Güncelleme Tarihi:
Olimpiyat üçüncüsü milli çekiçci Eşref Apak'a büyük emeği geçen ve "artık ben yetmiyorum" diyerek, sporcusu için yabancı bir antrenör getirilmesi talebinde bulunan ve bu nedenle Uluslararası Olimpiyat Komitesi Fair Play Konseyi tarafından 2005 yılında Dünya Fair Play Şeref Diploması Ödülü'ne layık görülen Talay, sporcusu Kıvılcım Kaya'nın dopingli yakalanmasının ardından yaşanan süreci AA muhabirine değerlendirdi.
Atletizm Federasyonu Disiplin Kurulu tarafından verilen 1 yıl men cezası, Spor Genel Müdürlüğü tarafından kaldırılan Talay, hukukun üstünlüğüne inandığını dile getirdi. Artun Talay, "Yapılan suçlamalarla ilgili kırgın değilim. Kimsenin 'banada mı' demeye hakkı yok. Ortada bir suç varsa herkes eşit şekilde yargılanmalı" dedi.
Antrenörlerin yargılanması sürecinde dünya hukukundan farklı bir uygulama yapıldığını anlatan Talay, "Anne ve baba çocuğunun işlediği suçtan sorumludur ilkesiyle yola çıkıldı ancak Tahkim Kurulu'ndaki uzman kişiler bunun böyle olamayacağı kanaatine vardı. Suça teşvik varsa elbette ceza olmalı ama sorumlunun dahli yoksa ceza verilmesi düşünülemez" diye konuştu.
"22 sporcumun hangisinin her anını takip edebilirim?"
Bazı kesimlerin, antrenörün dopingden mutlaka haberdar olması gerektiğini düşündüğünü belirten Talay, "Eğer antrenör tek bir sporcuyla birebir çalışıyorsa belki farklı bir anlayış gelişebilir ancak benimki gibi 22 sporculu bir atmalar okulunuz varsa bu mümkün değil. 22 sporcumun hangisinin her anını takip edebilirim? Anne-babaları bile çoğu zaman her şeylerinden haberdar olamıyor. Üstelik sporcunuz belli bir yaşın üstündeyse her anını denetlemeniz olanaksız" ifadelerini kullandı.
Milli takım standardına ulaşmış üst düzey sporcular ve antrenörlerin mutlaka bilim adamlarınca denetlenip, desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Talay, Türkiye'deki en büyük eksikliğin bu olduğunu söyledi.
"Kimseden bir üstünlüğüm yok"
Türk atletizmine emekleri, camiadaki saygınlığı ve fair-play ödülü hatırlatılan Talay, "Hepimiz aynı toplumda yaşıyoruz. Kimseden bir üstünlüğüm yok. Ortada bir suç varsa elbette eşit yargılama yapılmalı. Hukukun üstünlüğüne saygı duymak zorundayız. Buradaki tek eleştirim atletizm branşına yapılan uygulamanın diğer branşlara da yapılmaması olabilir. Bizi üzen sadece bu, sistemin herkese eşit bir şekilde uygulanmaması" diye konuştu.
"Sporcu nerede formu"nun uygulanmadığı bir spor dalında doping kontrolünden bahsedilemeyeceğini vurgulayan Talay, dopingin önüne geçilmesi için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Dopingi kullanımını tek bir nedene bağlamak mümkün değil. Çok geniş bir araştırma yapılmalı. Doping kontrol merkezimiz bir an önce faaliyete geçmeli ve mutlaka saç kılından analiz yapabilme imkanına sahip olmalı. Sporcular çok sık denetlenmeli yapılmalı. Sporcu nerede formu, her branşta uygulanmalı. Para, unvan, onur insanları etkiler. Bunların önüne geçmek için etik şart. Spor etiği için de bir ülkede spor kültürü, altyapısı ve spor kamuoyu mutlaka bulunmalı. Maalesef bizde bunlar yok."
"İnternetten doping ilacı satışı engellenmeli"
Doping ihtiva eden ilaçların reçetesiz verilmemesi gerektiğini vurgulayan Artun Talay, internetten satışların da engellenmesinin önemine değindi. Doping olaylarının ardından ödül yönetmeliğindeki değişiklerle miktarların düşürüldüğünü kaydeden Talay, "Bu düşüş sporu olumsuz etkiler. Atletizm gibi amatör branşları yoksul ailelerin çocukları yapıyor. Hiçbir maddi destek almazken bir de işin ucunda iyi bir ödül olmazsa, bu çocukları buraya çekemezsiniz" dedi.
ABD Milli Takımları'nın, başarısını, kolej ve üniversitede verilen spor burslarına borçlu olduğunu dile getiren Talay, Türkiye'de de mutlaka bu sistemin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
Talay ayrıca sporcu-antrenör ilişkisinin belli bir yönetmeliğe bağlanmasının, belli kurallar dahilinde iki tarafın da hak ve hukuklarının netleştirilmesinin önemini vurguladı.
"Tahkim Kurulu kararına uyulmasını bekliyorum"
Artun Talay, Tahkim Kurulu'nun antrenörlere verilen cezaları kaldırmasının yanında usül hatası bulunduğu gerekçesiyle dosyaları yeniden incelenmesi için TAF Disiplin Kurulu'na geri gönderdiği hatırlatıldığında ise şu değerlendirmeyi yaptı:
" Disiplin Kurulu yeni bir ceza verir mi bilmiyorum. Ben kendi adıma Tahkim Kurulu kararına uyulmasını bekliyorum. Aksi bir durumda aklanana kadar mücadele etmeye devam edeceğim."