Dünya şampiyonluğu için iki TÜRK yarışıyor

Güncelleme Tarihi:

Dünya şampiyonluğu için iki TÜRK yarışıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2008 00:00

Ülkemiz motorsporları adına gerçekten de çok iyi günler geçirmeye başlamış gibi görünüyor. Ülke içi organizasyonlar eskisine göre sorgulanır bir hale gelmiş olsa bile elde edilecek bu başarının motorsporlarına da önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.

En azından sponsorluk görüşmelerinde "ulaşılması zor unvanın" önemi artık çok daha iyi anlatılabilecek. Motorsporlarında elde edilecek başarının sponsor firmalara neler sağlayacağı da rahatlıkla gözler önüne çıkmış olacak. Evet, Castrol Ford Türkiye Takımı’nın elde ettiği bu başarının önümüzdeki sezondan itibaren diğer firmalara da cesaret vereceğini düşünüyoruz. En azından ulusal yarışlarda yeni sezonda başka markaları da görebileceğimizi düşünüyoruz.

Yukarıda yazdıklarımız sadece umut ettiğimiz konular değil, elbette kulislerde konuşulan bilgilerde bunlar arasında yer alıyor. Fakat bu global krizin etkilerinin de nasıl yansıyacağı belli olmaz. Ancak şu anki gidişata bakıldığında motorsporlarında yeni bir milat olacak gibi görünüyor. Dünya Ralli Şampiyonası, Avrupa Ralli Şampiyonası ve Dünya Binek Otomobilleri Şampiyonası’nda boy gösteren Türkiye sadece yarış düzenlemekle değil şampiyon pilotlarıyla da anılır hale gelmeye hazır.

Dünya Ralli Şampiyonası’nın altı ayağından oluşan ve Ford Dünya Ralli Takımı tarafından direkt olarak desteklenen Fiesta Sporting Trophy’de bir Türk pilotun şampiyon unvanını alması için sadece sayılı günler ve bir yarış kaldı. Ford Dünya Ralli Takımı’nın patronu olan Malcolm Wilson’un bile her yarışta ziyaret ettiği ve yeni Dünya Ralli Şampiyonası yıldızları olarak lanse ettiği şampiyonada artık sona gelindi. Geriye bir tek İngiltere Rallisi kaldı. Ancak bu yarış bizim için büyük bir keyiften başka bir anlam ifade etmeyecek gibi görünüyor. Çünkü bu yarışın ardından ya Emre Yurdakul ya da Burcu Çetinkaya sezonu şampiyon olarak noktalayacak. Rakipleriyle aralarındaki puan farkını son yarışta kapanmayacak kadar açan iki pilotumuz arasında ise sadece 1 puan fark bulunuyor. Bize göre kaybedenin olmayacağı İngiltere Rallisi’nin ardından iki pilotumuz da "şampiyon" unvanını fazlasıyla hak ediyor. Ancak söylediğimiz gibi içlerinden biri motorsporlarında Dünya Şampiyonu unvanına sahip olan ilk Türk olma özelliğine de sahip olacak.

İLK ÜÇ SIRA BİLE GARANTİ

Tamamı Türk olan ve Türkiye’de üretilen Ford Fiesta ST otomobilleri ile dünyaya meydan okuyan Castrol Ford Team Türkiye’nin üç ekibi de ilk beş yarışın ardından çok önemli başarılara imza atarak önemli bir başarı elde etti. Sezona şanssız başlamış olsa bile son yarışlarda galibiyetlere ambargo koyan Emre Yurdakul liderliği kapanış yarışı öncesinde ele geçirdi. Ralli parkurlarının en önemli bayan efsane pilotu olan Michelle Mouton’un bile "yerime aday sensin" yakıştırmasını alan Burcu Çetinkaya ise beklenmedik bir performans ortaya koydu. Son yarış öncesinde liderlik koltuğunu takım arkadaşına devretmiş olsa bile Burcu Çetinkaya’nın şampiyonluk şansı hala kuvvetli bir şekilde devam ediyor. Takımın bir diğer pilotu olan Koray Muratoğlu ise hızlı stili ile gönüllerde taht kurmasına rağmen şanssızlıklar yakasını bir türlü bırakmadı. Yine de üçüncülük koltuğunu ele geçiren Koray Muratoğlu’nun da sıralamadaki yeri sağlammış gibi görünüyor. Yani bakıldığında üç ekiple sezona start veren takım elde edilebilecek en iyi başarı ile sezonu tamamlayacak gibi görünüyor.

Küçümsememek lazım

Şimdi bazıları elbette çıkıp "elde edilen bu başarı çok büyük değil" yakıştırmasını yapacaktır. Tamam bizlerde bir Dünya Ralli Şampiyonası Şampiyonu pilotumuz olsun isteriz ama bunun için çok iyi bir basamak olan bu organizasyonu da küçümsememek gerekiyor. Örneğin ralli pilotu üretim fabrikası gibi olan Finlandiya Rallisi’nde Fin pilotları açık ara geride bırakan Emre Yurdakul’un sürüş stilini görmek gerçekten de çok büyük bir keyif. Adamların evi olan hatta çoğu zaman "arka bahçeleri" olarak adlandırdığımız bir yerde yani Finlandiya’da arka arkaya iki yıl birinciliği kazanmış olmak ve Fin pilotları arkasına takmak kesinlikle bir sürpriz olamaz. Ayrıca bir bayan pilotumuzun Marcus Gronholm, Mikko Hirvonen ya da takım patronu Malcolm Wilson ile olan iletişimi göz ardı etmek büyük haksızlık olur. Koray Muratoğlu’nun yaşadığı talihsizliklerin ardından parkurların efsane isimlerinin gelip kendisine "geçmiş olsun" dediğini görmek bile çok etkileyici. Bu nedenle bu başarı asla küçük değil. Hatta ülkemizde motorsporlarının bir adım daha ileriye taşınması ve Türk pilotların her kulvarda rakiplerine "toz yutturması"nın önünü açacak bir başarı. Yeter ki bu kez bu başarıyı çok iyi kullanabilelim. Bu başarışı herkese çok iyi anlatabilelim. Olimpiyat Oyunları’nda birçok Türk eleştiri oklarının altında ezilirken, bu şampiyonaya üç ekiple katılan takımımız uluslararası birçok pilot olmasına rağmen "ilk üç sırayı" elde ederek ülkemize geri dönüyor. Bu büyük bir başarı değil de, hangisi büyük?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!