Dr.Yanıt

Güncelleme Tarihi:

Dr.Yanıt
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2004 22:28

Renk körü bukalemun nasıl görüyor?

Soru: Bukalemun eğer renk körü ise, çevresine göre nasıl renk değiştirir?


Yanıt: Genel kanının tersine bukalemunlar çevreleri ile renk farkı yaratmamak için renk değiştirmezler. Renk değişiminin büyük çoğunluğu türlerine ve içinde bulundukları sosyal konuma bağlı olarak ortaya çıkar.

Bukalemunları vahşi doğada fark etmek oldukça zordur. Bunun yanısıra sık sık renk değiştirmeleri, çevrelerine göre renk değiştirdikleri izlenimini yaratmıştır.

Pek çok bukalemunun rengi yeşil-kahverengi tonlardadır. Uzun süre kıpırdamadan durabilmeleri görülmelerini zorlaştırır. Geceleri daha kolay görülürler, çünkü renkleri biraz açılır. Bukalemunlar yürürken de yaprakların hareketini çağrıştırdıkları için yine görülmezler. çok yavaş hareket ederler ve bir ayaklarını attıkları zaman vücutlarını diğer ayağın yanına çekerek çok zarif bir şekilde yer değiştirirler.

Renk körü bukalemunlar, renk değiştirme mekanizması varoldukça renk değiştirir. Hayvanlarda renk değiştirme mekanizması büyük olasılıkla stres düzeyindeki farklılıklara bağlı olarak tetiklenir.

Lavanta çiçeğinin yararları nedir?

Yanıt: Lavanta çiçeği halk arasında karabaşotu, keşişotu, gargan gibi isimlerle anılır. Latince adı Lavandula officinalis (Labiatae) olan lavanta, bitkinin açmadan toplanıp kurutulmuş çiçekleridir. Bitki Batı Akdeniz, Güney Fransa, ıngiltere, ıspanya'da bulunur. Türkiye'de ise ıstanbul ve Güney bölgelerinde vardır.

Lavanta çiçeğinden lavanta yağı bugün en çok Bulgaristan'da elde edilir. Güney Fransa'da ise Lavanta çiçeği yabanı bitkilerden yörenin köylüleri tarafından toplanır ve yağ elde edilir. Lavanta çiçeğinde yüzde 1-3 oranında uçucu yağ bulunur.

Genellikle koku verici olarak kullanılan lavanta şu amaçlarla da kullanılır:

Deri enfeksiyonlarda, kesik ve yanıklarda, ağız ve dişeti enfeksiyonlarında, solunum rahatsızlıklarında, lokal kas ağrılarında, saç bakımında, saç bitlerinin ayıklanmasında, uykusuzluklarda, astım vakalarında, çıban tedavisinde, sistit tedavisinde, kulak ağrısında, sara hastalığında.


Bebeklerde düşünme kapasitesi ne kadardır?

Soru: Yeni doğmuş bir bebek neler düşünür?

Yanıt: Çocuk psikiyatristi Dr. Eric Berne'e göre yeni doğmuş bir bebek belki de hiçbir şey düşünmez; bildiğimiz kadarıyla onun zihinsel yaşamı yalnızca duygu ve isteklerden oluşur.

Yeni doğmuş bir bebek yaşamının en zorlu yolculuklarından birinden henüz çıkmıştır; yani doğum kanalından. Güvenliği ve rahatı için başkalarına tümden bağımlı olduğunu ve ağlamanın belirli bir biçimde işe yaradığını öğrenene dek gereksinimlerini nasıl bildireceği hakkında hiçbir fikri bulunmaz. Kalbi kanı bedeninde tümüyle yeni bir biçimde dolaştırmak zorundadır, çünkü doğumdan sonra kullanılan bazı kan damarları doğumdan önce kullanılanlardan farklıdır ve dolaşım başlangıçta hiç de yeterli değildir. Dahası besleyici kan özellikle kafasına gereklidir çünkü bu dönemde beyni gelişmesi için daha fazla kana ihtiyaç duyar. Ciğerlerinin de işlevinin tam olarak yapması için zamana ihtiyacı vardır. Bu dönemde solunum sorunları çıkabilir. Beslenmesini annesinin kanından sağlayacağına meme emerek sağlar. Bu aşamada ilgili sinirler ve kaslar uygun biçimde örgütlenmemişse burada da sorun çıkabilir.

Bu durumda onu eski doğum öncesi koşullarına olabildiğince döndürmek işe yarar. Şimdi buna en yakın durum, annesinin onu memesine, yani besin kaynağına yakın tutarak kollarında sallamasıdır. Bu sıcaklık ve yakınlık bebeğin isteklerini büyük ölçüde tatmin eder ve sorunları bir ölçüde giderilmiş olur. Annenin bebeği kucaklaması ve sallaması solunum ve dolaşım sistemine destek sağlar.

Beyni geliştikçe annesinin kollarından uzak kalmaya dayanabilecek hale gelir ve dünyayı daha iyi anladıkça orada kendini daha güvenli hissetmeye başlar. Kucaklanmamış ve özgürce emmesine izin verilmemiş bebeklerin diğerlerine göre gelişmelerinin daha uzun sürdüğü ve daha çekingen olduğu izlenmektedir. Ayrıca yüzlerce bebeğin gelişimi üzerinde yapılan çalışmalar sonucu sevgi gören çocuğun beyninin daha hızlı geliştiği ve daha iyi performans çıkarttığı görülmüştür.

Unutmamamız gereken, bebeğin dünyadan korktuğu ve belki de hiç kimsenin geri dönemediği bir yere dönmeyi arzulamasıdır. Bebekler düşünemez; üstelik korkuları ve istekleriyle başa çıkmak için hiçbir etkin yöntem geliştiremez.

Viagra'ya alternatif var mı?

Yanıt: Deneysel bir ilaç piyasada Viagra'dan daha fazla ilgi çekiyor. PT-141 adı verilen bu ilaç burun spreyi şeklinde ve beyni doğrudan etkiliyor. Hem kadınları hem de erkekleri etkileyen ilaç, New Jersey'deki Palatin adlı şirket tarafından geliştirildi. Dişi sıçanlarda denenen ilaç, cinsel ilişki hızını 8 misli arttırdı. ınsanlarda da denenmeye başlanan ilacın bildirilen bir yan etkisi henüz söz konusu değil.


Memelilerde göğüs farkı

Soru: Kadınların göğüsleri en yakın primat kuzenlerimizle karşılaştırıldığında niçin dışarıya doğru çıkık ve büyüktür?



Yanıt: University Collage London'dan Gillian Bentley'e göre dışarıya doğru çıkık göğüsler, bazı biyologların düşündüğü gibi erkekleri cezbetmek için değildir. Gillian kadınlardaki büyük ve çıkık göğüslerin özel şeklinin bebeklerin süt emerken boğulmasını engellemeye yönelik olduğunu ileri sürüyor. insanların evrim sonucu dışarı çıkık çene ve ağızlarının giderek yassılaştığını belirten Gillian, şempanze ve bonobo maymunlarının dışarıya çıkık ağızlarıyla annelerinin düz göğüslerinden kolaylıkla süt emdiğini söylüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!