Güncelleme Tarihi:
Sayılı günler çabuk geçti. Bu hafta cumartesi günü av sezonu açılıyor. Eminim ki, hazırlıklar son aşamasına geldi. Av köpekleri yerinde duramıyor, sabaha karşı ışığı yanan pencerelere doğru bakıp uluyorlar. Besbelli onların da efendileri gibi sabırları taşmış, tükenmiş. Ben de heyecan ve sevinçlerine ortak olurken, gelecek günler için endişelerimi de dile getirmek isitiyorum.
***
Avcılığın bu kadar rahat ve ucuz olduğu bir ortama ancak az gelişmiş ülkelerde rastlanır. Bu gibi yerlerde avlanacak hayvan boldur ama silah edinecek güçte bir babayiğite de pek rastlanmaz. Dünya avlaklarında avcılık ise, bu spora gönül veren insanların ektiklerini biçerek yaptıkları bir tutkudur. Bana kalırsa, beş milyon olarak telafuz etmeye alıştığımız ülkemizdeki sadece tüketici bu avcı kalabalığı da hiçbir yerde yoktur. Aşırı yoğunluğun başlıca nedenleri; her dileyenin ucuz ya da pahalı bir tüfeğe kolayca sahip olabilmesi, yanında hediyesi olarak! avcılık belgesini cebine koymasıyla başlar. Ne olduğunun dahi farkında olmadan, tek bir kuruş ödemeden, uçanın, kaçanın ardından basar tetiğe, ‘‘Ölen ölmüş kalan sağlar bizimdir’’ hesabıyla. Zira öldürdüğü hayvan için hiç bir diyet borcu yoktur. Sanki önce yaradanın sonra da devletin armağanıdır kendisine!
***
‘‘Ben avcıyım’’ diye ortaya çıkmanın faturası ağırlaşmaya başladı bile. Çünkü sorumsuzluk ve telafet aldı başını gidiyor. Çevreciler güçleniyor, doğa kuruluşları isyan edip bastırıyor. Devlet de bunun farkında artık. Afrika, Avusturalya ve İngiltere'de olduğu gibi parayı bastırıp avcının tüfeğini toplayamayacağına göre, doğal bir kaynak olarak avcılara konacak vergiler, arttırılacak harçlar, köşeleri kapmış vakıflara zorunlu ödenecek bağışlar bazı eli tüfeklileri ister istemez doğadan çekip evlerine döndürecek, aday heveslileri de bu sevdadan vazgeçirecektir. Böylece meralar bilinçli avcılara terkedilirken, istenilen sonuca da varılacaktır.
***
Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitime gerekli olan kaynak paketi için av tezkereleriden de 10 milyon lira alınacağını duyunca, pek keyiflendim doğrusu. Kimin aklına gelmişse kocaman bir aferin kendisine. Ayrıca avcılardan milli parklar av ve yaban hayatı adına toplanacak paraların sadece doğa ve canlılara sarfedileceği sözü sevindirici olduğu kadar da düşündürücüdür ! Nerelere harcandığının bilinmesi ve denetlenmesi gereklidir. Ülke seferberliği için avcılar madem ki sivil bir ordudur, eğitim seferberliği de bizler için aynı ölçüde kutsal bir görev olmalıdır. Ancak, ‘‘Ben parayı bastırdım, dilediğim gibi avlanırım’’ düşüncesinin yerine, palavralarla birbirlerini kışkırtmaktan ve en iyi avcı benim egosundan vazgeçip, kuralların koyduğu limitlere dahi itibar etmeyerek, 2 yazıyorsa 1 vurup nefsini vicdani sorumluluğuyla pekiştirmesi gerekir. Böyle avcılara da elbette şapka çıkartılır. Yeni av sezonunun sağlık ve mutluluk içinde geçmesini dilerim. Tüm avcılara rastgele.