Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2004 23:01
‘Bilim Tarihi, Felsefesi ve Sosyolojisi’
Bir süredir faaliyet gösteren ‘Bilim tarihi, Felsefesi ve sosyolojisi’ isimli çalışma gurubunun II. Ulusal Sempozyumu 18-20 Haziran 2004 tarihleri arasında Assos’da yapılacak. Sempozyum hakkında ek bilgi almak isteyenler assosfeza@yahoo.com adresine başvurabilir. Ön programa göre konuşacaklar arasında, ülkemizin önde gelen bilim ve düşün insanları da bulunuyor.
III. Ulusal Sokakta Çalışan ve Yaşayan Çocuklar Sempozyumu
12-13 Haziran 2004 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kongre Kültür Merkezinde düzenlenecek ‘Sokaktalar Sempozyumu’, sokak çocuklarına yardım için çalışan bütün sivil toplum kuruluşları, devlet kurumları, akademisyenler, yurttaş olma bilincini taşıyan her birey arasındaki işbirliği, iletişim ve etkileşimi arttırmak amacıyla yapılmakta olan akademik toplantılar zinciridir. III. Sokaktalar Sempozyumunda, II. Sokaktalar Sempozyumu sonrası yapılan çalışmalar gözden geçirilmesi, bu konuda toplumdaki duyarlılığı arttırarak uygulanabilir modeller oluşturmak ve koruyucu yaklaşımlar geliştirme; konuyla ilgili yapılan bilimsel çalışmaları ve bilgi birikimleri paylaşmak; bu alanda çalışan kurum ve kuruluşlar arasında iletişimi arttırılması ve bilgi ağı bilincinin yaratılması amaçlamaktadır. Ön kayıt başvurusu için 8 Haziran 2004 tarihine kadar Sempozyum Sekreteryasına gönderiniz. aturla@omu.edu.tr ; bekirk@omu.edu.tr
Kaos Sempozyumu
Mantık, Matematik, Felsefe II. Ulusal Sempozyumu KAOS konusu tartışılmak üzere 21-24 Eylül 2004 tarihleri arasında Assos’da düzenlenecek. Değişik disiplinlerden akademisyenler çağrılı bildirilerle konuyu anlatacaklar. Son Başvurutarihi 20 Ağustos 2004 http://fen-edebiyat.iku.edu.tr/mmf2/ Telf: 0 212 639 30 24 / 2218, 2219. Yard. Doç.Dr. Ayten
Koç Matematik Dünyası’nın bahar sayısı çıktı
Türk Matematik Derneği’nin sahibi olduğu ve Ali Nesin’in yönettiği Matematik Dünyası dergisinin 2004 Bahar sayısı çıktı. Bu sayının da özel bir konusu var: ‘Halkalar, Asallar ve İndirgenemezler’. 112 sayfalık dergi, en üst düzeyde matematiği sulandırmadan ama anlaşılır bir dille gençlere sunmayı hedefliyor. 9000’e fırlayan satışı göz önünde bulundurulursa, derginin hedefine yaklaştığı söylenebilir. Abonelik için www.matematikdunyasi.org sitesini ziyaret edebilirsiniz. Telefon (0212) 311 54 23. Kapak fiyatı 4 milyon; abonelik 15 milyon; toplu abonelik 10 milyon.
II. Temel Bilimler Yaz Okulu
23-27 Ağustos 2004 tarihleri arasında İstanbul Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik-Bilgisayar Bölümü, Yükseklisans ve Doktora düzeyindeki öğrencilerin temel istatistik bilgilerini desteklemek amacıyla yaz okulu düzenledi.
http://fen-edebiyat.iku.edu.tr/yazokulu2/ Telf: 0 212 639 30 24 / 2212, 2219. Yard. Doç.Dr. Mehmet Özer
‘Erkek sistem’!
Geçen hafta bu köşede şunu belirtmiştik: Bugünkü dünyanın kötülüklerinden esas olarak erkekler sorumludur. Çünkü ülkeleri ve dünyayı erkekler yönetiyor. Bu durum tersine çevrilebilir olsaydı ve herşeyi kadınlar yönetseydi, belki de çok daha iyi ve yaşanabilir bir dünya kurabilirdik. Çünkü, kadınların biyolojileri erkeklerden çok farklı; testosteron hormonları ile östrojen hormonlarının yarattığı kişilikler ve öncelikler birbirinden çok farklı!...
* * *
Geçen hafta sizler bunları okurken, özellikle bazı erkeklerin bıyık altından gülümsediklerini görüyordum!
Şöyle düşünüyorlardı büyük bir olasılıkla:
‘Kadınlar hiç yönetimlerde bulunmadılar mı? Devlet başkanı oldular, başbakan oldular, şirket yönettiler, milletvekili oldular.. ve bunları hálá yapıyorlar! Acaba onlar yönetimdeyken, dünyanın halinde ne gibi değişiklik oldu?’
İlk bakışta haklı bir itiraz, değil mi? Üstelik biz bu ülkede kadın başbakan da gördük!
Yo, hayır, hiç de öyle değil!
Birincisi: Kadınlar, bütün yönetim kademelerinde erkeklerin çoğunlukta oldukları bir ülkeyi, toplumu, dünyayı yönetti, yönetiyor. Yani, başbakan kadın, ama bütün hükümet kabinesi erkek! Bütün Meclis neredeyse erkek! Bütün şirket yönetimi esas olarak erkek! Ordu erkek! Emir alacakların neredeyse hepsi erkek!
Bu koşullarda kadından beklenen, erkek gibi, hatta erkeklerin yönetemediklerinden daha erkek gibi yönetmesidir!
Nitekim, ülkelerin ve dünyanın pratiğinde olan da budur!
İkincisi: Oyunun bütün kurallarını erkekler koymuş durumdadır.
Sistem, erkek sistemidir! Yani, erkeklerin egemenlikleri doğrultusunda işleyen bir sistemdir! Bütün koşul ve kurallarıyla birlikte! Bütün anlaşmalar, bütün ülke içi ve ülkelerarası ilişkileri düzenleyen yasalar, erkekler tarafından ve erkeklerin istedikleri gibi düzenlenmiştir..
Bir ‘erkek sistem’, başında kadın bile olsa, ancak ‘erkek gibi’ işler!
Üçüncüsü: Yüzyıllardır süregelen, toplumun ve kadınların hücrelerine işleyen gelenek, erkeklerin yönetmesi üzerinedir. Onlar en iyi yapabilir bu işi!
Bir geleneği ve onun oluşturduğu önyargıları parçalamak için, Eirnstein’in dediği gibi, atom bombası bile yetersiz kalabilir!
Bütün bunlar arasında bir dördüncüsü var ki, bir editör yazısı daha gerektirir! O da haftaya!
Gelecek Cumartesiye kadar sevgi ve dostlukla!
Editör