Efsane değil, insanım!

Hürriyet yazarı Serhan Asker unutulmaz röportajlarını ve hatıralarını bir roman anlatımıyla kaleme aldı. Çıktığı ilk 3 haftada büyük ilgi gören kitap için 100’den fazla ülke gezen Serhan Asker, futbolun unutulmaz isimleriyle bir araya geldi ve onların bilinmeyen dünyalarını irdeledi. Sadece futbolla kalmadı. Prag'ta Kafka'nın, Şili'de Neruda'nın, Moskova'da Puşkin'in, Varşova'da Madam Curie'nin evine uğradı. Ve ortaya futbol ve edebiyatın harmanlandığı oldukça farklı bir kitap çıktı. Sadece yazılı olarak değil sesli bir kitap olmasıyla da dünyada bir ilk olan bu eserin ilginç öyküsünü Serhan Asker’den dinledik.

-Kitabın oldukça ilginç bir öyküsü var. Biraz anlatır mısınız?

Eserin isim babası Eusebio. Geçtiğimiz  yıllarda kaybettiğimiz Portekiz'in efsanevi futbolcusu Kara Panter ile ölümünden önceki son röportajı ben yaptım. Röportaj sırasında ‘dünyanın bütün efsaneleriyle konuşuyorum ve bu çalışmalardan bir kitap yazacağım’ dedim. Bunun üzerine Eusebio, ‘o zaman kitabın adı efsane değil, insanım olsun. Kitabı ben öldükten sonra yazarsan da bu sana vasiyetim olsun’ dedi. O vasiyeti de yerine getirdim. 

-Peki, kimler var bu kitapta?

Kitabın önsözünü Dino Zoff yazdı. İtalyan efsane unutulmaz anılarını yıllardır yazmak istemiş ama bunu gerçekleştirememiş. ‘Çoğunu sana anlattım. Sen kitabında yaz bunları. İstersen önsözünü sana karalayabilirim’ dedi ve yazdı. Kitabın adı ve önsözü geçmişin efsanelerinden. Kitabın kapağında ise günümüz futbolunun en özel adamlarından biri var: Andres Iniesta. Gelmiş geçmiş en büyük kupa koleksiyoncusu. Şimdiye kadar Dünya ve Avrupa Şampiyonluğu (2) ile Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu (5) dâhil 32 kupanın kulpundan tutmuş. Böyle bir kupa envanteri başka hiç bir futbolcuya nasip olmadı. Kitapta Iniesta'nın anlattıkları onun topsuz oyunda da ne denli bir ‘insan’ olduğunu ortaya koyuyor. Kapaktaki fotoğrafta 2010 Dünya Kupası'nı getiren golü atan Iniesta'nın tişörtünde ‘Dani Jarque... Her zaman bizimlesin’ yazıyor.  Jorgue, henüz 26 yaşında hayata gözlerini yuman futbolcu arkadaşıydı. Kısacası bu kitap 20 ülke ve 20 futbol efsanesini anlatıyor. 

EFSANELER ANLATTI, BEN YAZDIM, SESİN EFENDİLERİ OKUDU

-Bu kitapla birlikte dünyada da bir ilki gerçekleştirdiniz…

Evet, kitabın diğer eserlerden ayrılan bir yanı var. Sesli olması. Eduardo Galeano’nun en büyük hayali sesli bir kitap çıkarmaktı. Galeano, ‘Dünyayı dolaştım, en büyük futbol yıldızlarıyla konuştum. Ancak bunu bir kitap ve sesli kitap olarak hayata geçiremedim. Çünkü Montevide'nun kaprisli futbol spikerlerini ikna edemedim.’ demişti bana. O hayali ben gerçekleştirdim. Kitabı Türk futbolunun efsane sesleri okuyor. Her bölümü, her efsaneyi bir başka futbol sesi okuyor. Kimler yok ki Halit Kıvanç, İlker Yasin, Orhan Ayhan, Yalçın Çetin ve niceleri…

-Kitap projesi bu konuşmadan sonra mı şekillendi?

Evet, Galleano ile yaptığımız konuşmadan sonra kafama koydum bu projeyi. Kitabı yazacağım, bizim ünlü futbol spikerlerine de okutarak sesli kitap da hazırlayacağım. Hatta ‘böyle bir çalışmayı Türkiye'de yapmaya çalışsam’ dediğimde, ‘Hiç sıkıntı yok. Başarabilirsen dünyada bir ilki yapmış olursun’ karşılığını vermişti. Ve de kitabın röntgeni şöyle ortaya çıktı. Futbolun daha doğrusu sporun devleri anlattı, ben yazdım ve sesin efendileri okudu. Uruguay'dakilerin aksine hiç kapris yapmadı bizim ‘Türkçenin Efendileri’… 11 güzel adam. Onlara ne kadar teşekkür etsem az.

-Kitabın kapağında yer alan Barcelona’nın yıldızı Iniesta ile olan buluşmanızdan biraz bahseder misiniz?

Arda Turan… Dünyaya sunduğumuz en büyük Türk markalarından. Iniesta ile buluşmak kitap için oldukça önemliydi. Sağ olsun bütün kapıları açtı bana. Iniesta ile buluşmamı sağlayarak, kitaba çok büyük değer kattı. Dünyanın bütün gazeteleri yıllardır Iniesta ile röportaj yapmak için sıraya girmişken, son 4 yıldır hiçbir yere konuşmamışken, Arda Turan’ın bir ricasıyla benimle buluşmayı kabul etti. Arda’nın asistanı Yiğitcan Güneri’ye de teşekkür etmek istiyorum. Onun da bu kitapta emeği var.

 SEN BIRAK CHE’Yİ ASIL CHE SİZDE; ATATÜRK

-Sizi kitapta en çok etkileyen bölüm hangisi?

Futbolun dışında tek bir efsane var kitapta. Formula1'in altın adamı Michael Schumacher. Kitapta tüylerimi diken diken o kadar çok yer var ki… Ama birisini söylemeden geçemeyeceğim. Brezilyalı efsane Sokrates'le yaptığımız röportaj. O kadar edebiyatla dolu biriydi ki benimle röportaj yapmadan önce onun sınavından geçmek zorunda kaldım. Sorduğu soruları doğru yanıtladıktan sonra röportajı kabul etti.  Sohbetimiz sırasında ona Che'ye olan hayranlığını sordum. Sigarasına derin bir nefesle yüklendi ve kısık gözlerini dikerek: ‘Sen bırak Che'yi. Asıl Che sizde; ATATÜRK’ yanıtını verdi. O an hissettiğim gururu asla unutamam.

-Bu uzun soluklu serüvende uğrak yerleriniz nereler oldu?

100'den fazla ülkeye gittim. Her ülkenin müzelerine uğradım. Özellikle de futbol kulüplerinin müzelerine. Gittiğim kentlerin kütüphanelerine sessizce dalarak kitap kokularını derin derin çektim içime. Futbol dünyasının efsaneleriyle buluştum. Çoğuyla "dost" oldum. 1930'dan günümüze Dünya Kupası finallerinin oynandığı bütün stadyumların havasını soludum. Prag'ta Kafka'nın, Şili'de Neruda'nın, Moskova'da Puşkin'in, Varşova'da Madam Curie'nin evine uğradım. Kiev'de Çernobil'e, Almanya'da Dachau kampına, Zagrep'te Attila İlhan'ın şiirinde söz ettiği Zagreb Radyosu'na, Arjantin Rosario'da Che'nin doğduğu eve, yine Buenos Aires'te Tangonun doğduğu yer San Telmo meydanına. Ve daha nice tarihi mekâna. Hepsini ziyaret ettim. Bu kitap, kahramanlarının anlatımıyla sporun masallarına çıkıyor. Hem de edebiyat, tarih, bilim, sanat, felsefe yörüngesinde. 

-Efsane isimlerle en unutamadığınız anları sorsam?

Sokrates’in beni sınava tabi tuttuğunu belirtmiştim. ‘Suç ve Ceza'yı okumadıysan seninle röportaj yapmam. Bana bir çırpıda Raskolnikov'un en iyi arkadaşını söylemelisin (Razumihin)’ demişti. Yine Eusebio, ‘Hayatımı diktatör Salazar kararttı. Bir dünya yıldızıydım ama Salazar'ın askeriydim. Milan, Real, Barcelona, Manchester beni çok istedi ama o izin vermedi’ diye anlatmıştı.

300 SAYFA 8 SAATTE OKUNABİLİYOR

SESLİ KİTAPTA KİMLER YOK Kİ…

Halit Kıvanç (Dino Zoff önsözü)

Orhan Ayhan (Portekiz-Eusebio)

Tansu Polatkan (Arjantin-Menotti, Brezilya-Sokrates, Almanya-Breitner)

Ercan Taner (Ukrayna-Bloghin)

İlker Yasin (Belçika-Enzo Şifo)

Levent Özçelik (Danimarka-Richard Nielsen, Gana- Kuffor)

Yalçın Çetin (Şili-Zamorano, Yunanistan-Zagorakis)

Zafer Akyol (Çek Cumhuriyeti- Panenka-Fildişi Sahilleri-Drogba)

Okay Karacan (Rusya- Dassaev)

Melih Gümüşbıçak (Polonya-Lato)

Kerem Öncel (Hırvatistan-Şuker) 

Erdoğan Arıkan (İtalya-Dino Zoff)

Serhan Acar (Michael Schumacher)