiplerinizin futbolcularını bireysel olarak karşılaştırdığınız da ortaya nasıl bir tablo çıkıyor.

‘‘Böyle bir değerlendirme yapmam. Ancak şunu söylemeliyim. Başarı sadece futbolcularla kazanılmaz. Başarı için kulubün yapısı, yönetim, vs vs. bir çok unsur birarada olmalı. Bu uyumu gerçekleştiren takım başarıya ulaşır.’’

- G.Saray'a gelmenizde Hagi'nin yardımı oldu mu?

‘‘Bana teklif geldiği zaman Hagi ve Popescu milli takımda görevlerin başındaydılar. Ben teklifi kabul ettikten sonra onlarla konuştum. Galatasaray'ı izliyordum. Avrupa çapında bir kulüp. İyi bir şeyler yapacağıma inandığım için kabul ettim. Fatih Terim'den sonra görev almak zor. Şimdi onunla beni mukayese edecekler, ediyorlar. Bunun bilincindeyim.’’

EVET SERT OLMAM

- Futbolcularınıza karşı sert olmadığınız söyleniyor.

‘‘Futbolcularımın özel hayatları dışında futbol ile ilgili onların performanslarını etkileyecek her türlü sorunları ile ilgileniyorum ve ilgilenirim de. Onların hem maç, hem de, İdman konsantrasyonları İnsani olarak yaklaşır, aynı muhameleyi de görmek isterim. Bağırmak, çağırmakla bir şey olmaz. Onlar beni sayıyorlar benim de onları saydığım gibi. Artık onlar uluslar arası bir seviye gelmiş futbolcular. Tarzınızı buna göre belirlemelisiniz.’’

JARDEL GOL ATAR

- Jardel'i beğenen de var, kızan da...

‘‘ Jardel'i baştan beri beğeniyorum. O doğuştan golcü. Golü hissetme kabiliyeti var. Ayrıca Jardel, zor form tutan bir oyuncu. Uzun zaman bir çalışma yapmamıştı, idman eksiği vardı. Onu, gol atsın diye transfer ettik. Bunları da yapıyor. Arkadaşları tarafından çok sevilen bir kişi. Gol atıyor mu... Gerisi boş.

- Şampiyonlar Ligi için hedef ne?

‘‘Galatasaray'ın bugüne kadar yaptıkları ortada. UEFA Kupası Şampiyonluğu ve Süper Kupa. Ancak Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale henüz kalamadı. Öncelikli hedefimizi, çeyrek final. Buna konsantre oluyoruz. Bu hedefi yakaladıktan sonra devam etmemek için sebep yok. Adım adım ilerlemek gerekir. Basamakları yavaş yavaş çıkmak çıkacağız. Sonra hedefimiz elbette final olacak.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!