NTV Spor'da yayınlanan %100 programına konuk olan Duygun Yarsuvat, Galatasaray'ın geçen yıl play-off son karşılaşmasında Fenerbahçe maçına çıkmamasıyla ilgili olarak, "Yanlış manevraydı. Galatasaray, hiçbir ortamda sahaya çıkmamazlık yapamaz. Çıkar, olayı herkes görür ve o zaman çekilir. Olay olmadan, 'Olay çıkacak onun için gelmiyorum' derse, Galatasaray haksızdır. Galatasaray rest çekmez. Hele, 'Hakemi değiştirmezsen gelmem' diyemez. Haklılığını ispat etmeli. Rest çekemez. Büyük kulüpler rest çekemez. Siz de rest çekemezsiniz" yorumunu yaptı.
Fenerbahçe Kulübü'nün, "Kafileye yapılan saldırının failleri bulunmazsa maçlara çıkmayız" açıklamasını da rest olarak nitelendiren Yarsuvat, "O da bir rest. O resti yapamazsınız. Nasıl bir takımın geleceğini, 'ben çıkmam'a getirebilirsiniz. Oyuncuları bırakın, seyircilerin sempatisi veya empatisi var. Bunu nasıl yaparsınız? Kaç milyon Fenerbahçe taraftarı var. 25 milyon seyircimiz var. 25 milyon hakkında karar veremezsiniz. Bu yanlış, bizimkilerinki de yanlış. Bir nevi idaresizlik, acizlik. Bazı kişiler var, başkanın kararı değildir, bazı kişilerin telkinidir diyor" ifadelerini kullandı.
"YÖNETİCİ OLARAK ABUK SUBUK SÖYLEMLER YAPMAMAMIZ LAZIM"
Fenerbahçe kafilesine düzenlenen saldırının gerizekalıca ve aptalca bir hareket olduğunu ifade eden Duygun Yarsuvat, "Bu olayı hemen anında öğrendim. Teknoloji sizin cep telefonunuza bunları getiriyordu. Misafirlikteydim ve orada hemen bir metin hazırlayıp GS TV’ye yolladım. Çok sersemce yapılmış bir hareket. Bu neden yapıldı bilemiyorum. Fenerbahçe Avrupa’da ses getiren bir kulüp. Bir terörist hareketi olabilir Türkiye’yi çok duruma sokmak için. Fanatik bir saldırı olabilir. Geri zekalıca ve aptalca da. Bu olayı yapan da insan olamaz. Eğer ikincisiyse çok ciddi bir şekilde düşünmemiz gerekiyor. Fanatizim buna sebep olmuşsa bunun müsebbibi biz yöneticiler, siz gazeteciler, oyunculardır. Niye seyirciyi almıyorum, çünkü onları tahrik eden bizleriz. Biz yönetici olarak abuk subuk söylemler yapmamamız lazım. Bizde ve Amerika’da şiddet kültürü var. Futbolcuların birbirlerine yakın olmaları gerekir. Aynı şovdan hayatlarını kazanıyorlar. Manchester United-Manchester City maçında oyuncular birbirlerine sarıldılar. Ben kendi kendime düşündüm, biz niye bunları yapamıyoruz diye. Niye birbirimizin yüzüne küfür ediyoruz. Neden yanlış yapıyoruz. Biz biraz şiddete dayalı kültürün sahibiyiz, ama bunu ortadan kaldırmalıyız. Çünkü kültür öğrenilir. Bunu kaldırdığınız zaman öğrenme de biter" şeklinde konuştu.
"BÖYLE BİR OYUNA GELMEMEM GEREKİRDİ"
Başkan Yarsuvat, Galatasaray'ın Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Fenerbahçe'ye mağlup olduğu maç sonrasında yaptığı "Gelenek bozulmadı" açıklamasıyla ilgili de şunları söyledi: "Fenerbahçe maçı sonrasında çıkış için yönetim kurulu arkadaşlarımızla asansöre bindik. Kalabalık bir alanda muhabirimiz, arkadaşlar da sıkışık bir vaziyette bizimle birlikteydiler. Muhabir, 'Merhaba, üzgün müsünüz?' dedi. 'Ya sen?' dedim, 'Ben çok üzülüyorum, gelenek bozulmadı değil mi?' cevabını verdi. 'Neden üzülüyorsun, sen Fenerbahçeli değil misin? Öyle mi diyorsun gelenek bozulmadı diyorsun yani' dedim. Ama asansörden aşağı inene kadar sosyal medyada bu olay patladı. Bu olayın hemen ardından hepimizin bildiği Papa örneğini verdim. Gazeteciye değil, kendime kızıyorum. Böyle bir oyuna gelmemem gerekirdi. Bunu bildiğim halde yaptım. Sonuçta başarılı bir gazetecilik örneği."
"ŞİKE DAVASI İLE İLGİLİ SÖZLERİM YANLIŞ ANLAŞILDI"
3 Temmuz süreciyle ilgili yorumunun başka yerlere çekildiğini de vurgulayan Başkan Duygun Yarsuvat, "Yanlış eleştirilerdi. Olayı bilmeyenler bu eleştiriyi yaptı. Ceza hukukçusuyum. 3 Temmuz süreciyle ilgili olarak, '3 Temmuz sürecinde şikenin yapıldığını veya yapılmadığını bilmiyorum, buna mahkeme karar verir. Ama bu suçun karar vermesi özel yetkili mahkemeler olmamalıdır' dedim. Bu başka yerlere çekildi. Bunun için bu bir komplodur dedim. Dosyayı incelemedim. Burada silahlı örgüt, sonra mahkeme kararında, örgüt var, silah var dendi. Örgüt var, silah yoksa, bu örgütsel suç değil, asliye hukukta yargılanacak bir şey."
"ESASINDA KAVGACI BİR İNSANIM"
"Yönetenler sizin gibi olsa Türk futbolunda sorunlar kalmaz" yorumu üzerine Yarsuvat, şu karşılığı verdi: "Nasıl davrandığımı ben bilemiyorum. O benim tabiatımda mevcut. Esasında kavgacı bir insandım. Başkan olduktan sonra kavgacı yapımı bıraktım. Kimseyle kavga etmiyorum. Böyle daha iyi oluyor. İki kulübün arasındaki çekişmeye karşıyım. Mesela Fenerbahçeli, Galatasaraylı ve Beşiktaşlı bir araya gelip konuşuyoruz. Birbirimize karşı sadece saygımız var. Neden sahaya gidip birbirimize düşman olalım? Neden bir takım insanlar öldürmeye kalksın? Bu bir hastalık. Hastalığı teşhis edip çaresini bulmak lazım."
"BASKETBOL TAKIMI BU SEZON..."Galatasaray basketbol takımının bu sezon çok büyük mali engellerle boğuştuğunun hatırlatılması üzerine de Duygun Yarsuvat, "Arroyo 4.5 milyon Dolar aldı gitti. Gitmesinin nedeni de, 500 bin Dolar istedi. O da rest çekti. 300 bin Dolar'ı verdik, '200 bin Dolar'ı da sonra veririz' dedik. Yunanistan'la bir anlaşma yapmış denildi, ama Porto Riko'da bir kulübü satın almış. Bizim paralarımızla aldı. Biz çok açılmışız. Basketbolu çok severim. Heyecan da veriyor. Hızlı oynanmaya başlandı. Fakat Galatasaray için maliyeti çok fazla. Amatör spor ama 5 liraya seyretmeye gidiyorsunuz. Maç başına aldığımız para, harcadığımız parayı karşılamıyor. Yer silicileri var, sucular var, spiker var. O bağırma bile para. Fenerbahçe bizden çok büyük yatırım yaptı. Biz onun yarısı kadar 30 milyon Dolar yatırım yaptık. O bile 'more than enough' (yeterinden fazla). 20 bin kişi önünde oynarsan getirisi var, ama 200 veya bin kişi önünde oynarsan getirisi yok. Türk oyunculardan müteşekkil bir basketbol takımı olması lazım. Daha düşük bütçelerle, para girdikten sonra artık ruh oynamıyor. Parasını aldıktan sonra oynar. Taraftar da oynanmasını ister ama ben de çok şey isterim. Ama onların da gelip taşın altına elini koymalı" dedi.
"G.SARAY UÇAĞININ PİLOTU ALPLERİN ÜZERİNDE PARAŞÜTLE ATLADI"
“5-6 haftalık süreniz kaldı. Gönül isterdi ki devam etseydiniz” yorumu üzerine Yarsuvat, “Ben yine Galatasaray’ın, sporun içindeyim, aday falan değilim. 210 gün için geldim, 210 gün sonra bırakacağım diye söz verdim. Tüzüğün hükümlerine sadık kaldım. Sözümü tutmazsam Duygun olamam. Kamuoyunun nezdinde de Duygun olamam. Galatasaray başıboş durumdaydı. Tüzük hükümleri çiğneniyordu. Tüzükte belli, iki kere süre uzatmaya gidildi. Daha sonra 5 yıla çıkartıldı. Buna engel olmak için geldik. Bana bir hikayeyi hatırlatıyor bu, gazetelerde çıkan düşen uçağı biliyorsunuz. Galatasaray uçağının pilotu da Alplerin üzerinde paraşütle atladı. Uçağın içinde bulunan Galatasaraylılar olarak da dümene geçip, uçağı indirdik“ diye konuştu.
"SORUMLU OLMAKTAN KAÇAMAZSINIZ"
"Ünal Aysal Galatasaray'ı bırakıp gitti mi?" sorusuna ise Yarsuvat, şu yanıtı verdi: "Ben öyle düşünmüyorum. Siz de düşünün, bir şoför neden yolda giderken, otobüsü bırakıp gidiyor. Galatasaray için sorumluluk altına girdik. Benimle beraber 15 kişi girdi. Bu, Galatasaraylı olmanın bir sonucu. Sorumlu olmaktan kaçamazsınız. Uçak piste indi. 23 Mayıs’ta ekip değişecek. Uçaklarda ekipler belli süre çalışırlar, ondan sonra yeni ekip gelir, o uçağı alıp gider. Uçağı kaldırırken de zorlanmaz. Galatasaray’ın durumunu biz açıkladık. Şeffaf olmak zorundayız dedik. Şimdi herkes Galatasaray’ı tartışıyor. Başarıya odaklanmış iseniz şeffaf olacaksınız. Başarıyı kaçırdığınız zaman Galatasaray da bitiyor. Türkiye’de Gençlerbirliği hariç herkesin borcu var.”
"GALATASARAY'IN 2016 TEHLİKESİ YOK"
Galatasaray’ın içinde bulunduğu mali durumla ilgili ise Yarsuvat, “Galatasaray obez bir çocuktu. Kadroları şişmişti, kadroları indirdik. Ama daha da inmesi gerek. O obezliğin 200 kişiye inmesi lazım. Bunu zamanda masraftan da kaçması lazım. Biz bunları kıstık. Kıstığımız zaman çok eleştiri aldık, ama bunu yapmak zorundaydık. Mesela, 'Galatasaray UEFA kriterlerine uymaz 'deniyor, hayır uyar. Biz onu sağladık. 2016 tehlikesi vardı, ama yok. Avrupa Kupaları’na katılmama şansı şampiyon olamazsak var (Gülerek)” ifadelerini kullandı.
"ALBAYRAK VE ALİ DÜRÜST’ÜN DEVAM ETMESİNİ İSTERİM"
Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst'ten övgüyle bahseden Yarsuvat, "Diğerleri alınmasın ama Dursun Özbek’i unutmamak lazım. Çok ön plana çıkmaz, ama disiplinli, istikrar sağlayan, kulübün mali yapısının düzelmesi için çok çalışan birisi. Faydalı gördüğüm için onu destekliyorum. Benim ağzımdan laf bir kere çıkar. Onu desteklerim. Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst’ün de devam etmesini isterim. Ancak malzemeniz insan olunca yavaş gitmeniz lazım. İkna etmeye çalışırım. Fazla ısrar etmem. Yoksa 'eee' derler"
"SNEIJDER, ABDURRAHİM İLE TAVLA OYNUYOR"
Yarsuvat, Hollandalı futbolcuları Wesley Sneijder ile ilgili de şunları söyledi: “Kulübün oyuncularına karşı borçsuz olması lazım. En büyük kriter bu. Biz bunları yaptık, bir çok arkadaşımız da yardımcı oldu. Birçok spekülasyon var. 'Evrak veriyorlar, sonuca gidiyorlar' diyorlar ama o evrağı kabul etmemeleri de var. Futbolun başında iki arkadaşımız Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst var. Bunların sonsuz başarısı var. Düşünebiliyor musunuz, Sneijder, Abdurrahim ile tavla oynuyor. Sneijder takıma üçlü çektiriyor. Daha önce içine kapanık birisiydi. Türk oldu.”
"DERİN GALATASARAY' DİYE BİR ŞEY YOK"
"Galatasaray’da çok telaffuz edilen Eğitim Vakfı ve İnan Kıraç’ın gücü konuşuluyor. 'Kimi işaret ederse o başkan seçilir' söylemlerine katılır mısınız?" sorusuna da Yarsuvat, şu yanıtı verdi: "Ben bu görüşe katılmıyorum, çünkü Galatasaray’ın her kademesinde yer aldım. Zaman zaman İnan Kıraç’la karşı karşıya gelirim. İnan sadece eğitimdedir. İnan Kıraç başkanlığa aday olsaydı seçilirdi. Böyle bir algı var ama bu alanlarda bezi yok. İnan bir kez Adnan Polat döneminde işe karıştı. Seçimde '100 milyon doları var' dedi. (Ünal Aysal'ı kastederek) Size verecek denildi. Ama sonra görüldü ki kapik işlememiş. İnan, Ünal Bey adına 100 milyon Dolarlık taahhütte bulundu, ama yerine getirilmedi. Galatasaray sadece bir spor kulübünün veya semtin adı değil. Galatasaray, ilkokuluyla, lisesiyle, üniversitesiyle bir kültür. Galatasaray incelenmesi gereken bir kurum. Galatasaray Spor Kulübü de 12 kişiyle ve yabancı takımları yenmek için kurulmuş. Galatasaray’ın böyle gelişmesi de çok ayrı bir anlam içeriyor. Bir ada çıktı, Galatasaray’a üye olanlar oraya gelmek için uğraştı. Bunlar cazip geldi ve insanlar da buraya geldi. Buraya herkes gelebilir. 'Derin Galatasaray' diye bir şey yok. Galatasaray kültüründe Fransız ihtilalinde olduğu gibi aynı amaç var. Kültür, düşünce özgürlüğü, aynı hedefler var."
"FENERBAHÇE’NİN 1 MİLYON ÜYE PROJESİ DOĞRU BİR PROJE DEĞİL"
"Galatasaray kulübünün yapısı değişmeli” yorumları için
Duygun Yarsuvat, “Dünya kulübü olmak demek, üye yapısını değiştirmekle mi oluyor? Galatasaray bu seviyeye gelmişse bu tüzükle, bu üyelerle gelmiştir. Grubun üyelerini artırmak çözüm olmaz. Çıksam 10 milyon üye bulabilirim. Ama bu kadar insanı idare edebilir misiniz?” Fenerbahçe’nin 1 milyon üye projesi doğru bir proje değil. Bunlara ne verecek? Bilet almak için ön sıra için bilet verecek. Stadın 40 bin kişilik. 1 milyon kişi gelip oy verecek mi? Yöneticiyi seçecek mi?" ifadesini kullandı.