Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2006 00:00
TÜBİTAK’ın "Anadolu Parsı" hazır!
TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nde geliştirilen açık kaynak kodlu özgür işletim sistemi Pardus'un 1.0 sürümü, bilgisayaarlara indirilmeye hazır. Linux temelli bir işletim sistemi olan Pardus, tam ve düzgün Türkçe desteği yanında, kurulum ve kullanım kolaylığı açısından önemli yenilikler barındırıyor.
Projenin başındaki Doç. Dr. Erkan Tekman, Pardus'u özgür yazılım yaklaşımıyla ve açık kaynak kodlu olarak geliştirdiklerini ve Genel Kamu Lisansı ile özgürce dağıtılacağını bildirdi. Pardus üzerinde ilk çalışmaların ulusal bir işletim sisteminin gerekliliğinin görülmesi üzerine 2003 yılı sonunda başlatıldığını, 2004 sonbaharında ise plan ve tasarım aşamalarından uygulama aşamasına geçildiğini belirtti.
Açık kaynak kodlu yazılımların kapalı ve sahipli yazılımlara göre birçok üstünlüklerini şöyle anlattı: "Bunların başında güvenlik geliyor. Açık kaynak kodlu yazılımlar, geliştirilme sürecinden kullanılma aşamasına kadar on binlerce göz tarafından denetleniyor. Kötü niyetli bir programcı ya da kuruluş tarafından yerleştirilebilecek bir kod parçasının böyle bir ortamda gizlenmesi mümkün değil.
Ayrıca, kaynağın açık olması nedeniyle olası güvenlik açıkları hızla yamanabiliyor. Yazılım büyük bir programcı kitlesi tarafından denetleniyor ve inceleniyor. Kaynak kodunun isteğe ve gereksinime göre özgürce değiştirilip yeni amaçlara hizmet edecek şekilde uyarlanması da yazılıma benzersiz bir esneklik kazandırıyor. Küresel Linux camiası tarafından bir nevi imece usulü ile üretilen işletim sistemi, gerek lisanslama yöntemi ve gerekse bakım ve yönetim kolaylığı ile toplam bilgisayar edinme ve sahip olma maliyetinde önemli tasarruf sağlıyor."
Tekman'ın bildirdiğine göre halen, Türkçe desteği olanlar da dahil, 300 civarında Linux dağıtımı bulunuyor. Ancak Pardus, kullanıcılara tam ve düzgün Türkçe desteği sunmasıyla diğer bütün Linux dağıtımlarından ayrılıyor. Yeni işletim sistemi, Türkçe Doğal Dil İşleme Kütüphanesi ve Yazım Denetimi Eklentisi Zemberek sayesinde, ofis uygulamalarında ve pek çok masaüstü programında eksiksiz Türkçe sözlük ve yazım denetimi desteği veriyor.
Pardus'un kurulumunda birçok popüler özgür yazılım da bilgisayara yükleniyor. Bunlar arasında Firefox İnternet tarayıcısı, OpenOffice.org ofis paketi en bilinenleri. (www.uludag.org.tr)
Bilim Merkezi’nde Kış Okulu
İstanbul Fulya’da bulunan Şişli Belediyesi Bilim Merkezi’nde Kış Okulu başlıyor. 8-13 yaş gurubu öğrenciler için eğlenceli, öğretici araştırma ve uygulamaya yönelik 2 haftalık kış okulu 16 Ocak- 27 Ocak tarihleri arasında 10-00 - 16.00 saatleri arasında Bilim Merkezi’nde düzenleniyor. Konular: Bilim, elektronik, biyoloji, drama, satranç, resim atölyelerinde eğlenceli bir şekilde programlandı. Ayrıca
sinema, tiyatro, Sabancı Müzesi, Yunus gösterisi, Park Orman, çikolata fabrikası gibi geziler de var programda. Kayıtlar başladı, bir haftalık 160 milyon 2 haftalık 300 milyon. Tel: 0212 266 00 46 /119
IX. TÜRK TIP TARİHİ KONGRESİ
Yalan, hepsi yalan
"Pembe yalanlar" en çok bilineni. Yoksa pembe dizilerle mi karıştırıyorum bu deyimi? Belki de "beyaz yalan" diyorduk.
Her neyse! Kastettiğimiz, "masum yalanlar"... Masum yalanla ne demek istediğimiz açık: Zararsız! Söylendiğinde kimseyi zedelemeyen..
Veya: Belki de söylenmesi gerekli olan!
Hiçbir konuda yalan söylememiş insan var mıdır?
En "dobra" olduğu kanaatinde olanlar bile, gündelik hayatlarının bir muhasebesini yapsalar, dobralıklarının da yalan olduğunu görürler!
O halde şöyle mi düşünmeliyiz:
Hayatta yalan söylemek gereklidir!
Yalan, yaşamın bir gereğidir!
Aslında yalanın hayatı kolaylaştırdığı doğrudur! En azından bazı ilişkilerde ve konularda! "Masum", yani dozajı minik yalanların ikili ilişkileri onardığı bile söylenir:
"Bana yalan söyle!"
"Bunun yalan olduğunu bağır!"
Evet yalan söylenmesini bizzat biz isteriz birçok durumda!
Sanırım bu türden yalana karşı değilim.. Özellikle de yalan "karşılıklı" isteniyorsa!
* * *
Ama kamuya karşı, tek taraflı olarak, kendisinin büyük çıkarları için söylenen yalanları kabul edemem! Özellikle de siyasetçilerin yalanları, iktidar çıkarı uğruna tüm halkın ve ülkenin kandırılması anlamına gelir..
Hiç yalan söylenmemesi gereken sektördür, siyaset!
Burada ilginç olan, siyasetçilerin çeşitli dozlardaki yalanlarının seçmenlerce kabul görmesi, anlayışla karşılanması ve unutulmasıdır..
Gelişmiş kültürlerde, siyasetçi büyük yalanlar söyleyemez. Söylerse siyasi hayatı biter, eğer özeleştiri yapmamışsa... Bunun çok örnekleri var..
Fakat, bizim gibi henüz kültürel-ekonomik gelişmesini tamamlayamamış ve siyaseti de henüz üst düzeydeki tahtına oturamamış ülkelerde, siyasetçinin yalan söylemesi ve buna rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranması, üstüne üstlük seçmenin de bunu önemli ölçüde kabul etmesi ve göz yumması, pek anlaşılır değildir! Bu durum, sosyolojik bir araştırmayı gerektirmez mi?
* * *
Yalanı, bilimsel açıdan analiz eden ilginç bir yazı sunuyoruz sizlere! İçinde çok şey bulacaksınız! Bazen kendinizi, bazen çevrenizi, bazen toplumu...
Ama her şeyden önce insanlığı!
Çünkü yalan konusunda ne çekiyorsak canlılar dünyasındaki özel yerimizden, gelişmiş varlığımızdan, bizi özel kılan zekamızdan çekiyoruz!
Editör