Ekrem Hoca: Herkes paranın peşinde
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2007 10:39
Yetiştirdiği futbolcuların 21'i milli takımda yer alan, aralarında Hakan Şükür, Oğuz Çetin, Recep Çetin, Aykut Yiğit'in de bulunduğu ünlü isimlere hocalık yapmış olan 81 yaşındaki eski antrenör Ekrem Karaberberoğlu, kirada oturduğu evi, emekli maaşı ve üzerinden inmediği eski bisikletiyle mütevazı bir yaşam sürüyor.
Ekrem Hoca'dan, Şükür ve birçok ünlü futbolcuyla ilgili bilinmeyenler
Bir asra yaklaşan yaşamı futbolla dolu dolu geçmiş, birçok ünlü futbolcuya hocalık yapmış olan Karaberberoğlu, kendi dönemlerinde ekonomik etkinliği bulunmayan futbolda, şimdilerde herkesin paranın peşinde olduğunu söyledi.
Kirada oturduğu evinde emekli maaşıyla geçinen ve ilerlemiş yaşına rağmen 'Mavi Mercedes' adını verdiği eski model bisikletiyle gündelik işlerini gören Karaberberoğlu, yaşamı boyunca oluşturamadığı futbol-para ilişkisine bugün de sıcak bakmayan eski bir futbol adamı.
Karaberberoğlu, Türk futboluna büyük katkısı olduğunu düşündüğünü söyledi.
"HERKES PARANIN PEŞİNDE"
“Bu memleketin gençliğine de büyük hizmet verdim. Türkiye genelinde 21 tane futbolcum milli takımda oynamış. Benim dışımda böyle bir hoca var mı? Kim var? Herkes paranın peşinde, ama beni kimse parayla satın alamaz. Benim felsefem bu. Benim aç mı tok mu olduğumu kimse bilmez” diyen Karaberberoğlu, biraz da vefasızlıktan yakınarak, şunları kaydetti:
“Benim talebelerimin içerisinde bir tanesi gelsin desin ki, (ben Ekrem hocaya şu kadar avanta verdim) orada kendimi hemen asarım. Asla, kimse benim aç mı tok mu olduğumu bilemez. Ben devlet memuruyum. Devlet, genç nesile eğitim vereyim diye beni işe aldı. Bana aylık veriyordu. Bunun üstüne ben bir de çocuklarımı mı sömüreyim? Böyle bir şeyi kabul edemem. Bana çok dediler (o kadar taleben var menajerlik yapsana) diye. Oyuncular yerlerde sürünecek, kendilerini yerden yere atacaklar, küfür yiyecekler, oyuncunun aldığı paranın yarısını ben mi alacağım? Asla, ben böyle çok mutluyum.”
Kendisi gibi futbolun içinde olan oğlunun gönderdiği parayla kiraladığı yeni bir eve taşındığını anlatan Karaberberoğlu, “Emekliyim, kiradayım. 3 oğlum var. Bisikletle gezmeyi çok seviyorum. Bisikletime 'Mavi Mercedes' diyorum. Benim ilk bisikletim çalındı. Bunu ise bir akrabam verdi. Akrabam araba almış, bisikleti bodrumda duruyormuş. Bisikletimin çalındığını duyunca bana hediye ettiler” diye konuştu.
FUTBOL VE AHLAK
Yetiştirdiği futbolcuların Adapazarı'na geldiklerinde veya rastlaştıklarında hatırını sorduklarını, saygı gösterdiklerini dile getiren Karaberberoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şunu söyleyeyim, ben şu açıdan çok mutluyum hiçbir tanesini yanlış yolda görmedim. Bende hepsinin cep numaraları var. Birini yanlış yolda göreyim en ağır hakaretleri ederim. Hiç de affetmem. Bu yönden onlardan çok memnunum. Atatürk'ün meşhur bir sözü var, (ben sporcunun ahlaklısını severim) diye. Ahlak olmayınca olmaz. Bir olay anlatacağım: Buraya Beşiktaş genç takımı grup maçlarına geldi. Ben de maça gittim. Maç başladı. Dedim ki, 10 numarayı kovun. Teknik direktörü (niye hocam) dedi. Dedim ki o çocuk bu takımın başına bela olacak. Çok yetenekli adam, çok yakında parlayacak, parlayınca size kök söktürecek. (Ya hocam biz onu hallederiz) dedi. 'Ona gücünüz yetmez' dedim. Kastettiğim oyuncu Sergen'di. Sergen, genel olarak bütün takımlardan kovuldu. Şimdi Eskişehir'de, orada da problemi var. Sen yeteneğini kullan. İstikbalini kazan çevreni büyüt. Şimdi onun bence işi bitti."
Bir asra yaklaşan yaşamı futbolla dolu dolu geçmiş, birçok ünlü futbolcuya hocalık yapmış olan Karaberberoğlu, kendi dönemlerinde ekonomik etkinliği bulunmayan futbolda, şimdilerde herkesin paranın peşinde olduğunu söyledi.
Kirada oturduğu evinde emekli maaşıyla geçinen ve ilerlemiş yaşına rağmen 'Mavi Mercedes' adını verdiği eski model bisikletiyle gündelik işlerini gören Karaberberoğlu, yaşamı boyunca oluşturamadığı futbol-para ilişkisine bugün de sıcak bakmayan eski bir futbol adamı.
Karaberberoğlu, Türk futboluna büyük katkısı olduğunu düşündüğünü söyledi.
"HERKES PARANIN PEŞİNDE"
“Bu memleketin gençliğine de büyük hizmet verdim. Türkiye genelinde 21 tane futbolcum milli takımda oynamış. Benim dışımda böyle bir hoca var mı? Kim var? Herkes paranın peşinde, ama beni kimse parayla satın alamaz. Benim felsefem bu. Benim aç mı tok mu olduğumu kimse bilmez” diyen Karaberberoğlu, biraz da vefasızlıktan yakınarak, şunları kaydetti:
“Benim talebelerimin içerisinde bir tanesi gelsin desin ki, (ben Ekrem hocaya şu kadar avanta verdim) orada kendimi hemen asarım. Asla, kimse benim aç mı tok mu olduğumu bilemez. Ben devlet memuruyum. Devlet, genç nesile eğitim vereyim diye beni işe aldı. Bana aylık veriyordu. Bunun üstüne ben bir de çocuklarımı mı sömüreyim? Böyle bir şeyi kabul edemem. Bana çok dediler (o kadar taleben var menajerlik yapsana) diye. Oyuncular yerlerde sürünecek, kendilerini yerden yere atacaklar, küfür yiyecekler, oyuncunun aldığı paranın yarısını ben mi alacağım? Asla, ben böyle çok mutluyum.”
Kendisi gibi futbolun içinde olan oğlunun gönderdiği parayla kiraladığı yeni bir eve taşındığını anlatan Karaberberoğlu, “Emekliyim, kiradayım. 3 oğlum var. Bisikletle gezmeyi çok seviyorum. Bisikletime 'Mavi Mercedes' diyorum. Benim ilk bisikletim çalındı. Bunu ise bir akrabam verdi. Akrabam araba almış, bisikleti bodrumda duruyormuş. Bisikletimin çalındığını duyunca bana hediye ettiler” diye konuştu.
FUTBOL VE AHLAK
Yetiştirdiği futbolcuların Adapazarı'na geldiklerinde veya rastlaştıklarında hatırını sorduklarını, saygı gösterdiklerini dile getiren Karaberberoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şunu söyleyeyim, ben şu açıdan çok mutluyum hiçbir tanesini yanlış yolda görmedim. Bende hepsinin cep numaraları var. Birini yanlış yolda göreyim en ağır hakaretleri ederim. Hiç de affetmem. Bu yönden onlardan çok memnunum. Atatürk'ün meşhur bir sözü var, (ben sporcunun ahlaklısını severim) diye. Ahlak olmayınca olmaz. Bir olay anlatacağım: Buraya Beşiktaş genç takımı grup maçlarına geldi. Ben de maça gittim. Maç başladı. Dedim ki, 10 numarayı kovun. Teknik direktörü (niye hocam) dedi. Dedim ki o çocuk bu takımın başına bela olacak. Çok yetenekli adam, çok yakında parlayacak, parlayınca size kök söktürecek. (Ya hocam biz onu hallederiz) dedi. 'Ona gücünüz yetmez' dedim. Kastettiğim oyuncu Sergen'di. Sergen, genel olarak bütün takımlardan kovuldu. Şimdi Eskişehir'de, orada da problemi var. Sen yeteneğini kullan. İstikbalini kazan çevreni büyüt. Şimdi onun bence işi bitti."