Alp ULAGAY
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2007 00:00
Geçen yıl başladı tüm hikaye: Haziran ayında İspanya’daki Puerto Operasyonu’nda emniyet güçleri Dr. Eufemiano Fuentes’in organize ettiği bir doping şebekesini çökertti. Fuentes’in evine yapılan baskında, buzdolabında kan torbaları ve isim listeleri bulundu.
58 bisikletçinin ismi basına verildi. Ama aslında 200’ü aşkın sporcunun doping uzmanı kesilmiş bu doktorla işbirliği yaptığı öne sürülüyordu. Baskından bir yıl sonra, geçen ay İtalyan bisikletçi Ivan Basso gazetecilerin karşısında doping kullandığını itiraf etti. Basso’dan sonra 1996 Fransa Turu şampiyonu Bjarne Riis, eski takım arkadaşları Christian Henn, Erik Zabel, Rolf Aldag ve Udo Bölts da sırayla medya karşısında eski dosyaları açtılar. 14 Haziran’da Alman teknik direktör Peter Neururer 1990’larda Alman liginde futbolcuların dopingli madde kullandığını anlattı. Bakalım suskunluk yasasını bozan sporcular, doping şebekelerinin ortaya çıkmasını sağlayacak mı?
Suskunluklarını bozan bisikletçilerin, futbolcuların, beyzbolcuların anlattıkları doping şebekelerini ortaya çıkaracak mı
ESKİ ŞAMPİYONUN VİCDAN AZABI1996’da Fransa Turu’nu kazanarak büyük sürpriz yapmıştı bisikletçi Danimarkalı Bjarne Riis. Daha sonra bu başarının yanına bile yaklaşamadı. 2001’den sonra yöneticiliğe başladı. Dört sezondur dünyanın en iyi bisiklet takımlarından CSC Tiscali’nin direktörüydü. Ama aradan geçen zaman içindeki sıkıntıyı dindirmemişti. Sonunda 25 Mayıs’ta o da medya önüne çıktı. 1993-1998 arasında düzenli bir şekilde EPO, kortizon ve büyüme hormonu kullandığını itiraf etti. Kandaki alyuvar oranını artıran EPO maddesini kullanmaktan dolayı pişmanlık duymadığını da ekledi. 1996’da EPO dozunu öyle artırmıştı ki, normal insanın kanındaki yüzde 40’lık alyuvar oranı Riis’te yüzde 64’e kadar yükselmişti. Bu yüzden bisiklet camiasında Mr. 60 % (Bay yüzde 60) lakabıyla tanınıyordu. Hatta takım doktorları damarları tıkanıp kalp krizi geçirmesin diye, kanı sulandırıcı trombosit iğnesi yapmışlardı Riis’e. Bu itiraftan sonra, Uluslararası Bisiklet Birliği UCI, Riis’in 1996 Fransa Turu şampiyonluğu unvanını iade etmesi gerektiğini açıkladı. Fransa Turu yönetimi de, bu yılki tanıtım kitapçığından Riis’in ismini çıkardı.
BUNLAR DA AMERİKAN İTİRAFLARIABD’de beyzbol ligi MLB’de doping kontrolü ancak 2003’ten beri uygulanıyor. Geçen yıl New York eyaletinin Albany kentinde, büyüme hormonu HGH’ı satan PBRC şirketi hakkındaki soruşturma sonucu gözler tekrar beyzbola döndü. Atlanta Braves takımının eski oyuncusu Darren Holmes, Sports Illustrated dergisine konuşarak zamanında doping kullandığını açıkladı. Bu yılın başında, New York Mets takımının eski malzemecisi Kirk Radomski, 10 sezon boyunca çok sayıda oyuncuya her türlü doping maddesini sağladığını açıklayarak kendisi hakkında suç duyurusunda bulundu. 18 Mayıs’ta New York Yankees’in oyuncusu Jason Giambi’nin USA Today gazetesine açıklaması geldi. 2003’ten önce steroid kullandığını ve çok pişman olduğunu söylüyordu. Şimdi MLB yönetimi ve savcılık, Giambi’nin işbirliği yapıp başka isimler vermesini bekliyor. Yankees takımı ise Giambi’yi kovmanın yollarını arıyor.
DOKTORUN KİTABI FİTİLİ ATEŞLEDİBelçikalı Dr. Jef D’Hont, yıllarca önemli bisiklet takımlarının masörüydü. 1992-1996 arasında Deutsche Telekom takımında çalışmıştı. Nisanda çıkan kitabında, bu takımlardaki sistemli dopingi anlattı. Alman Der Spiegel dergisinin yaptığı alıntılara göre Deutsche Telekom yöneticileri, sporcuları doping yapmaya teşvik ediyordu. D’Hont, Jan Ullrich ve Bjarne Riis gibi eski şampiyonların ismini vermekten çekinmedi. Doktora göre tüm bu sistemin merkezi Freiburg Üniversitesi Kliniği’ydi. Bu klinikte çalışan iki doktor Andreas Schmidt ve Lothan Heinrich, doping için çalışıyordu. Kitap çıktıktan sonra, bugün T-Mobile adını taşıyan takım ve Freiburg Üniversitesi, iki doktorla bağlarını kesti.
İLK ADIMI BASSO ATTIGeçen yıl İspanya’daki Puerto Operasyonu’nda Dr. Fuentes’in müşterileri arasında adı geçmişti İtalyan bisikletçi Ivan Basso’nun. İspanyol emniyetinin ismini açıklamasından sonra, favori gösterildiği Fransa Turu’na kabul edilmedi. Bir yıl boyunca masumiyetini kanıtlamaya çalıştı ama nafile. İspanya’dan gelen yeni bilgilerle geçen martta İtalya Olimpiyat Komitesi CONI, Basso hakkındaki soruşturmayı genişletti. Basso daha fazla dayanamayarak 7 Mayıs’ta İtalyan medyasının karşısına çıktı. Dr. Fuentes’le işbirliği içinde doping yaptığını anlattı. İkinci bir toplantıda, Fuentes’e sadece kan örneği verdiğini, enjeksiyon yaptırmadığını söyleyip çark etse de iki yıl spordan men cezasından kurtulamadı.
GÖZYAŞLARI İÇİNDEKİ ALMANLARBasın toplantısı düzenleme sırası 24 Mayıs’ta Deutsche Telekom takımının iki eski bisikletçisi Erik Zabel ve Rolf Aldag’a geldi. Halen profesyonel kariyerini sürdüren Zabel (36), 1996’da EPO kullandığını anlatırken ağladı. Artık çocuklarının yüzüne bakamadığını, çok kısa bir süre doping yaptığını, pişman olarak devam etmediğini söyledi. Rolf Aldag ise 1995’te EPO kullanmaya başladığını, ancak 1999’da bıraktığını açıkladı.
FUTBOL DA GERİ KALMADI
Bisiklet dünyası itiraf zinciriyle sarsılırken Almanya’dan bir başka
haber geldi. 14 Haziran’da eski Schalke 04 teknik direktörü Peter Neururer futbolda yaygın bir doping kullanımı olduğunu açıkladı. O zamanlar 2. ligde oynayan Schalke’yi çalıştırdığı 1989-90 sezonunda futbolcuları Captagon hapı alırken görmüştü. Futbolcuların yüzde 50’sinin doping hapları aldığını ve bunun 2. lige özgü olmadığında ısrarlıydı. Neururer’den bir gün sonra, Schalke’deki yardımcısı Michael Krueger de hem oyuncuyken yasak madde kullandığını hem de birçok futbolcuyu doping yaparken gördüğünü söyledi.