Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2004 23:18
Yo-yo, göründüğü kadar basit bir oyuncak değildir. Açısal momentum fiziği ve mil teknolojilerinden yararlanan yeni yo-yo’lar ile çeşitli oyunlar ve numaralar yapılabilir. Yo-yo’lar ilk kez 2.000 yıl önce Çin ve Yunanistan’da ortaya çıktı. Buralardan Avrupa’ya getirilen oyuncak, 18.Yüzyıl’da ‘émigrette’ veya ‘quiz’ isimleri altında aristokratların gözde oyuncakları arasına girdi.
Geleneksel yo-yo’da uzun bir sicim bir mile bağlıdır; dönen diskler, yere değer değmez sicimin yukarısına geri dönerler. Ancak Filipinler’de oyuncak biraz daha geliştirildi. Burada ip milin çevresine sardırıldı. Böylece tahta disklerin, aşağı doğru sarkık durumdayken, serbest olarak dönmesi veya durması sağlanmış oldu.
Bu buluş sayesinde oyuncağın marifetleri arttı. Filipinli Pedro Flores 1928 yılında ABD’ye göç edince oyuncağı fabrikasyon olarak üretmeye başladı. Böylece ABD’de yo-yo çılgınlığı başlamış oldu. Ucuz ve dayanıklı olduğu için 1930’lu yılların Büyük Ekonomik Kriz’inin en büyük ticari başarılarından biri olarak tarihe geçti.
Yo yo yarışmaları
1932 yılında işadamı Donald Duncan, Flores’ten oyuncağın üretim hakkını satın aldı. Bu oyuncakla ilgili ülke çapında yarışmalar düzenlendi. Öyle ki bu dönemde Duncan adı yo-yo ile özdeştirildi. 1962 yılında çocuk nüfusunun 40 milyon olduğu ABD’de 45 milyon yo-yo satıldı.
Ancak 1965 yılında ticaret mahkemesi oyuncağın jenerik adının yo-yo olmasına karar verdi. Duncan ticari marka üzerindeki hakkını yitirince iflas etti. Oyuncağın üretim hakkını satın alan Flambeau Plastics, yo-yo adının günümüze dek gelmesini sağladı.
Tahtanın yerini plastik ve metal almakla birlikte tasarım orijinal halini korudu. Ancak 1980’li ve 1990’lı yıllarda oyuncağa bazı ilaveler yapıldı. Bunların başında disk çevresinin ağırlaştırılması, rulmanlı miller ve kavrama kollarının eklenmesi gelir.
Böylece oyuncağın dönmeden durduğu ‘uyku süresi’ uzatılmış oldu. Rekor süre 1991’deki 51 saniyeden 2001 yılındaki 13 dakikaya çıktı. Uzun uyku süresi yeni numaraların yapılmasına ve oyuncağın popülaritesinin günümüze dek gelmesine yol açtı.
Yo yo hakkında ilginç bilgiler
Gerçek adı Don Watson olan ve Captain Yo olarak tanınan emekli bir endüstri mühendisi yo-yo fiziği konusunda kitap yazdı. Bu bilgilere www.skilltoys.com ve www.yoyoguy.com isimli sitelerden erişebilirsiniz.
Yo-yo konusunda yazılan yazıların ilki Scientific American’ın 1 Temmuz 1916’daki ekinde ‘Filipino Toys’ başlığı altında yayımlandı. Bu makalede, dönen bir diskin nasıl yapılacağı ve oyuncağı hakkıyla döndürmek için neler yapılması gerektiği yazıyordu.
1) Geleneksel yo-yo’da (en solda) iki kenarı birleştiren sabit bir mile bir sicim bağlanırdı. Bugün ip, mile sarıldığı için diskler döner veya uyur (dönmeden durur). Modern yo-yo’larda milin çevresinde serbestçe dönebilen bir boru parçası bulunur. Böylece ipin üzerindeki sürtünme azaldığı için diskler daha uzun süre uyuyabilir. Son yıllarda uyku süresini daha da uzatmak için disklerin kenarları ağırlaştırıldı. Böylece atalet momenti büyütülüp, disklere daha fazla açısal hız kazandırıldı.
2) Yo-yo hızla dönerken merkezkaç kuvvetinin sonucunda kavrama kolu açık kalır. Serbest duran dingil, disklerin ve milin ‘uyumasını’ sağlar. Dönme yavaşlayınca kuvvet azalır ve yaylar kavrama kollarını dingile doğru sıkıştırır. Sonuçta sicim otomatik olarak yeniden sarılır.
3) ‘Uyku’, sicim tümüyle çözüldüğü zaman başlar. Yo-yo’yu hızla yere doğru fırlatan oyuncu, sekmeyi yumuşatmak için bileğini az miktarda aşağı indirir. Yo-yo dibe vurduğu zaman, diskler en büyük açısal hıza ulaşmıştır. Böylece uyku süresi olabildiğince uzar.
4) Rulmanlı boru parçası ipin üzerindeki sürtünmeyi en aza indirir. Dolayısıyla yo-yo’nun uzun süre dönmesini sağlar.
5) Geri dönüş, oyuncunun ipi geri çekmesiyle başlar. Dönmekte olan diskler, çekme sona erdiği zaman bir an için yukarı kalkar (solda). Bunun sonucunda ip gevşer ve milin çevresine dolanır. Toplama işlemi sırasında sürtünme aniden artar. Böylece diskler ipi yakalayarak yukarıya tırmanır.
6) Presesyon, dönmekte olan yo-yo’nun hızını keser. Oyuncu, ipi çok geniş bir açıda çekerse ip kenarlara çarpar. Bu da yo-yo’nun ipin etrafında yalpalamasına (preses etmesine) yol açar. Aynı zamanda ip ile dönen kenarlar arasındaki sürtünme, yo-yo’nun yan yatmasına neden olan bir tork üretir. Bu iki etki yo-yo’nun kontroldan çıkmasına yol açar.
Kaynak: Scientific American, Eylül 2004