Dünya Kupası’na ilk kez gidiyorlar

Kulüp yöneticileri, burada vitrine çıkan yıldızları transfer edebilmek için tribüne doluşuyor. Şirketler markalarını duyurmak için bu kupaya para akıtıyor. İşte böylesine önemli sayılan Dünya Kupası, altı ülkeyi tarihinde ilk defa ağırlayacak: Afrika’dan Angola, Fildişi Kıyısı, Gana ve Togo, Amerika’dan Trinidad ve Tobago ile Avrupa’dan Ukrayna. Dünya Kupası’na kalmayı garantileyince kimi ülkede devlet ricali takımı havaalanında karşıladı, kimisinde başbakan ulusal tatil ilan etti. Geceyarısı statta kutlamalar yapıldı, binlerce kişi sabahlara kadar dans etti. İşte altı yeni Dünya Kupası ülkesinin öyküsü.

TOGO

Atmacalar

Geçen ekim başında küçük Afrika ülkesi Togo’nun başkenti Lome’de televizyon satıcıları mal yetiştiremiyordu. Herkes 8 Ekim günü, Milli Takım’ın Kongo ile deplasmanda oynayacağı maçı izlemek için televizyon peşindeydi. Nihayet Togolu futbolcular, maçı 3-2 kazanıp Dünya Kupası’nı garantileyince sevinç tüm ülkeye dalga dalga yayıldı. Devlet başkanı Faure Gnassingbe de bu zafer şerefine pazartesi gününü tatil ilan etti. Havaalanında coşkulu bir seyirci topluluğu tarafından karşılanan milli futbolcular Kegue Stadı’nda 30 bin kişinin karşısında zafer turu attı.

1998, 2000 ve 2002’de üç kez Afrika Şampiyonası’na katılan Togo, daha sonra kalitesiz Brezilyalıları vatandaş yapıp takıma doldurunca bu ilerleme durmuştu. Ancak geçen yıl Milli Takım’ın başına gelen Nijeryalı antrenör Stephen Keshi bu anlayışı terk etti ve takım toparlandı. Santrfor Adebayor’un yanı sıra Kader, Agassa ve Cherif gibi oyuncularla kurduğu takım zor bir grupta tek yenilgiyle ilk sırayı aldı. En büyük rakibi Senegal’i evinde yendi, deplasmanda da beraberliğe razı etti.

YILDIZI

EMMANUEL ADEBAYOR (21)

Eleme grubunda, 10 maçta 10 gol attı. Fransa Ligi’nde Monaco takımında yıldızlaştı, geçtiğimiz Ocak Arsenal’e transfer oldu.

ANGOLA

Siyah Ceylanlar

Geçen yılın 9 Ekim pazar günü, tüm Angola sevinçten yerinde duramıyordu. Kolay değil, Milli Takım, önceki gün Ruanda’yı deplasmanda yenip ilk kez Dünya Kupası finallerine yükselmeyi başarmıştı. Devlet başkanı Jose Eduardo Dos Santos, ulusal kahramanları havaalanında bizzat karşılayarak bu heyecanı paylaşıyordu. "Bu zafer diğer halklar kadar becerikli olduğumuzu gösteriyor. Bu, ülkemiz için büyük bir etap." Daha sonra bir kamyona binen futbolcular, başkent Luanda’da o kamyonun kasasından yaklaşık 2 milyon kişiyi selamladılar.

Batı Afrika’daki bu eski Portekiz sömürgesi bu yıla kadar Afrika Şampiyonası’na katılmakta bile zorlanıyordu. 1992’den beri federasyonda çalışan teknik direktör Luis Oliveira Gonçalves son derece mütevazı bir kadroyla bu başarıyı elde etti.

Takımın en iyi oyuncusu, Portekiz’in Benfica takımında yedek oturan Mantorras. Kaptan Fabrice Akwa Maieco ve birkaç oyuncu, Katar ve Mısır liglerinde forma giyiyor.

Elemeleri kıl payı geçebildiler. 10 maçta sadece 12 gol atıp 6 gol yediler. En kritik iki maçta gruptaki futbol devi Nijerya’dan 1-0 ve 1-1’lik sonuçlarla dört puan kopardılar. Teknik direktör Gonçalves, Angola’da yıllarca süren iç savaştan sonra bu galibiyetin barışın simgesi olduğunu söylüyordu: "Eskiden para savaşa giderdi. Şimdi bu kaynakları spor da dahil birçok farklı alana aktarabiliyoruz."

Fabrice Akwa Maieco, Katar liginde oynuyor. Eleme grubunda Nijerya’ya çok kritik iki gol attı. Son maçta da Ruanda deplasmanında bitime 10 dakika kala attığı golle Dünya Kupası biletini aldı.

GANA

Siyah Yıldızlar

Afrika futbolunun en güçlü ülkelerinden biri. Dört kez Afrika Şampiyonu oldular ancak elemelerdeki sıkı rekabetyüzünden bir türlü Dünya Kupası’na gidemediler. Abedi Pele, Anthony Yeboah gibi yıldız oyuncular bu büyük futbol arenasında kendilerini gösteremedi. 2006 elemelerine deplasmandaki Burkina Faso yenilgisiyle başladılar. Ancak geçen yıl haziranda en büyük rakipleri Güney Afrika’ya 3-0 üstün geldikleri maç dönüm noktasıydı. 10 maçta dört gol yiyen Gana, Sırp antrenör Ratomir Dujkovic yönetiminde disiplinli oyunuyla dikkat çekti. Bunu son maçta da kanıtladılar. Beraberlik yettiği halde Yeşil Burun Adaları’nı deplasmanda 4-0 yenerken de fazla zorlanmadılar. Halen Fenerbahçe forması giyen kaptan Stephen Appiah attığı üç gol ve orta sahadaki enerjik oyunuyla bu başarıda kilit rol oynadı.

YILDIZI

MICHAEL ESSIEN (23)

Geçen yıl Fransa Ligi’nde yılın oyuncusu seçildi. Ağustosta 35 milyon Euro’luk bir bedelle Lyon’dan Chelsea’ye transfer oldu. Elemelerde kaptan Appiah’la beraber takımın motoruydu. Attığı birbirinden kritik dört golle Gana’nın en önemli oyuncusuydu.

FİLDİŞİ KIYISI

Filler

Geçen 8 Ekim’de tüm Fildişi Kıyısı nefesini tutmuş Kamerun’un başkenti Yaunde’den gelecek haberi bekliyordu. Milli takımları Sudan’ı deplasmanda 3-1 yenip görevini yapmıştı. Öte yandan Kamerun, Mısır karşısında 92.dakikada bir penaltı kazanmıştı. Üç dakika sonra topun başına geçen Wome, topu direğe nişanlayınca 16 milyonluk Fildişi Kıyısı için bayram başladı. 40 yıllık bekleyişten sonra Dünya Kupası rüyası gerçek oldu.

Bu noktaya gelene kadar çok badireler atlattılar. Futbolu çok seven bu ülke, başarısızlıkları kabul etmekte zorlanıyordu. Örneğin 2000 Afrika Şampiyonası’ndan elenen Milli Takım oyuncuları, dönemin askeri cunta lideri Robert Guei tarafından askeri kampa çekilmişti. Futbolcular birkaç gün disiplin ve yurtseverlik konularında ders gördükten sonra serbest bırakıldı. Bu kez Fransız teknik direktör Henri Michel yönetiminde işi baştan sıkı tuttular. Kamerun’a iki kez yenildiler ama diğer sekiz maçta yedi galibiyetle grup birinciliğine ulaştılar.

YILDIZI

DIDIER DROGBA (27)

Güçlü fiziğiyle rakip savunmayı dağıtıyor. Elemelerde dokuz gol atarak yıldızlaştı. Chelsea formasıyla hem İngiltere Ligi’nde hem Şampiyonlar Ligi’nde önemli gollere imza attı.

UKRAYNA

Karadeniz Slavları

Ukrayna, 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazandı. Dinamo Kiev gibi Avrupa’da söz sahibi bir kulüp takımı vardı ve geçmişte Sovyet futboluna Blohin ve Belanov gibi isimler yetiştirmişti. Ancak, bu genç ülkenin milli takımı bir türlü başarılı olamıyordu. Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası’nın hep kapısından döndüler. 1998’de Hırvatistan’a, 2000’de Slovenya’ya ve 2002’de Almanya’ya baraj maçlarında elendiler.

2006 Dünya Kupası elemelerinde şeytanın bacağını kırdılar. Danimarka, Türkiye ve Yunanistan gibi üç güçlü rakiple aynı grupta oynadılar. Ancak, bu kez tek bir yenilgiyle grup birincisi olarak baraj maçı oynamadan Dünya Kupası vizesi aldılar. Bu başarıda santrfor Şevçenko’nun payı büyüktü. Şeva, ikisi Türkiye’ye, toplam altı kritik gol attı.

Milli takım, 4 Eylül’de Gürcistan’la 1-1 berabere kalıp finalleri garantilerken Kiev Avrupa Meydanı’nda 50 bin Ukraynalı sevinç çığlıkları atıyordu. Oyunculara bu tarihi başarıdan dolayı 2 milyon dolar (2,7 milyon YTL) prim verildi.

YILDIZI

ANDRİY ŞEVÇENKO (29)

63 milli maçta 28 gol kaydetti. 2003’te Avrupa’da yılın futbolcusu seçildi. Kulüp kariyerinde başarısı çok ama milli takımla ilk büyük turnuvasını oynayacak. Şeva lakaplı golcü, Dinamo Kiev’de başladığı kariyerini Milan’da sürdürüyor.

TRİNİDAD VE TOBAGO

Futbol Savaşçıları

Tarih 19 Kasım 1989. Başkent Port of Spain’de Trinidad ve Tobago, Dünya Kupası eleme maçında ABD’yi konukediyordu. Ertesi yıl İtalya’daki Dünya Kupası’na katılmak için evsahibine beraberlik yetiyordu. Fakat bitime sayılı dakikalar kala Paul Caliguri’nin attığı mucizevi golle ABD kazandı ve Trinidadlılar kupayı televizyondan seyretti.

1,1 milyon nüfuslu bu küçük Karayip ülkesi, 16 yıl sonra, bu sefer yakaladığı şansı kaçırmadı. 16 Ekim’de kıtalararası baraj maçında Bahreyn’i deplasmanda Dennis Lawrence’ın kafa golüyle 1-0 yenip ilk kez Dünya Kupası’na yükseldiler. Son düdük çalar çalmaz Port of Spain sokakları coşku içindeki binlerce Trinidadlıyla doldu. Başbakan Patrick Manning tüm vatandaşların karşılama törenine ve kutlamalara katılabilmesi için 17 Ekim Perşembe gününü resmi tatil ilan etti. Trinidad’ın bu başarısı tüm Karayipler’i memnun etmiş gözüküyor. Küba, Haiti ve Jamaika’dan sonra bu bölgeden Dünya Kupası oynayacak dördüncü ülke Trinidad, komşularından kutlama mesajları aldı.

YILDIZI

DWIGHT YORKE (34)

İngiltere Ligi’nin 1990’lardaki en önemli golcülerindedi. Manchester United formasıyla Şampiyonlar Ligi’ni kazandı. Ancak, İngiliz Jordan’la fırtınalı ilişkisi yüzünden formdan düştü. Halen Avustralya’da FC Sydney’de oynuyor. Tecrübesiyle Trinidad ve Tobago Milli Takımı’na liderlik ediyor.