Editör

Güncelleme Tarihi:

Editör
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2006 00:00

Öğretmenler için yer ve gök bilimleri sempozyumu

’’Dünyada ve Türkiye’de Yer ve Gök Bilimlerinin Bugünü ve Yarını’’ Sempozyumu, 4-5 KASIM 2006 tarihlerinde İstanbul Kültür Üniversitesi ve Kültür Okulları tarafından ortaklaşa Kültür Koleji’nde düzenlenecektir.

İlköğretim ve lise müfredat programlarında yer alan Yer ve Gök Bilimleri konuları Kültür Koleji dersliklerinde yapılacak çalıştaylar ile ilgili alan öğretmenleri ve sınıf öğretmenlerine, ilgili bilim dalının öğretim üyeleri tarafından anlatılacak ve hazırlanacak animasyonlu ders notları CD’ler şeklinde öğretmenlere verilecektir.

450 civarında öğretmenin katılımının planlandığı sempozyum, İstanbul Kültür Üniversitesi kurucu Rektörü Prof. Dr. Önder ÖZTUNALI anısına gerçekleştirilecek ve Prof. Dr. Ahmet İNAM (ODTÜ) sempozyum açılışında ’’Temel Bilimler ve Felsefe’’ isimli bir açılış dersi verecektir. Ayrıntılı bilgi için: http://www.kultur.k12.tr/yergokbilim Sibel Demirer 0 212 , Yard. Doç.Dr.Gürsel Hacibekiroğlu 0 212 498 43 16

Nanoteknoloji ve uygulamaları

Türkiye Bilimler Akademisi Forumu, TÜBA İstanbul Grubu 16 Ekim 2006 tarihinde (Pazartesi) saat 18.30’da bir konferans düzenledi. TÜBA üyesi ve Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ekmel Özbay, "Günümüzde nanoteknoloji ve uygulamaları" başlıklı bir konferans verecek. Konferans TÜBA İstanbul Ofisinde, İTÜ Eski Maden Fakültesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda (Maçka) yapılacak.

Kanpolat’ın uluslararası başarısı

Almanya, Hannover’deki International Neuroscience Institute’da (INI), "Neuro Surgical Treatment of Pain" konusunda ders vermesi için davet alan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı öğretim üyesi ve TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Yücel Kanpolat, INI’nın kadrosundaki tüm öğretim üyesi haklarına ve onursal derecelerine sahip ve bu ünvanı alan ilk Türk bilim adamı oldu.

Beyin cerrahisi üzerine dünya çapında ünü olan Prof. Dr.Yücel Kanpolat, Amerikan Oregon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kurduğu "Paxton International Professor" ünvanına da layık görüldü. Prof. Kanpolat bu ünvanı alan ilk yabancı bilim adamı. Kanpolat için, 1999 yılından beri klinik profesör olarak kabul edildiği OHSU’da özel bir kadro tahsis edildi. Türk bilim adamı normal bir öğretim üyesinin sahip olduğu tüm haklara sahip olduğu gibi bu kadroda eyaletin özel izniyle ameliyatlar da yapabilecek.

Nöroşirürji anabilim dalında Harold D.Paxton Uluslararası Profesörlük kadrosu, Oregon Health&Science University (OHSU) Nöroşirürji Anabilim Dalı tarafından, Dr.Paxton’ın uluslararası nöroşirürji eğitimine yaptığı katkıları onurlandırmak amacıyla kuruldu. Dr.Paxton’ın felsefesini ve nöroşirürji eğitimine yaklaşımını yaşatmak amacıyla kurulan bu unvan, OHSU Nöroşirürji Anabilim Dalı, akademik eğitim programının yürütülmesi, geliştirilmesi ve ilerlemesini destekliyor. Her yıl, uluslararası üne sahip akademisyen bir nörojirürji uzmanı bu kadroyu doldurması için davet ediliyor. Harold D.Paxton Uluslararası Profesörlük unvanı ilk kez Profesör Dr.Yücel Kanpolat’a verildi.

Hasta toplum

Buğday, sebze, yağ, süt, fındık vb.. Bunlar arasında hayvanlar da topluca "tarımsal ürün" kategorisinde sayılırsa ne düşünürsünüz?

Bilim, hayvanların da aslında zeka, düşünce, duygu gibi kavramlara, bir alt düzeyde bile olsa sahip olduğunu ortaya çıkardıkça, hatta tavuklardan tutun koyunlara varıncaya kadar, hayvanlar kısmen tarımsal ürün kategorisinden çıkmaya başladılar. Ayrıca Avrupa Birliği de yine bilimsel araştırmalar ışığında hayvanlara yönelik, haklar konusunda standartlar geliştirme çabasında..

Bu yazıyı yazarken, bir yabancı dergide ilginç bir seri katil haberi dikkatimi çekti.. Bu tür katillerin biz genellikle insanları, kadınları veya çocukları öldürdüklerini düşünürdük.. Aslında bu tür caniler hayvanları seri halde öldürürmüş..

Yeni evlenen bir Alman, bir cinayetten tutuklanır. Ortaya çıkar ki, aynı zamanda onlarca hayvan da öldürmüş: Midilli atları, atlar, koyunlar ve sayısız deney faresi.. Peki neden hayvanları da öldürmüş? İfadesinden: "Onları öldürerek, içimdeki pislikleri tamamen yok edebileceğimi sandım!"

Psikiyatristlerden, yıllardır çok sayıda katilin ve ırz düşmanının, gençliklerinde hayvanlara işkence ettiklerini öğreniyoruz.. Amerikalı araştırmacılar, seks suçluları (ırza tecavüz) arasında hayvanlara işkence edenlerin oranını yüzde 70 olarak saptamış. Başka bir bakışla: Hayvanlara eziyet edenlerin, herhangi bir zamanda şiddete dayanan bir suç işleme olasılığı beş kez daha fazla. Psikopatların bir kısmının böyle bir yönü var..

Uzmanlar diyor ki, hayvana eziyet etmek, açıkça bir eğilim işaretidir! Fakat bu ne kadar genelleştirilebilir, henüz bir bilgi yok..

Alman polisi ve psikiyatristleri bu olaydan yola çıkarak, Kuzey Almanya’da 100’den fazla atın sebepsiz yere öldürülmesi olayını da aydınlatacaklarını düşünüyor..

* * *

Özetle, hayvan sevgisinin ve hayvanları korumanın, insanları uygarlaştırmada, toplumsallaştırmada ve ehlileştirmede çok önemli bir görev üstleneceği açık..

Hayvanlar, şu evrende ve yeryüzündeki serüvenimizde yol arkadaşlarımızdır. Büyük evrim nehrinde onlarla birlikte akıp gidiyoruz. İnsanlığımızın mihenk taşıdır, onlara karşı tutumumuz..

Gelecek haftaya kadar sevgi ve dostlukla..

Editör
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!