Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2006 00:00
Modern gözlük camları neden özel temizleme bezi gerektirir?
Soru: Modern gözlük camları, özel gözlük camı temizleme bezlerinin dışında herhangi bir bez ile silindiği zaman üzerinde temizlenmesi çok güç bir "yağlı" tabaka oluşuyor. Bunun nedeni nedir?
Yanıt: Modern gözlük camlarının üzeri, fotoğraf makinelerindeki mercekler gibi, yansımayı engelleyen bir tabaka (anti-glare) ile kaplıdır. Bu tabaka, kaplama yüzeyinin üzerinde ikinci bir yansıma daha yaratarak orijinal yansımayı yok eder. Bunun için kaplama tabakası doğru kalınlıkta olmalıdır.
Ne yazık ki merceklerin üzerini sildiğiniz zaman farklı kalınlıkta ilave bir tabaka daha oluşturursunuz. Sonuçta ortaya çok renkli bir yansıma çıkar. Daha da kötüsü, yumuşatıcı ile yıkanmış mendil gibi kumaşlarla camların üzerini silersiniz, camların üzerinde yağlı bir tabaka kalır. Özel olarak üretilmiş mercek temizleme bezleri ince fiberlerden dokunmuştur. Bu fiberler kiri yakalama becerisine sahiptir ve yağı yaymak yerine emerler.
Bazı gözlükçüler camları en kolay ve ucuz temizleme yolunun, sıvı bulaşık makinesi deterjanı olduğunu söylüyor. Az miktarda deterjanı ılık suyla birlikte camın üzerine sürüyorsunuz, camları silip, bol suyla çalkaladıktan sonra yumuşak bir bezle kuruluyorsunuz.
Mikrodalga fırınlarda kullanılan radyasyon kansere yol açar mı?
Yanıt: İngiltere Sağlık Koruma Ajansı, Radyasyondan Korunma Bölümü’nden açıklama: Mikrodalga fırınlar yiyecekleri radyoaktif hale getirmez, yalnızca ısıtır. Mikrodalga fırını doğru kullandığınız takdirde insan sağlığına zarar vermez. Ancak mikrodalga fırınların zararlı olduğu yönündeki ciddi kaygıları gidermenin en kestirme yolu, farklı radyasyon tipleri hakkında bilgi edinilmesini sağlamaktır.
Radyasyon herhangi bir kaynaktan yayılan enerjidir. Çevremizde çok sayıda enerji kaynakları vardır. Örneğin vücudumuz ısı yayar. Bu da bir çeşit enerjidir. Ayrıca gün boyu karşılaştığımız cisimler de enerji yayar. Bunlar:
-Evlerde kullanılan elektrikli aletler
-Isıtıcılar
-Güneş
-Röntgen cihazları
Radyasyonların tümü zararlı değildir. Radyasyonun verdiği zarar, tipine ve ne kadar radyasyona maruz kaldığınıza bağlı olarak değişir. Radyasyon tipleri iki grup altında toplanır:
-İyonize edici olan radyasyon
-İyonize edici olmayan radyasyon
İyonize edici olan radyasyon
Radyasyon denildiği zaman insanların aklına ilk gelen bu radyasyon formudur. Bu radyasyon formu yüksek-enerji dalgalarından oluşur. Çok karmaşık bir sürece sahip olan bu radyasyonun sonuçta ortaya çıkarttığı enerji, hücrelerin içine işler ve kimyasal olarak hücreleri çalışma şeklini değiştirir. Buna iyonizasyon denir.
Tibbi testlerde de görüleceği üzere az miktarda iyonize edici radyasyon çok büyük zarar vermez. Ancak fazlası yanma, radyasyon hastalığı ve kansere yol açar. Hücrenin genetik malzemesi olan DNA iyonize radyasyondan büyük ölçüde etkilenir.
Dolayısıyla iyonize edici radyasyon hücrenin DNA’sını değiştirebilir. Sözgelimi hücre kanserleşebilir ve kontrolsüz bir şekilde üreyebilir. Bu süreç yıllar alsa da kanser riski her zaman söz konusudur. Üç çeşit iyonize edici radyasyon vardır:
-Doğal geri plan radyasyon (topraktaki radyoaktif maddeler, radon gibi topraktan yayılan radyoaktif gazlar-vücuttaki çok küçük miktardaki radyoaktivite, güneş sisteminden yayılan kozmik ışınlar)
-Tıbbi radyasyon (röntgen cihazları, nükleer tıp, kanser tedavisinde kullanılan radyoterapi)
-Tıbbi olmayan radyasyon (Nükleer silahların ve nükleer santral kazalarının yol açtığı radyasyon)
İyonize edici olmayan radyasyon
Bu radyasyon hücrenin içindekileri yerinden oynatacak kadar enerjiye sahip olmakla birlikte, hücreyi kimyasal olarak değiştirecek enerjiye sahip değildir. Mikrodalga fırınları iyonize edici olmayan radyasyondan yararlanır.
Bu radyasyon tipinin diğer kaynakları güneşten gelen morötesi ışınlar, elektromanyetik alanlar, radyo dalgaları, evlerdeki elektrikli aletlerden Ğcep telefonları, ısıtıcılar, bilgisayarlar gibi- yansıyan radyasyon dalgalarıdır. İyonize edici olmayan fakat cilt kanserine neden olduğu bilinen tek enerji morötesi ışınlara aşırı miktarda maruz kalmaktır.
Mikrodalga fırınların yiyecekleri nasıl ısıttığı biliniyor. Bunların ürettiği radyasyon yiyeceğin içindeki su molekülleri tarafından emilir. Bu da su moleküllerinin titreşmesine ve ısı üretmesine yol açar. Bu da yiyeceği pişirir. Modern bir mikrodalga fırın iyi durumda olduğu ve kullanım kurallarına uyulduğu müddetçe güvenlidir.
Mikrodalga fırınları ve kanser arasında olası bir bağlantının olup olmadığı ile ilgili çok sayıda araştırma yapıldı. Bir takım çalışmalar bazı bağlantıların olabileceğini işaret etse de, diğer çalışmalar bunu kanıtlayamadı. Pek çok uzman mikrodalga fırınların hücrelerdeki genetik malzemeye zarar verecek miktarda enerji yaymadığını ileri sürüyor.
Mikrodalga fırınlarda pişen yiyeceklerin besleyici değerlerinde kayıplar olabilir. En çok etkilenenler sebze ve meyvelerdir. Ancak yiyecekleri ne şekilde pişirirseniz pişirin Ğhaşlama, ızgara, kızartma, hatta buharda pişirme- besin değerlerinin bir kısmı kaybedersiniz.
Bazı uzmanlar mikrodalga ile pişen yiyeceklerin kaybettiği besin ile diğer yöntemlerle pişirme sırasında kaybolan besin değeri arasında bir fark olmadığını söylüyor.