Ecnebi ameleler…

Güncelleme Tarihi:

Ecnebi ameleler…
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2010 15:50

Ezeli mücadele öncesi; Aradaki puan farkı 4. Yani Beşiktaş’ın kesin galip gelmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

İşte böyle bir maça Sayın Mustafa Denizli 8 defansif futbolcu ile çıktı. Kalan 2 futbolcu ise Bobo ile sakatlıktan henüz çıkan Tello.

İstanbul’a fark yememek için gelen taşra takımları bile daha iyi bir kadro ile mücadele ediyorlar artık. Sanırım Sayın Denizli kendisini hala Manisaspor’un teknik direktörü zannediyor.

Çok da kızamıyorum Mustafa Denizli’ye. Esas oynaması gerekenler, maça damgasını vurması gerekenlerin hepsi sakat.

Ama sene başından beri hiçbir katkı sunmayan bu zevatın maliyeti, sahaya çıkanlardan fazla olunca orada durup “biz nerde yanlış yaptık” demesi gerekiyor eleştirilere kulaklarını tıkayanlar.

Hafta başında maçın hakemi belli olmadan Beşiktaşlı yöneticiler hemen muhalefet şerhini koydular “Yunus Yıldırım ile Hüseyin Göçek’i istemiyoruz” diye. Vay sen misin bunu diyen? Hemen Hüseyin Göçek’i atadı MHK. Eğer ellerinde imkan olsa ilk yarı Yunus Yıldırım’a, diğerinde de Hüseyin Göçek’e görev vereceklerdi inadına.

Haberin Devamı

Ferrari sakatlıktan yeni çıkmış.

Ferrari formsuz.

Son zamanlarda gecelere akar olmuş diyorlar.

Dakika 1. Alex karşıdan geliyor, karşılamıyor hazretleri. Kim ne derse desin benim aklım hala Zapo’da. Arada iç olan 5 milyon euro da cabası.

Sonra Göçek Show başlıyor.

Selçuk sarı kart görüyor. Vayyyy, sen misin gösteren…?

Bir posta koyuyor ki Selçuk, ağzının içindeki tüm tükürükleri hakemin yüzünden sakınmayarak saydırıyor da saydırıyor. İşte o anda maçı elinden kaçırdı 34’lük Hüseyin Göçek “ya rabbi şükür” diyerek..…

F.Bahçe’li futbolcuları iyi hazırlamışlar.

Demişler ki; “Siz rakibinize istediğinizi yapın, elinizden geleni arkanıza koymayın. Hakem seyirci baskısından kılınıza dokunamaz. Zaten biz gerekenleri yaptık.” Aynen bu minval üzerine, en gaddar faullerden sonra bile hakeme itiraz etme yüzsüzlüğünü gösterdi F.Bahçe’li futbolcular profesyonellik adına. İşin kötüsü, “yedirdiler de”.

M.Topuz Bobo’ya taban giriyor…. Kart yok.

Bilica Toraman’a kartlık faul yapıyor. Dudakları kıpır kıpır, elini uzatıyor. Toraman elini itince de saç çekiyor….. Kart yok.

Lugano topa plonjon yapıyor…. Penaltı ve kart yok.

Haberin Devamı

Bilica uçan tekme atıyor. Penaltı ve kartı zoraki gösteriyor. Ondan sonra kör ve sağır oluyor. Bir dözmediklerini bırakıyorlar hakemi. Herkesin eli aşağıdan yukarıya oynuyor, “has….” çekiyorlar hakeme. Tık yok.

Öbür tarafta da sarı kartlı Brezilya magandası Bilica fütursuzca icraatına başlıyor. Kramponları ile eşeliyor da eşeliyor penaltı noktasını. Ne yapsak da Bursaspor’un kullandığı penaltı gibi tartışmalı olsun diye elinden, pardon ayağından ne gelirse yapıyor.

Top penaltı noktasına dikiliyor.

Topun yarısı gözükmüyor. “Aydede” gibi “yarım karpuz” gibi olmuş meşin yuvarlak.

Hüseyin Göçek de harcı getiriyor, çukuru az buçuk dolduruyor. Doldurtsana çukuru eşene ibreti alem için.

Haberin Devamı

Unutmadan söyleyelim, Bilica’ya yine kart yok. Eee, gösterse oyun dışı kalacak. Zaten penaltıyı vermiş, Bilica’yı da atarsa kesin yenilir F.Bahçe. Ne der sonra kendisini atayan ağabeylerine.?

Penaltı kaçtı, derin bir oh çekti Hüseyin Göçek.

Ernst topla gidiyor. Kendi vücudunu top ile Emre’nin arasına sokuyor. Emre “Ayyy anneciğim” diye yere atıyor kendini. Bir temas yok, hakem de devam ettiriyor. Sonra seyircilerden bir uğultu yükseliyor. Hemen önünde Bilica’nın kazısını görmeyen yan hakem uyarıyor muhtemelen 50 metre öteden dirsek attı diye. 2 saat sonra düdük çalıyor hakemcik. “Eeee, vermezse ayıp olur. Üstelik kızarlar da.” Ernst oyun dışında kalıyor. Ne garip, Emre kart bile görmeden tamamlıyor hiç susmadığı maçı.

Haberin Devamı

Zavallı İ.Toraman topu Guiza’dan kurtarıyor. Guiza faulle bile durduramıyor kendisini. Formasından çekiyor, yetmiyor postasını koyuyor, dayılanıyor. Hakemden tık yok. Doğal olarak kart da yok.

Toraman mağlubiyeti kabullenmiyor, mücadele ediyor ya. Vederson’a sıra geliyor. İkili mücadelede faul bile yokken kendini yere atıyor, yerdeyken de John Wayne’in bindiği doru at gibi çifte atıyor rakibine. Bu arada Toraman ne yapıyor biliyor musunuz? Vederson’un üzerine düşerken rakibi sakatlanmasın diye ayağını saklıyor. Toraman’a teşekkür etmesi gerekirken oyundan atıyor Hüseyin Göçek. Gördünüz mü dirayetli hakemi, kimsenin gözünün yaşına bakmıyor, kulağından tutup atıyor oyundan adamı.

Haberin Devamı

Bu güne kadar hakem yanlışlarına hep iyi niyetle baktım. Trabzonspor maçında Bünyamin Gezer’in vermediği penaltının bile masumane bir hata olduğunu söyledim. Hüseyin Göçek’in de bu hataları bilinçli yaptığını düşünmüyorum. Ama kendisini görevlendirenler kendisini ince ince işlemişler. Bu gencecik hakemin seyirci ve kaşarlanmış futbolcuların baskısına dayanamayacağını biliyorlar. Biliyorlar da öyle görevlendiriyorlar. Öte yandan Aziz Yıldırım’ı da yaptığı icraatlarından dolayı kutluyor, sahada türlü türlü çirkefliği yapan futbolcularına ne tür bir ceza vereceğini merakla bekliyoruz.

 

Sayın Yıldırım Demirören…

Sizi çok eleştirdim. Görevde olduğunuz dönemlerde Beşiktaş’ın hakkı çok yendi. Bu duruma tepki göstermelisiniz. Ama tepki gösterirken de haklı iken haksız duruma düşmenizi, doğal olarak Beşiktaş’ın yıpratılmasını istemeyiz. Tepkinizi kısa sms’lerle filan değil de Beşiktaş’a ve başkanına yakışır şekilde vermelisiniz. Daha sonra da geri adım atmamacasına Levent Kızıl ve Oğuz Sarvan hakkında sizin bildiklerinizi, ama bizim bilmediklerimizi, Hüseyin Göçek’i niye istemediğinizi kamu oyu ile paylaşınız lütfen. Yoksa yarın çok geç olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!