Dursun Özbek: Tek amacımız üreten bir Galatasaray!

Bugün yapılacak seçim öncesi Hürriyet’e konuşan Özbek, “Üreten bir Galatasaray ortaya çıkarmak. Galatasaray’ın üreterek büyümesini sağlamak. Yani yeni nesil Galatasaray’ı yaratmak ve torunlarımıza, çocuklarımıza taşımak. Bu manada yaptığımız Galatasaray 5.0 projeleri de yenilikçi, vizyon sahibi, Galatasaray’ın geleceğini oluşturacak bir ekip kurduk. Seçimi kazanırsak da bu projeler doğrultusunda Galatasaray’ı yöneteceğiz. Bundan sonra yeni krediler yaratmak ancak üretmekle olacaktır. Onun için benim derdim üreten Galatasaray’ı yaratmak. Bununla ilgili de uygun ekiple bu işle başarılı olması düşünülen ekiple çıkışı sağlamaktır” dedi.

Galatasaray’ın en zor zamanlarında hizmet ettiğini belirten Özbek, “Bunun 2.5 senesi başkan olarak, 6 ayı ise başkan yardımcısı olarak. Geçmişte yaşananlardan ötürü men cezası gelmiş, taraftarı, oyuncusu, camiası ile travma içerisine girmiş, gelirleri azalmış, sponsorlardaki talepleri azılmış ve futbol takımı da başarı doygunluğuna ulaşıp kendi sıkıntıları olan bir Galatasaray takımını devralmıştık. Görevi devraldıktan sonra 2 sene bunlarla uğraşmakla geçti. Bunlar büyük bir fayda sağlıyor. Galatasaray 5.0 mottosu ile lanse ettiğimiz projeleri hazırladık. Bunlar Galatasaray’ın ihtiyacı. Kim seçilirse seçilsin, Galatasaray’ı bu yönde büyütmek, ürettirmek zorundadır” dedi.
Özbek, kalan projelerin tamamlanması gerektiğini beliterek, “Üretmeyi düşünmek lazım. Bizim tek düşündüğümüz şey üretmek” dedi.

KİM SEÇİLİRSE SEÇİLSİN
G.SARAY’I BU YÖNDE BÜYÜTMEK ZORUNDA

340 MİLYON TL’LİK İLK DİLİM TSUNAMİ ETKİSİ YARATTI

Bugün, geçmişte hazırladığımız projeler hayata geçtikçe herkes görüyor ki, üreten Galatasaray başarıyı elde ediyor. En canlı örneği ise Emlak Konut ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde gelen ilk dilimin (340 milyon TL) nelere sebep olduğu… Bu, su birikintisine düşen damla gibiydi. Damla düştüğü zaman çok küçük bir alanı kaplıyor. Onun yarattığı etki büyüyor, büyüyor Tsunami şekline geliyor.
O gün bizi “İnşaat şirketi miyiz?” diye eleştirdiler. Peki ne oldu o zaman? Riva projesine bağlı 1.5 milyar TL bekliyorduk. Bunun ilk dilimi olarak 340 milyon Lira geldi. Bunu sermaye artışı olarak Sportif AŞ’nin içerisine koyduk. Oradan da, dövize endeksli kredi hesaplarımızı kapattık. 3.65’ten değerlendirdik o gelen 340 milyon TL’yi. Bugün 5 TL’ye dayandı dolar. Bunun sağladığı faydayı bir tarafa bırakıyorum. Sermaye artışı için koyduğumuz bu avans borçları kapatmaya yönlendiği için finansal bir rahatlama geldi. Bazı temlikler açığa çıktı. Ona bağlı olarak mayıs ayına geldiğimiz zaman daha uygun, daha rahat transfer periyodu geçirdik.

GALATASARAY TARAFTARINA TEŞEKKÜR EDİYORUM
10 tane nokta transfer yaptık. 340 milyon TL’yi sermaye avansı koyduğumuz için iki dilim halinde SPK ile konuşup mutabık kaldık. İlk SPK artış dönemini yaptık ve 45 milyon lira geldi.
İkincisini hazırlayıp izahnamelerini gönderdik. Onun arkasından da 145 milyon lira geldi. Yapılan çok güzel transferler sonucunda bir oyuncu satıldı. 75 milyon lira oradan geldi. Bu finansal rahatlama şampiyonluğu beraberinde getirdi. En az 50 milyon Euro’da oradan geldi.
Mağazacılık ve sponsorluklardan gelecek geliri de bunların üzerine ilave ettiğimiz zaman net olan şu: O gün 340 milyon TL, bugün 1 milyar TL oldu.
Bunun içinde döviz hesaplarını kapattığımız için yaratılan fayda da yok.
Bu bir planlama. Biz o günde bu işi böyle anlattık. Bu çok canlı bir örnek. Bir planlama yapılması halinde işlerin ne kadar kolay olduğunu anlatan bir planlama.
Buradan Galatasaray taraftarına büyük bir teşekkür gönderiyorum.

Biz takımı kurduk, taraftar buna destek verdi. Stat dolmaya başladı. Bu takımın kuruluşu ile stadın dolmasıyla beraber sağladığı fayda aşağı yukarı 20 milyon Euro. Her maçın dolu tribünlere oynaması ile…Bunları üst üste eklediğiniz zaman gerçek yani Galatasaray’ın yapması gereken ortaya çıkıyor.

Onun için yapılan projeleri sadece dar çerçevede “Bu bir emlak yada inşaat şirketi mi” değerlendirmesi yanlıştı. Bunun yanlışlığı da bugün ortaya çıktı.

GENEL KURULLAR BİR FESTİVAL, BAYRAM DÖNEMİDİR
ANCAK BUGÜNKÜ İKLİM PEK ÖYLE DEĞİL

Özellikle seçimli genel kurullar Galatasaray’ın bir festival, bayram havasındaki dönemleridir. Herkesin şu özeni göstermesi lazım. Bunun bu havadan çıkması, Galatasaray’ın alışık olmadığı, değerlerine aykırı olabilecek bir iklim yaratacak ortamlardan kaçınması lazım. Seçime, yarışa giren kişilerin Galatasaray ile ilgili söylemlere önem vermesi lazım. Geleceği ile alakalı yapılacak işlerin konuşulması gerekiyor.
Bugünkü iklim pek böyle değil. Benim arzum, benim duruşum Galatasaray’ın alışık olduğu, Galatasaray’ın değerlerine uygun bir seçim ortamında olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ve bu duruşumda da kim ne derse desin devam ettirmek istiyorum. Ben Galatasaray’ın değerleri ile yoğrulmuşum. Ve bu değerlere bağlı olarak Galatasaray’a hizmet etmeye devam edeceğim.

YAPTIĞIM HİZMETLERLE ÖVÜNMEM
ÇÜNKÜ BU BENİM GÖREVİM

UEFA konusunda net, açık, şahitli bir şey anlatmak istiyorum. UEFA’ya ben geçtiğimiz dönemde defalarca gittim. En tepedeki insanlarla görüştüm. En sonda TFF’de bir toplantı yaptık. Kimle yaptık? Andreas Treverso ile…UEFA FFP en tepedeki adam. Toplantıda sayın Servet Yardımcı, ben, kulüp profesyoneli ve Andreas Treverso vardı.
Bu yapılan toplantıda Treverso’ya ben Galatasaray’ın finansal yapıda çıkış projesini anlattım. Birinci ayağı olarak devlet garantili 1.5 milyar TL gelir sağlayacak proje yapıyoruz dedim. Bu proje sayesinde Galatasaray’ın çıkışını hazırladığımızı anlattım.

Bu para mutlaka Galatasaray’ın kursağına girecek. Buradan gelecek para ile sermaye artışını yapacağız. 21 milyon TL negatif öz sermayedeyiz. 2 kademede artırılarak 540 milyon TL’ye çıkmayı planlıyoruz dedim.
Treverso’da bana şunu sordu “ Sen bunları yapabilecek misin?”
Ben de “ Ben bunları yapacağım” dedim. Benim çıkışım FFP kriterleri ile ilgili, tek çıkışı olacak yol bu diye kendisine anlattım.
Daha sonra da biz bunları realize ettik. Devlet garantisinde yapılan bu anlaşmayı kendilerine biz yaptık. Sermaye artışını da yaptık. Bu manada UEFA yetkilileri ile konuştuğumuz her şeyi realize ettik. Onlarda bana sene sonuna doğru tam finansal sonuçların çıkmasıyla beraber bizi UEFA’ya Nyon’a davet edeceklerini söylediler. Bu davet realize oldu. Bu davet bizim yaptıklarımız ışığında değerlendirildi. Bugün yeni bir sözleşme yapılmak üzere karara varıldı. Biz şu anda bir anlaşma dönemindeyiz. UEFA’ya kaç defa gittiğim, görüştüğüm ortada. Bugün Galatasaray UEFA ile ilgili istediği sonucu almıştır. Ben hiçbir zaman Galatasaray’a yaptığım hizmetlerle övünmek, bir başarı öyküsü yaratmak derdinde değilim. Ben Galatasaray başkanı, yönetim kurulu olarak hizmet odaklıyım. Bunlar benim görevim. Bu görevi yapmak, başarılı olmak ancak beni mutlu eder, sevindirir. Benim görüşüm bu.

UEFA’NIN KARARI SONRASINDA UÇAKLAR İNECEK

Önümüzdeki yıl adına planlar UEFA’nın uygulayacağı yaptırımına göre netleşecek. Çünkü bundan sonra o yol haritasına uymazsanız turnuvalardan men edilirsiniz. UEFA haklı olarak yeni göreve gelecek yönetimi bekliyor. Çünkü bu dönem yeni yönetimin sorumluluğunda bir periyod olacak. Onun için ortaya çıkmasıyla beraber biz Şampiyonlar Ligi’nde başarıyı yakalayacak bir süreci yönetmek istiyoruz. Uçakları indirmek istiyoruz.

TEK SORUN NAKİT AKIŞI
GALATASARAY’IN KİMSENİN PARASI VE DESTEĞİNE İHTİYACI YOK

Galatasaray’ın, esasta çıkış projeleri hazır. Galatasaray’ın sadece nakit akışında sıkıntısı var. Galatasaray’ın kimsenin parasına, kimsenin finansal desteğine aslında ihtiyacı yok. Bunu da sağlamak yönetimlerin görevi. Sen eğer Galatasaray’ı yönetmeye geliyorsan, nakit akışındaki sıkıntıyı gidermek zorundasın. Bu yönetimdekiler dışında başka kimseyi ilgilendirmez. Bugün benzer durum vardır. Projeler hayata geçmiştir. Aynı projelerin devamı gelecek. O zaman yönetimler bu nakit akışını düzenlemek zorundadır. Bunun için de biz yönetim kurulu ile görüştük ve ekibimle beraber 30 milyon euroluk bir fon oluşturduk. Galatasaray bu dönemde hiçbir şekilde nakit akışı yönünde sıkıntı çekmeyecek. Biz daha kuvvetli bir Galatasaray’ı ortaya çıkarmak için neler yapabiliriz diye bakıyoruz. Bu nakit akışını düzenlemek de yönetimlerin görevi olduğunu düşünüyorum.