Dünyayı sallarız

Şenol Güneş'i Ekvador maçı öncesi idmanda, Fuji Film Stadı'nın bir köşesinde sıkıştırdım. Gözü sahadaki Milli Takım'da, kulağı ardı ardına sıraladığım sorularda... Ve sorduğum her soruyu yanıtladıktan sonra, bir diğerine yakalanmamak için adeta kaçacak fırsat kolluyordu.

Yağmur da sanki yağmıyor, üzerimize boşalıyordu. İkimiz de sırılsıklam Milli Takım'ı konuşuyoruz...

Bu arada Şenol hocaya uzatılan mikrofonlar, söyleşimizin canına okuyordu. Biri var ki, adeta üzerinden atlayıp, Şenol hocaya ulaşmaya çalışıyordu.

Hemen öğreniyorum. Brezilya'dan kalkıp, Hollanda'ya gelmiş. Bir TV kanalı için Güneş ile söyleşi yaptıktan sonra ülkesine dönecek Brezilyalı bir gazeteci... Türk Milli Takımı'ndan Brezilya'ya haberler götürecek.

Soruyor Şenol Güneş'e...

POLİTİK BİR YANIT

- Dünya Kupası'nda aynı grupta oynayacağız. Kimleri rakip görüyorsunuz?

‘‘Her takımı rakip görüyoruz. Ama dilerim Brezilya ile birlikte bir üst gruba çıkarız.’’

Tam anlamıyla politik bir yanıt... Suya sabuna dokunmadan ve de Brezilya'yı uyandırıp, incitmeden verilebilecek en akıllı yanıt.

Oysa, biliyorum ki Şenol hocanın yüreğinde fırtınalar kopuyor. Avazı çıktığı kadar bağırmak, haykırmak istiyor...

‘‘Bu kadro ile dünyayı sallarız.’’

Şenol hocanın hesapları, planları ve düşünceleri hep bizlerden bir adım önde. Bizler kendi kendimize soruyoruz...

‘‘Bu gruptan çıkma şansımız ne?’’

Şenol Güneş ise kendi kendini sorguluyor...

‘‘2002'de nereye kadar gideriz?’’

SADECE MİLLİ TAKIM

Bunu açıkça söylemese, saklasa da Milli Takım'dan söz ederken kadrosuna duyduğu güven Şenol Güneş'in duygularını hemen ele veriyor.

‘‘Çok iyi bir kadromuz var. Bu kadronun en çok hangi yönünü beğeniyorum biliyor musun? Biraraya geldikleri zaman sadece Milli Takım'ı düşünüyorlar. Bu kadroda hafta sonunda önemli bir derbiye çıkacak F.Bahçeli ve G.Saraylı futbolcular var. Ama derbiye yönelik tek laf etmiyorlar. Sadece Milli Takım'ı düşünüyorlar.’’

Şenol Güneş daha sonra lafı Avrupa'da oynayan futbolcularımıza getiriyor ve diyordu ki...

‘‘Milli Takım kampına geldikleri an gözleri parlıyor. Giydikleri forma ile sanki bir hasret gideriyorlar. İşte milli forma aşkı, bu yetenekli kadronun gücünü ikiye katlıyor. 2002'de çok iyi işler başaracağız.’’

Ve daha sonra şunları söylüyordu Şenol hoca...

DERSLER ALIYORUZ

‘‘Ekvador ile oynadık. Çünkü bu takım Dünya Kupası eleme grubunda Brezilya'nın üzerinde yer almıştı. Böyle bir ekip karşısında kendimizi sınadık. Yenilginin hiç önemi yok. Kore ile hazırlık maçımız olacak, onlar da rakibimiz Çin ile aynı ekolün temsilcisi. Şili ise, tarz bakımından Brezilya'yı andırıyor. Bu maçların herbiri ayrı özellikler taşıyor. Ancak sonuçta hep Dünya Kupası'nı düşünerek bu maçlardan dersler alıyoruz.’’

- Hocam, nedir bizim gücümüz, açık bir yanıt verir misin?

Şenol hoca bu soruya verecek yanıtı düşünürken, Milli Takım'ın Ekvador maçını izlemeye gelen bir İngiliz gazeteci araya giriyor ve soruyor...

- Avrupa'da oynayan bir çok futbolcun var. Onların Avrupa'da oynaması Milli Takımınıza farklı bir katkı sağlayacak mı?

KADROM BÜTÜNDÜR

‘‘Onlar ülkesinde iyi oynadıkları için Avrupa'ya transfer oldular. Yani, Türkiye'de de farklı özellikler taşıdıkları için dışarıya gittiler. Burada oynayanlar, dışarıda oynayanlar diye bir ayırım yapamam. Benim kadrom bir bütündür.’’

Ben tekrar Şenol Güneş'e dönüyorum ve biraz önce sorduğum soruyu hatırlatıyorum...

- Nedir bu kadronun gücü?

Şenol hoca bu soruma çok ilginç bir yanıt gönderiyordu...

‘‘Arjantin Milli Takımı ile bir özel karşılaşma söz konusuydu. Son anda vazgeçtiler.’’

- Neden vazgeçtiler hocam?

ARJANTİN ÇEKİNDİ

‘‘Dediler ki, güçlü bir ekibiniz var. Bunu biliyoruz, yenilirsek, bu konuda sizler gibi duygusal bir yapıya sahibiz, kamuoyundan tepki alabiliriz. Bu maçı oynamayalım.’’

- Yani hocam, bu gruptan çıkarız değil mi?

‘‘Yooo... Bu işler söylemekle olmuyor. Çalışıp, çabalarsak, bir yerlere gelebiliriz.’’

İşte böyle konuşuyordu Şenol Güneş... Ancak, bunları söylerken yüzündeki ifade ve mimikler onun gönlünde sakladığı ve yaşattığı sırrı açığa vuruyordu. Şenol hoca, bu özel kadrodan süper bir çıkış bekliyordu. Yani, bizler bu gruptan nasıl çıkarız sorusuna yanıt ararken, Şenol Güneş bir üst turdan nasıl sıyrılırız diye hesap ve planlar yapıyordu...