Dün akşam futbol tarihinde bir ilke imza atıldı
Güncelleme Tarihi:
Seyircisiz maçın kaldırılmasına yönelik yapılan uygulamada sadece kadınlar ve çocuklar maçı izleyebildi. Ve bu uygulamaya 41 bin 663 biletli seyirci katılırken, karşılaşmanın başlamasına 10-15 dakika kala biletsiz taraftarlar da maça alındı. Fenerbahçe Kulübü dahil kimse bu kadar katılım beklemiyordu. Hatta bu yüzdendir ki kulüp 2 kez bilet bastı fakat bu basılan biletler de yetmedi… Kısacası kadınlar herkesin yüzünü kara çıkardı.
Peki bu 41 bin 663 kişi maça nasıl girdi, tribünde neler yaşadı?
Bizzat kendim o sıraya girdim ve yaşanılanlara tanıklık ettim. Metrobüs durağında başlayan ve stada kadar aralıksız süren bir kuyruk vardı. Bilet kuyruğunda bebeği, genci, yaşlısı, başörtülüsü her yaştan ve her kesimden taraftarlar bu tarihi maça tanıklık etmek için sıcak havaya aldırmaksızın kuyruktaki yerlerini almıştı.
Kilometrelerce uzanan bu kuyrukta itişmeler kakışmalar kavgalar olmadı mı dersiniz? Tabii ki de oldu. Hem de fazlasıyla…Kadınların olduğu yerde bağrışma olmaması dünyada en son düşünülecek şeydir herhalde… Hemcinslerimle iç içe bulunmuşumdur ama ilk defa bu denli kalabalıkla bir araya geldim zaten bir daha da gelmeyi düşünmüyorum. Sırayı bozup öne geçenler mi ararsınız, kuyrukta beklerken yolun ortasına fırlayıp trafiği engelleyenler mi ararsınız, yoksa çekinmeden bağıra bağıra küfür eden kadın mı ararsınız. Hepsi bu kuyrukta mevcuttu.
Stada giriş aşamasına gelindiğinde ise tam bir rezillik vardı. İçeri girebilmek için insanlar çoluk çocuk olduğunu unutarak “başarıya giden her yol mübahtır” anlayışıyla izdiham yarattılar hatta ezilen taraftlarlar “canımdan değerli değil maç” diyerek stadı terk ettiler.
Stadın dışında bu kadar çirkin hareketler yapan kadın taraftarları statta görünce adeta şoke oldum. Şükrü Saracoğlu’nun içine adımımı atar atmaz tüylerim diken diken oldu. Dışarıda bilet için bağıran kadınlar şimdi ise gönül verdikleri renkler için haykırıyorlardı. Çubuklu formalarıyla stadı donatan taraftarlar eminim ki herkesin hem kulağına hem de gözüne hitap etmiştir ve takdirlerini de kazanmıştır.
Maçtan önce herkesin merak ettiği birkaç şey vardı bunlardan biri kadın taraftarlar nasıl tezahürat edecek?
Emin olun 90 dakika boyunca hiç susmadılar. Sesleri kısılıncaya kadar tezahüratta bulundular.
Kadınlar küfür ederler mi diye düşünenler de olmuştu. Evet küfür ettiler… Gerek pozisyonlara gerek Fenerbahçe’nin rakiplerine…
Fenerbahçe gol atınca sevinçten zıpladılar, Bilica kendi kalesine golü attığında da çok üzüldüler. 1-1 skorla biten maçın sonlarına doğru yürekleri ağızlarında olan taraftarlar son saniye golüne lig şampiyonu olmuşçasına sevindiler fakat hakem golü ofsayt diye vermeyince sevinçleri kursaklarında kaldı. Ama çıkarken yine çok mutluydular. Çünkü futbol tarihinde bir ilki başarmışlardı ve herkesin olmaz dediği şeyi yapmışlardı.
Stattan çıkarken ise Fenerbahçe sevdalılarının ağızlarında tek bir cümle vardı "HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK FENER…"
Bilet kuyruğunda, statta tanık olduğum diyaloglar…
Kadın kocasına sorar;
-Fenerbahçe kiminle maç yapıyordu?
Dizikolik bir taraftar;
- Öyle Bir Geçer Zaman Ki ‘de acaba neler oluyor?
Nasıl tezahürat edeceğini bilmeyen kadın taraftar;
-Gol olduğunda ne diyeceğim, bağırsam yeter mi?
Volkan Demirel gol pozisyonları kurtardığında;
-Aferin bebeğim süpersin
Semih Şentürk’ün attığı golün ofsayt kararıyla iptal olmasından sonra taraftar;
- Ay şimdi ben boşuna mı üzüldüm. Ofsaytta ne ki?
Hakemin verdiği karara sinirlenen çocuk taraftar;
- Yuuuuuuuuuuuhhhhh
Stat ortamında bile çocuğunu eğitmekten vazgeçmeyen anne;
- Oğlum “yuh” ne demek ? Bir daha duymayacağım bu kelimeyi?
Maç çıkışı eşini arayan kadın;
-Ahmet top oynanan yerden çıktım balkondayım..
Fenerbahçe- Manisaspor maçının ardından babaannenin skora üzülen 2 torunuyla yaptığı konuşma;
Torunlardan bir tanesi: 1 puan alabildik sadece ne güzel 3 puan alacaktık.
2.torun: Çok üzülüyorum ya. Golümüzü vermediler.
Babaanne: Kendinizi çok üzmeyin çocuklar olur böyle şeyler. Ben size diyorum ama asıl ben kahroluyorum.
fayaz@hurriyet.com.tr