Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2004 22:05
Ülkeler hakkında bilgi
Merhaba Hürriyet Bilim. Ben İzmir’den okuyucunuzum. Ben odama büyük bir dünya haritası asmak istiyorum. Haritayı temin ettim. Fakat eksik birşey var. Haritanın altında dünyadaki tüm ülke, millet, vb.lerin bayraklarını ve bunlara ait nüfus, yönetim şekli, dil, din gibi özelliklerini de eklemek istiyorum. Bunları temin edebileceğim bir kaynak (ansiklopedi, kütüphane, int.sitesi,vb.) biliyorsanız bana yardım etmenizi istiyorum. İlginiz için teşekkür ediyorum.
Turhan Çakır
turhan_cakir@mynet.com
BİLİM’den yanıt:
Turhan Bey, en iyisi, bütün bu bilgilerin bulunduğu bir almanak edinmek. Sanırız ülkemizde yıllık almanaklar çıkartılıyor artık. Kitapçınıza bir sorun lütfen. Bulamazsanız, yabancı dergi ve kitap satan bir başka kitapçıdan yine yabancı dilde bir almanak edinmenizi tavsiye ederiz.
Düşünce yazılarına yer verin
Ben Hürriyet okuyucusu olduğum için bir süredir Bilim Gazetenizi de ücretsiz olarak alıyorum. Eğer bu gazetenin yaşamasını ve geniş bir okuyucu kitlesi oluşturmayı istiyorsanız aşağıdaki hususları da kapsar şekilde yayın hayatına devam etmenizde yararlar görmekteyim.
1. Eskiden Milliyet Gazetesi’nde Düşünenlerin Düşüncesi ve Yeni Yüzyılda Perspektif sütünlarında ülkemizin bilim insanlarının özgün yazıları basılırdı. Bu sütunlara, Türk bilimcileri hiç ücret almadan yazı göndermekteydiler. Çıkan bilim ağırlıklı yazılar, Ülkemizin gerçek sorunlarını, bilimsel bulguları, bilim insanlarımızın sorunlarını ve onları tanıtan konuları ortaya koymaktaydılar. Her nedense, bu tür yazıları basmayı Milliyet Gazetesi bıraktı. Eğer gazetenizde bir sayfanızı Türk bilimcilerine açarsanız ve bu hususu televizyon reklamı ile duyurursanız, sanırım çok önemli bir görev yapmış olursunuz. Şüphesiz gelen yazıların, kuracağınız editör heyetinden geçtikten sonra basılacağı söz konusudur.
Dr. Harun Kemal Binhan
Ekolojist Biyolog
hkbinhan@hotmail.comIşığın Peşinde
İstanbul Fotoğraf Merkezi içinde yer alan Fotoğraf Galerisi’nde, 15 Ocak Ğ 20 Mart 2004 tarihleri arasında, Bülent Özgören’in ‘Işığın Peşinde’ başlıklı fotoğraf sergisi sürüyor.. Bülent Özgören, Amerika’da İşletme ve Siyasal Bilgiler dallarında yüksek öğrenim görmesinin yanı sıra, Miami Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nde eğitmenlik yapıp sergiler açtı ve Miami Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nde ilk doktora yapan öğrenci oldu. Türkiye’de ‘Zone Sistem’ ve Siyah Beyaz fotoğraf konularında onlarca konferans verdi. Bu sergide, Bülent Özgören’in Ayvalık, Kazdağları, Toroslar, Konya, Antalya, Nevşehir, Göller Bölgesi, Acıgöl, Afyon, Denizli, İsparta üçgeninde yer alan göller, batı ve doğu Karadeniz Kaçkarlar, Kars, Sarıkamış gibi pek çok yörede, sergiye adını verecek bir ışığın peşindelik serüveniyle ve ustalıkla elde edilmiş, etkileyici fotoğrafları izlenebilecektir.
Bülent Özgören fotoğraflarını ve fotoğraf anlayışını şu sözleriyle anlatmaktadır; ‘Fotoğrafımı doğadaki biçimsel estetiğe doğru ışıkla buluşturup, siyah beyaz teknikle dingin ve sakin bir duyu yaratmak olarak tanımlayabilirim. Bu sergi, ‘Işığın Peşinde’ ışığa yolculuk da diyebileceğim son birkaç yıllık arayışta, karşıma çıkanların, gözüme değenlerin birkaçı; sizinle paylaşmak istediğim an’ların bazıları. Işığın ahengiyle ruhun çakıştığı o an, sadece bir kez yaşanır: Işık anlatmakta, fotoğrafçı dinlemektedir sanki’.
Yer: Tarlabaşı Bulv. No: 272 Beyoğlu İstanbul; Tel: 0212 238 11 60İnsan ve risk
İnsana yönelik, insana özgü bilimsel araştırmalar, belki de en çok merakla okunur. Bunlar arasında, daha sağlıklı beslenmek ve yaşamak, sorunsuz bir yaşlılık geçirmek, insan ömrünü uzatmak gibileri, belki de en çok merak edilenleridir. Tabii bunlar genellemeler. Birileri için, hiç tükenmeyen, tersine giderek artan bir haz yaşamayı ve cinselliği sürdürmeyi gündeme getiren yeni bulgular, daha önemli olabilir.
Sağlıklı yaşam, doğrusu ne kadar umurumuzda, bilmiyorum. Ortalama insanoğlu, uzun dönemli sonuçlarını yaşayacağı riskleri genellikle yaşam hesabına almayı pek sevmiyor.
Örneğin, sigaranın sağlığa son derece olumsuz etkileri üzerine ne kadar yeni bilimsel araştırmaların sonuçlarını açıklarsanız açıklayın, milyonlarca insan sigara içimini sürdürüyor.
Üstelik bizim gibi ülkelerde sigara içenlerin sayısı giderek de artıyor. Özellikle gençler arasında! Bunlar, sigara içerken beyinlerini nerede bırakıyorlar, diye sorduğum oluyor kendime.
Sigarayı bırakalı 15 yıl oldu. Geçen gün doktorum, akciğer grafisine bakarken, uzun süre sigara içtikten sonra bıraksanız da, beden akciğerleri yüzde yüz temizleyemiyor, dedi.
Bizim gençliğimizde sigara konusunda bu kadar toplumsal bilinç oluşturulmamıştı. Ama bugün sokakta veya köyde, kime mikrofonu uzatsanız, sigaranın zararlarını sayıp dökebilecek durumda... Ama sigarasını püfleterek!
Acaba neden? Nasıl olsa öleceğiz, düşüncesi mi etkili? Yoksa, genetik yapımızda, uzun vadeli riskleri gözardı etmemizi sağlayan bir gen mi var? Bu gen şöyle mi çalışıyor acaba: Yaşam, her an ölüm riski ile iç içe. Ama yaşamaktan vaz geçmiyoruz. O halde bütün riskleri göze alacağız!
Genetiğimiz, bizi aslında çeşitli risklere karşı koruyan bir mekanizmaya sahip. Korku, güvenlik arayışı vb... Bu en temel içgüdülerimiz, örneğin kendi yapımız sigaraya karşı çalışmıyor! Neden? Çünkü sigara ve benzeri zararların, genetik haritamızda tehlike olarak ‘işlenmiş’ değil...
Ama, içgüdülerimizin çalışmadığı yerde, aklımız devreye girmiyor mu? Aklımız da öyleyse ya yetersiz kalıyor ya da riski göze alıyor.
Ama artık, tek tek insandan daha üstün bir üst akıl, toplumsal örgüt devreye giriyor. Yasaklamalar getiriyor. İş yerlerinde, toplu mekanlarda falan. Burada esas amaç, sigara içmeyenleri korumak, dolaylı amaç, sigaradan vazgeçirmek..
Bakıyoruz, hálá barlar, kahveler, lokantalar hálá sigara dumanından geçilmiyor. Atatürk Hava Limanı’nda, Gloria-Jeans kafesinde, sigara içmeyenler en kötü ve kuytu yere atılmış, cezalandırılıyorlar adeta!
Yerimiz bitti; siz bugün şu sağlıklı beslenmeyle ilgili son bulguları bir okuyun hele, haftaya sohbeti sürdürelim..
Hafta cumartesiye kadar, sevgi ve dostlukla!
Editör