Dünya barışı

Güncelleme Tarihi:

Dünya barışı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 1998 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Bu maçın gerçek anlamda bir savaş halinde geçeceğini biliyordum. Bu öyle bir savaş olacaktı ki, adeta bir İslamiyet-Hristiyanlık kavgası haline dönüşecek, Amerika bir haçlı ordusu şeklinde sunulacak, İran da haçlılara geçit vermeyen İslam Birliği'nin simgesi olarak gösterilecekti.

Varsın olsundu. Çünkü dünya barışı ancak böylesi silahsız ve kansız savaşlar sonunda kurulacaktı. İşte futbolun önemi buydu, futbol artık silahlı savaşları sahadaki silahsız savaşlar haline sokuyor ve bu silahsız savaşlardan adım adım dünya barışını kuruyordu.

Bu maçı izlemeden önce Paris'te Arjantin-Jamaika maçını izledim. Arjantinliler ve Jamaikalılar'ın aynı tribünlerde nasıl kucak kucağa oturup en ufak bir sızıltıya bile meydan vermeden barış içinde birarada yaşadıklarına tanık ve hayran oldum. Bunun arkasından doğruca adeta koşarak İran-Amerika maçına yetiştim. Orada gördüğüm manzara da bir öncekine benziyordu.

Birkaç satırla maçın teknik analizini yapayım. Bu maçın iki kahramanı vardı. Bir tanesi tarihi bir kafa şutu atarak ABD kalecisi Keller'i çöp arabasına fırlatılan bir çöp torbasına döndüren Estili, ikincisi de karşı karşıya kaldığı pozisyonda dua edercesine kollarını açarak ABD forvetlerine karşı tek başına kalma pahasına golü önleyen İran kalecisi Abedzadeh'ti.

Ama asıl anlam siyasiydi. Bu maç ABD ve İran'ın yakınlaşacağını, İslamiyet'le Hristiyanlığın kucaklaşacağını ve insanların dünya barışını özlediklerini gösteriyordu.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!