Editör
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2006 00:00
Matematik Dünyası
Matematik Dünyası kapak konusu olan sonsuz sayılar, ordinaller, Kümeler Kuramı’nın yani matematiğin iskeleti sayılır. 112 sayfalık derginin nerdeyse yarısı ordinallere ayrıldı. Geometri köşesinde Mustafa Yağcı, Evritim başlıklı yazısında doğrularla çemberlerin aslında birbirinden pek farkı olmadığını, her ikisinin de tek bir familyanın alt familyaları olduğunu gösteriyor. Bu sayede çemberlerle ilgili pek çok geometri problemi doğrulara indirgeniyor.
Tosun Terzioğlu Newton yasalarının nasıl Kepler yasalarının bir sonucu olduğunu matematiksel olarak gösteriyor. Ünlü matematikçi Atiyah’ın daha çok sicim kuramını ön plana çıkaran matematik, fizik ve eğlence konulu söyleşisi de hayli ilginç. Bekir Gür, son iki yüzyılın felsefesini en çok etkileyen filozofların başında gelen Kant’ı ele alıyor bu sayıda. Kant’ın matematik felsefesi "bilgi felsefesi"nin temelini oluşturur. Oyun köşesinde Takgül Horal, Sudoku’yla matematiği birleştiriyor. Sudoku’yla ilgili bugüne dek yanıtlanmamış ilginç sorular bulacaksınız.
Eğitim köşesinde Bora Zancı, dünyayı parçalamayı konu edinen bir sınıf etkinliğinden sözediyor ve keşke okullarda matematik böyle öğretilse dedirtiyor insana.
7’den 70’e herkesin severek okuduğu Aslı Nesin’in Zeká Soruları ve Beyincik köşeleri bu sayıda da sürüyor. www.matematikdunyasi.org
"Mucitler Yaz Kampı" ikinci dönem
7-14 yaş arası çocuklara bilimi tanıtmak ve sevdirmek amacıyla düzenlenen "DuPont ile Mucitler Yaz Kampı" bu yıl 19 Haziran - 8 Eylül tarihleri arasında 3 farklı dönemde 1’er aylık periyotlarla yapılacak. İsteyen öğrencilerin 2 haftalık dönemler için de kayıt yaptırabileceği "Dupont ile Mucitler Yaz Kampı" hafta içi her gün 10:00-17:00 arası devam edecek.
Bu yıl ikincisi düzenlenen "Dupont ile Mucitler Yaz Kampı"na 1 aylık kayıt yaptıran öğrenciler, dönem sonunda tiyatro oyunu sergileyecek, satranç turnuvasına katılacak, ayrıca kendi çektikleri fotoğraflarla Bilim Merkezi Fotoğraf albümü oluşturacaklar.
DuPont ile Mucitler Yaz Kampı’nda Bilim, Genetik, Satranç, İlkyardım, Uzay, Biyoloji, Drama, Çevre, Resim ve Heykel, Arkeoloji, Film ve Fotoğraf Atölyesi, Nestle Beslenebilirim Atölyesi, Botanik atölyeleri yer alıyor. Çocukların atölyelerin yanı sıra yapılacak gezilerle öğrendiklerini pekiştirecekleri yaz kampında Boğaziçi Üniversitesi Genetik Laboratuarı, Kandilli Rasathanesi, Sabancı Müzesi, Miniaturk, Televizyon Fabrikası, Tiyatro gezisi, Belgrad Ormanı, Atatürk Arboretumu, 3D Sinema, Koç Müzesi, Yunus gösterisi, Deprem ve Yangın Eğitim Odaları ve Çikolata Fabrikası’na geziler düzenlenecek.
Yaz Kampı aktiviteleri içinde ayrıca film gösterileri, Diş Dostu ile diş sağlığı, Gelişim Akademisiyle Yoga ve Stand Up Aktivitesi, Yol Emniyeti Çocuk Tiyatrosu, Tema ile Çevre Atölyesi, Akut’la İlkyardım Atölyesi, tiyatro gösterisi ve satranç turnuvası yer alacak. Yaz Okulu 2 haftalık dönem için 400YTL + KDV, 1 aylık dönem için 750YTL + KDV’dir. Tel. 0 212 266 00 46 Emre Çolak dhl. 119 www.bilimmerkezi.org.tr
Biyoloji Kongresi
İki yılda bir yapılan ve Türkiye’deki biyologların oldukça ilgi gösterdiği 18. Ulusal Biyoloji Kongresi, 26 Ğ 30 Haziran 2006 tarihleri arasında Adnan Menderes Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından düzenlendi. Kongrenin ana amacı öğrenim ve eğitim oluşturdu. Kongre; hemen hemen tüm üniversiteler ile Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan gelen katılımcılarla 257 adet sözlü sunum, 710 adet poster sunumu, 2 panel, altısı yurt dışı ve ikisi de yurt içi 8 çağrılı konuşma olmak üzere 4 ayrı konuda yapıldı ve toplam 957 kişi konuştu.
Çağrılı konuşmacı olarak yurt dışından katılan konuşmacılardan Japon Bilim İnsanı Prof. Dr. Hideyuki TAKAHASHI "Plant Space and Gravitational Biology" konusunda, İngiliz Bilim İnsanı Prof. Dr. Jeremy SEARLE "Speciation in Small Mammals" konusunda, çalışmalarını A.B.D.’de sürdüren Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Şefik ALKAN "The Toll Bridges Between the Innate and Adaptive Immunities" konusunda, Fransız Bilim İnsanı Dr. Claude MIAUD "Are Amphibians good biological indicators" konusunda, yine Fransız Bilim İnsanı Dr. Pierre TABERLET "IntraBioDiv. Tracking surrogates for intraspecific biodiversity" konusunda ve A.B.D’li Bilim İnsanı Prof. Dr. F. James ROHLF da "Geometrik Morfometrinin Biyolojide, Sistematikte, Tıpta ve Antropolojide Uygulamaları" konusunda konuşma yaptılar. Yurt içinden çağrılı konuşma yapmak üzere davet edilen Prof. Dr. Ali DEMİRSOY "Üniversiteler ve Model İnsan", emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil GÜNER de "Türk Botanik Bahçeleri: Gelecek için bir hamle" konulu konuşmalarını yaptı.
Ayrıca Kongremizde Prof. Dr. A. Nihat BOZCUK’un başkanlığında, Prof. Dr. Aykut KENCE, Prof. Dr. Battal ÇIPLAK ve Dr. Ergi Deniz ÖZSOY katılımıyla "Günümüzde Evrim Kuramı ve Bilim" paneli ile Prof. Dr. Mustafa KURU’nun başkanlığında Prof. Dr. Selahattin SALMAN, Prof. Dr. Nihat BOZCUK, Prof. Dr. Cumhur ÇÖKMÜŞ ve Prof. Dr. Necdet SAĞLAM’ın konuşmacı olduğu "Orta Öğretimde Biyoloji Eğitiminin Sorunları" konulu panel düzenlendi.
En büyük güç
En doğru saptamalardan biri değil mi sizce de: "Güzel duygular yaşatan bir şey, mutlaka vücut için de sağlıklıdır..." Cinselliği konu alan yazıda dile getirilen bu belirleme, ruh ve beden birlikteliğini, her ikisinin de birbirini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Beden sağlığı ruhumuzu, ruhumuz veya psikolojimizin durumu da bedenimizi olumlu veya olumsuz mutlaka etkiliyor. Zaten hasta olanlara, ruhsal durumlarını iyileştirici tedaviler de bunun için uygulanır.
Bu sayımızda aşk ve cinsellik üzerine hazırlanan bir dosyanın ilk iki bölümünü sunuyoruz sizlere. Bu yazılardan biri cinselliğin sağaltıcı (tedavi edici) yönü üzerinde son araştırma verilerini derleyip toparlıyor.
Buna gore düzenli ve "aktif bir cinsel hayat, daha uzun bir ömür, daha iyi bir sağlık, daha az ağrı ve daha güçlü bir bağışıklık sistemi" demek. Aktif cinsel hayatın olumlu yönde etkilediği hastalık tablosunda da bakın neler var: Kansere karşı koruma; depresyonda azalma; vücut sıcaklığı ile kan basıncını ve yaraların iyileşmesini düzenleme; ağrıyı azaltma...
Cinsellik müthiş bir egzersiz yerine de geçiyor: Bir cinsel ilişkide yakılan yaklaşık 200 kalori yarım saat koşmaya eşdeğermiş (Koşu bantları çöpe!).... Orgazm sırasında ikiye katlanan kalp atışı ve basıncı kalbe iyi geliyormuş. Haftada iki veya daha fazla seks yapan erkeklerin 2 kat daha az kalp rahatsızlığı yaşadıkları görülmüş. Sık yapılan seks ömrü de uzatıyormuş.
Düşünün ki, cinsellik olmasa, üreme gerçekleşmez ve hayat da biter. O halde cinsellik, yaşamın hep merkezinde bir olgu. İnsanların bütün yaşamı, doğuştan itibaren cinselliğe odaklı. Bizi diğer canlılardan ayıran, başlıbaşına bir uygarlık yaratma (entelektüel) kapasitemizi bir kılıç darbesiyle yokedebilsek, geride başlıca ne kalır dersiniz? Ayrıca insanoğlunun yaratıcı kapasitesinin de, daha çok ve daha seçkin eşlerle çiftleşmeye hizmet ettiğini ileri süren evrimsel biyoloji tezleri de var.
Bilim, cinselliğin, aşkın izlerini doğumdan itibaren araştırıyor. Bebeklerle anneler, kardeşler, arkadaşlar, sevgililer, insanlar arasında dokunmaktan sarılmaya ve ten tene yaşamaya kadar türlü çeşitli yakın ilişkilerini sürüyor.
Bebeklikten itibaren başlayan sarılma eylemi, insanlar arasında o kadar hoş duygular yaratıyor ki, alışkanlık yapıyor ve bebeklikten sonra da bir türlü terkedilmiyor. Fiziksel yakınlıklar, "insanoğlunun bir diğerine sunabileceği en eşsiz duygular" oluyor.
"Neden seks yüzünden deliye düşmüş durumdayız?" sorusuna bilimin yanıtı: "Temelinde döllenme içgüdüsü yatıyor olsa da seks, beslenmek gibi muhteşem ve dopdolu bir ziyafetin yalnızca bir başlangıç safhası. Sanat, şarkı, romantiklik, tutku, acı, birliktelik, aşk, kimi zaman şiddet ve hatta cinayet gibi onlarca unsur, cinselliğe dayanan yapımızdan kaynaklanır".
En büyük güç, doğa, emretti: Seks yapın!
Bu emir o kadar güçlü ki, karşı durmak mümkün değil.
Çünkü, içinde, varoluşu barındırıyorÉ
Editör
Matematik Dünyası kapak konusu olan sonsuz sayılar, ordinaller, Kümeler Kuramı’nın yani matematiğin iskeleti sayılır. 112 sayfalık derginin nerdeyse yarısı ordinallere ayrıldı. Geometri köşesinde Mustafa Yağcı, Evritim başlıklı yazısında doğrularla çemberlerin aslında birbirinden pek farkı olmadığını, her ikisinin de tek bir familyanın alt familyaları olduğunu gösteriyor. Bu sayede çemberlerle ilgili pek çok geometri problemi doğrulara indirgeniyor.
Tosun Terzioğlu Newton yasalarının nasıl Kepler yasalarının bir sonucu olduğunu matematiksel olarak gösteriyor. Ünlü matematikçi Atiyah’ın daha çok sicim kuramını ön plana çıkaran matematik, fizik ve eğlence konulu söyleşisi de hayli ilginç. Bekir Gür, son iki yüzyılın felsefesini en çok etkileyen filozofların başında gelen Kant’ı ele alıyor bu sayıda. Kant’ın matematik felsefesi "bilgi felsefesi"nin temelini oluşturur. Oyun köşesinde Takgül Horal, Sudoku’yla matematiği birleştiriyor. Sudoku’yla ilgili bugüne dek yanıtlanmamış ilginç sorular bulacaksınız.
Eğitim köşesinde Bora Zancı, dünyayı parçalamayı konu edinen bir sınıf etkinliğinden sözediyor ve keşke okullarda matematik böyle öğretilse dedirtiyor insana.
7’den 70’e herkesin severek okuduğu Aslı Nesin’in Zeká Soruları ve Beyincik köşeleri bu sayıda da sürüyor. www.matematikdunyasi.org
"Mucitler Yaz Kampı" ikinci dönem
7-14 yaş arası çocuklara bilimi tanıtmak ve sevdirmek amacıyla düzenlenen "DuPont ile Mucitler Yaz Kampı" bu yıl 19 Haziran - 8 Eylül tarihleri arasında 3 farklı dönemde 1’er aylık periyotlarla yapılacak. İsteyen öğrencilerin 2 haftalık dönemler için de kayıt yaptırabileceği "Dupont ile Mucitler Yaz Kampı" hafta içi her gün 10:00-17:00 arası devam edecek.
Bu yıl ikincisi düzenlenen "Dupont ile Mucitler Yaz Kampı"na 1 aylık kayıt yaptıran öğrenciler, dönem sonunda tiyatro oyunu sergileyecek, satranç turnuvasına katılacak, ayrıca kendi çektikleri fotoğraflarla Bilim Merkezi Fotoğraf albümü oluşturacaklar.
DuPont ile Mucitler Yaz Kampı’nda Bilim, Genetik, Satranç, İlkyardım, Uzay, Biyoloji, Drama, Çevre, Resim ve Heykel, Arkeoloji, Film ve Fotoğraf Atölyesi, Nestle Beslenebilirim Atölyesi, Botanik atölyeleri yer alıyor. Çocukların atölyelerin yanı sıra yapılacak gezilerle öğrendiklerini pekiştirecekleri yaz kampında Boğaziçi Üniversitesi Genetik Laboratuarı, Kandilli Rasathanesi, Sabancı Müzesi, Miniaturk, Televizyon Fabrikası, Tiyatro gezisi, Belgrad Ormanı, Atatürk Arboretumu, 3D Sinema, Koç Müzesi, Yunus gösterisi, Deprem ve Yangın Eğitim Odaları ve Çikolata Fabrikası’na geziler düzenlenecek.
Yaz Kampı aktiviteleri içinde ayrıca film gösterileri, Diş Dostu ile diş sağlığı, Gelişim Akademisiyle Yoga ve Stand Up Aktivitesi, Yol Emniyeti Çocuk Tiyatrosu, Tema ile Çevre Atölyesi, Akut’la İlkyardım Atölyesi, tiyatro gösterisi ve satranç turnuvası yer alacak. Yaz Okulu 2 haftalık dönem için 400YTL + KDV, 1 aylık dönem için 750YTL + KDV’dir. Tel. 0 212 266 00 46 Emre Çolak dhl. 119 www.bilimmerkezi.org.tr
Biyoloji Kongresi
İki yılda bir yapılan ve Türkiye’deki biyologların oldukça ilgi gösterdiği 18. Ulusal Biyoloji Kongresi, 26 Ğ 30 Haziran 2006 tarihleri arasında Adnan Menderes Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından düzenlendi. Kongrenin ana amacı öğrenim ve eğitim oluşturdu. Kongre; hemen hemen tüm üniversiteler ile Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan gelen katılımcılarla 257 adet sözlü sunum, 710 adet poster sunumu, 2 panel, altısı yurt dışı ve ikisi de yurt içi 8 çağrılı konuşma olmak üzere 4 ayrı konuda yapıldı ve toplam 957 kişi konuştu.
Çağrılı konuşmacı olarak yurt dışından katılan konuşmacılardan Japon Bilim İnsanı Prof. Dr. Hideyuki TAKAHASHI "Plant Space and Gravitational Biology" konusunda, İngiliz Bilim İnsanı Prof. Dr. Jeremy SEARLE "Speciation in Small Mammals" konusunda, çalışmalarını A.B.D.’de sürdüren Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Şefik ALKAN "The Toll Bridges Between the Innate and Adaptive Immunities" konusunda, Fransız Bilim İnsanı Dr. Claude MIAUD "Are Amphibians good biological indicators" konusunda, yine Fransız Bilim İnsanı Dr. Pierre TABERLET "IntraBioDiv. Tracking surrogates for intraspecific biodiversity" konusunda ve A.B.D’li Bilim İnsanı Prof. Dr. F. James ROHLF da "Geometrik Morfometrinin Biyolojide, Sistematikte, Tıpta ve Antropolojide Uygulamaları" konusunda konuşma yaptılar. Yurt içinden çağrılı konuşma yapmak üzere davet edilen Prof. Dr. Ali DEMİRSOY "Üniversiteler ve Model İnsan", emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil GÜNER de "Türk Botanik Bahçeleri: Gelecek için bir hamle" konulu konuşmalarını yaptı.
Ayrıca Kongremizde Prof. Dr. A. Nihat BOZCUK’un başkanlığında, Prof. Dr. Aykut KENCE, Prof. Dr. Battal ÇIPLAK ve Dr. Ergi Deniz ÖZSOY katılımıyla "Günümüzde Evrim Kuramı ve Bilim" paneli ile Prof. Dr. Mustafa KURU’nun başkanlığında Prof. Dr. Selahattin SALMAN, Prof. Dr. Nihat BOZCUK, Prof. Dr. Cumhur ÇÖKMÜŞ ve Prof. Dr. Necdet SAĞLAM’ın konuşmacı olduğu "Orta Öğretimde Biyoloji Eğitiminin Sorunları" konulu panel düzenlendi.
En büyük güç
En doğru saptamalardan biri değil mi sizce de: "Güzel duygular yaşatan bir şey, mutlaka vücut için de sağlıklıdır..." Cinselliği konu alan yazıda dile getirilen bu belirleme, ruh ve beden birlikteliğini, her ikisinin de birbirini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Beden sağlığı ruhumuzu, ruhumuz veya psikolojimizin durumu da bedenimizi olumlu veya olumsuz mutlaka etkiliyor. Zaten hasta olanlara, ruhsal durumlarını iyileştirici tedaviler de bunun için uygulanır.
Bu sayımızda aşk ve cinsellik üzerine hazırlanan bir dosyanın ilk iki bölümünü sunuyoruz sizlere. Bu yazılardan biri cinselliğin sağaltıcı (tedavi edici) yönü üzerinde son araştırma verilerini derleyip toparlıyor.
Buna gore düzenli ve "aktif bir cinsel hayat, daha uzun bir ömür, daha iyi bir sağlık, daha az ağrı ve daha güçlü bir bağışıklık sistemi" demek. Aktif cinsel hayatın olumlu yönde etkilediği hastalık tablosunda da bakın neler var: Kansere karşı koruma; depresyonda azalma; vücut sıcaklığı ile kan basıncını ve yaraların iyileşmesini düzenleme; ağrıyı azaltma...
Cinsellik müthiş bir egzersiz yerine de geçiyor: Bir cinsel ilişkide yakılan yaklaşık 200 kalori yarım saat koşmaya eşdeğermiş (Koşu bantları çöpe!).... Orgazm sırasında ikiye katlanan kalp atışı ve basıncı kalbe iyi geliyormuş. Haftada iki veya daha fazla seks yapan erkeklerin 2 kat daha az kalp rahatsızlığı yaşadıkları görülmüş. Sık yapılan seks ömrü de uzatıyormuş.
Düşünün ki, cinsellik olmasa, üreme gerçekleşmez ve hayat da biter. O halde cinsellik, yaşamın hep merkezinde bir olgu. İnsanların bütün yaşamı, doğuştan itibaren cinselliğe odaklı. Bizi diğer canlılardan ayıran, başlıbaşına bir uygarlık yaratma (entelektüel) kapasitemizi bir kılıç darbesiyle yokedebilsek, geride başlıca ne kalır dersiniz? Ayrıca insanoğlunun yaratıcı kapasitesinin de, daha çok ve daha seçkin eşlerle çiftleşmeye hizmet ettiğini ileri süren evrimsel biyoloji tezleri de var.
Bilim, cinselliğin, aşkın izlerini doğumdan itibaren araştırıyor. Bebeklerle anneler, kardeşler, arkadaşlar, sevgililer, insanlar arasında dokunmaktan sarılmaya ve ten tene yaşamaya kadar türlü çeşitli yakın ilişkilerini sürüyor.
Bebeklikten itibaren başlayan sarılma eylemi, insanlar arasında o kadar hoş duygular yaratıyor ki, alışkanlık yapıyor ve bebeklikten sonra da bir türlü terkedilmiyor. Fiziksel yakınlıklar, "insanoğlunun bir diğerine sunabileceği en eşsiz duygular" oluyor.
"Neden seks yüzünden deliye düşmüş durumdayız?" sorusuna bilimin yanıtı: "Temelinde döllenme içgüdüsü yatıyor olsa da seks, beslenmek gibi muhteşem ve dopdolu bir ziyafetin yalnızca bir başlangıç safhası. Sanat, şarkı, romantiklik, tutku, acı, birliktelik, aşk, kimi zaman şiddet ve hatta cinayet gibi onlarca unsur, cinselliğe dayanan yapımızdan kaynaklanır".
En büyük güç, doğa, emretti: Seks yapın!
Bu emir o kadar güçlü ki, karşı durmak mümkün değil.
Çünkü, içinde, varoluşu barındırıyorÉ
Editör