Güncelleme Tarihi:
Portekiz futbolunun büyük ismi Eusebio, Benfica yıllarını, “R. Madrid, Inter, Juventus peşimdeydi. Diktatör Salazar, kaçarım korkusuyla beni askere aldı. Futbol oynuyordum ama Salazar’ın askeriydim” diye anlatıyor.
FENERBAHÇE’nin Avrupa Ligi yolunda diktatör takımlarıyla randevusu devam ediyor. Mussoli’nin SS Lazio’sundan sonra Portekizli diktatör Salazar’ın takımı Benfica ile eşleştiler... Roma’yı yakan Sarı Kanarya bakalım kaşifler kenti Lizbon’da ne yapacak? Şimdiden başarılar diliyorum. Benfica denince akla ilk önce tabii ki Kara Panter Eusebio gelir. Mozambik doğumlu Eusebio, sömürge düzeninin mağduru olarak yetenekleriyle birlikte yerinden yurdundan edildi. Futboldaki hünerini Portekiz için sergiledi. Zorla. Aslında Ona Portekiz’de de huzur yoktu. Askeri kökenli olmayıp ekonomi profesörü olarak diktatörler tarihine geçen Salazar, Onun bütün özgürlüğünü elinden aldı.
‘BUNU İLK KEZ AÇIKLIYORUM’
GEÇEN yıl Lizbon’da Trtspor için konuştuğum Eusebio, çarpıcı şeyler anlatmıştı:
“Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle.. Bir rejimin insan hayatındaki etkileri açısından önemli. Evet beni Avrupa’nın en büyük takımları istedi. Real Madrid, Inter, Juventus, Manchester United, Milan.. Hem de bir çoğuyla kontrat bile yaptım. Çok büyük paralar verdiler.. Ama hiç biri olmadı. Çünkü başımızdaki diktatör profesör Salazar izin vermedi. Geleceğimle, maddi durumumla oynadı.
Ben ondan ünlüydüm ama beni o yönetiyordu maalesef. Kaçar giderim diye beni 22 yaşında zorla askere aldı. 3 ay dış dünyayla irtibatımı kesti... Futbolumu oynayabiliyordum ama Salazar’ın askeriydim. Bunları da ilk kez açıklıyorum. Bir diktatör hayatımı kararttı anlayacağın. Ve şunu yaşayan biri olarak söylemeliyim. ‘Dikta kadar berbat bir rejim olamaz... Yaşasın Demokrasi!”
Ben Portekiz’in Pele’si değilim O, Brezilya’nın Eusebio’su!
BENFİCA’nın efsane ismi Eusebio bir çileli yaşamdan geliyor. O Eusebio ki 1960’lı yıllarda Pele ile birlikte dünya futbolunun en büyük ismiydi. Kara Panter’e “Sana, Portekiz’in Pele’si diyorlar” dediğimde “Yanlış söylüyorsun. Doğrusu, Pele Brezilya’nın Eusebio’su” karşılığını verip, hemen cep telefonundan dostu Pele’yi arayıp küfürlü bir konuşma yapmıştı. Bu arada o röportajda unutamadığım an, efsane Eusebio’nun eski püskü cep telefonununun tuşlarını çay kaşığıyla harekete geçirmesiydi.
Bartu ve Terim’i yakından tanıyor
EUSEBİO’nun Türkiye ile ilgili bilgisi çok. Fatih Terim’i teknik adam olarak yere göğe sığdıramayan Kara Panter, Can Bartu’yu da İtalya yıllarından çok iyi tanıyor. Belki bu eşleşme iki efsaneyi bir araya getirir...
Aziz Yıldırım’ı Eusebio heykeli karşılayacak
EUSEBİO ile ilgili bir not daha... F.Bahçe’de Alex’in heykeli epey bir tartışma yaratmıştı. Başkan Aziz Yıldırım da ‘Yaşayan bir futbolcunun heykeli olur mu’ diye tereddütünü dile getirmişti. Aziz Yıldırım, Lizbon’daki rövanşa gittiğinde stadın protokol tribünün önünde dev Eusebio heykeliyle karşılaşacak...
Luz Stadı Portekiz’e uğurlu gelmiyor
Fenerbahçe tarihinde ilk kez Avrupa’da yarı finale kaldı. Lizbon’dan sonraki durak Amsterdam’a çok az kaldı. Ve Benfica’nın Luz Stadı futbol tarihinin en büyük sürprizlerinden birine ev sahipliği yapmış bir yer. 2004 Avrupa Şampiyonası’nda finalde Portekiz’i yenen Yunanistan kupayı havaya kaldırdı.
Nazım’ın çocuklarına Amsterdam bileti
BU yıl her kulvarda yoluna dolu dizgin devam eden Aykut Hoca’nın hayatında Nazım Hikmet’in özel bir yeri var. Moskova’da Nazım’ın mezarını ziyaret etmişti, Şampiyonlar Ligi ön eleme maçından önce... O gün orada ne diledi, bilmiyorum... Ama ben diyorum ki, Aristo’nun çocuklarına zafer yaşatan Luz Stadı, Nazım’ın çocuklarına Amsterdam biletini kessin yeter...