Dr. Yanıt
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2005 00:39
Hangisine giriyoruz, küresel ısınmaya mı yoksa buzul çağına mı?
Soru: kafam karıştı, lütfen bir açıklama: 20-30 yıl öncesine kadar bazı bilim adamları yeni bir buzul çağının başlamakta olduğuna inanıyorlardı. Sonradan küresel soğuma kaygılarının yerini küresel ısınma aldı. Bunun nedeni nedir? Gelen nedir küresel ısınma mı yoksa soğuma mı?
Cevap: Evet burada iki konu birbirine karıştı.. hemen yanıtlayalım: küresel soğuma değil, küresel ısınma asıl tehdit..
Yeni bir buzul çağına giriyoruz düşüncesi, 1970’lerde bazı bilim adamlarının 1940 ile 1970’li yıllar arasında küresel sıcaklıktaki düşme trendine dayanarak ortaya attıkları bir senaryo idi.
Bahsettiğimiz tarih aralığında bilim adamları iklim değişikliklerine ilişkin daha gerçekçi bilgilere sahiptiler, çünkü Dünya’nın yörüngesinin güneşe olan şeklinde ve eğiminde değişiklikler daha yavaştı.
Bilim adamları sera gazlarının yol açtığı ısınma hakkında bilgi sahibiydi, ancak küresel soğuma fikrini savunanlar, sera gazlarının yol açtığı ısınmanın Dünya’nın yörüngesel değişiklikleri tarafından bertaraf edileceğine inanıyordu.
Bazıları, güneş ışığını engelleyen ve bulut oluşumuna yol açan, hava kirliliği yaratan parçacık ve aerosollerin bu soğutma etkisini artıracağını düşünüyordu.
Bu dönemin üzerinden çok geçmeden sera gazlarının etkisi ve aerosoller hakkında bilgiler daha sağlam temellere oturtuldu.
1980’li yılların sonlarına doğru, bilimsel modelleme tekniklerindeki gelişmelere bağlı olarak sıcaklık belirgin bir şekilde arttı. Böylece küresel soğumanın değil. küresel ısınmanın gerçek bir tehdit oluşturduğu anlaşıldı.
Soru: kafam karıştı, lütfen bir açıklama: 20-30 yıl öncesine kadar bazı bilim adamları yeni bir buzul çağının başlamakta olduğuna inanıyorlardı. Sonradan küresel soğuma kaygılarının yerini küresel ısınma aldı. Bunun nedeni nedir? Gelen nedir küresel ısınma mı yoksa soğuma mı?
Cevap: Evet burada iki konu birbirine karıştı.. hemen yanıtlayalım: küresel soğuma değil, küresel ısınma asıl tehdit..
Yeni bir buzul çağına giriyoruz düşüncesi, 1970’lerde bazı bilim adamlarının 1940 ile 1970’li yıllar arasında küresel sıcaklıktaki düşme trendine dayanarak ortaya attıkları bir senaryo idi.
Bahsettiğimiz tarih aralığında bilim adamları iklim değişikliklerine ilişkin daha gerçekçi bilgilere sahiptiler, çünkü Dünya’nın yörüngesinin güneşe olan şeklinde ve eğiminde değişiklikler daha yavaştı.
Bilim adamları sera gazlarının yol açtığı ısınma hakkında bilgi sahibiydi, ancak küresel soğuma fikrini savunanlar, sera gazlarının yol açtığı ısınmanın Dünya’nın yörüngesel değişiklikleri tarafından bertaraf edileceğine inanıyordu.
Bazıları, güneş ışığını engelleyen ve bulut oluşumuna yol açan, hava kirliliği yaratan parçacık ve aerosollerin bu soğutma etkisini artıracağını düşünüyordu.
Bu dönemin üzerinden çok geçmeden sera gazlarının etkisi ve aerosoller hakkında bilgiler daha sağlam temellere oturtuldu.
1980’li yılların sonlarına doğru, bilimsel modelleme tekniklerindeki gelişmelere bağlı olarak sıcaklık belirgin bir şekilde arttı. Böylece küresel soğumanın değil. küresel ısınmanın gerçek bir tehdit oluşturduğu anlaşıldı.