Celal DEMİRBİLEK
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2006 00:00
Rusya Birinci Ligi’nde oynayan ilk Türk voleybolcu olan Özlem Özçelik, aşırı soğuklardan ve deplasman yolculuklarından şikayetçi. Milli sporcu, "Kar ve buz üstünde yaşıyor, donuyorum. Deplasmanlarımız ise kıtalararası seyahat gibi" dedi.
SERT iklim koşulları, uzun deplasmanları ve kıran kırana geçen maçlarıyla dünyanın en zor voleybol ligi sayılan Rusya Birinci Ligi’nde oynayan ilk Türk kızı olan Özlem Özçelik, bu ülkede yıldız oldu. Şampiyonluk mücadelesi veren Dinamo Moskova takımında forma giyen tecrübeli orta oyuncusu, saha içinde ne kadar mutluysa, saha dışında bir o kadar dertli. Rusya’nın çetin coğrafi koşulları Özlem’i isyan noktasına getirmiş. En başta da soğuktan şikayetçi...
Eksi 40’ı gördüm
"Donuyorum abi... Hayatımda giymediğim kalın giysilerle dışarı çıkıyorum, bana mısın demiyor. Çok soğuklarda yaşadım, böylesini görmedim. 30 dakika yol yürüdüm, gözlerim dondu. Geçenlerde Kazan deplasmanına gittik, eksi 40 dereceyi gördüm. Kar ve buz üstünde yaşıyor, donuyorum. Ama mutluyum. Dışarıdaki o dondurucu soğuğa rağmen, saha içinde gösterdiğim performans ve takımımdaki huzurlu ortam içimi ısıtıyor. İstanbul’da üç gün kar yağsa soğuktan şikayet ederdim. Burada Sibirya’nın soğuklarını yaşadıkça dondurucu soğuğun ne olduğunu anladım" diye anlatıyor soğuktan çektiklerini.
Bir dönem Eczacıbaşı’nda birlikte forma giydiği Natalia Hanikoğlu ile yan yana oynayan Özlem Özçelik’in yakındığı ikinci konu, uzun ve yorucu deplasmanlar... "Türkiye Ligi’nde bir sezon gittiğimiz deplasmanları Rusya’da sadece bir maçta katediyoruz" diyen milli voleybolcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sibirya’da maç
"Öyle deplasmanlara gidiyoruz ki, uçakla bile 10-15 saat sürüyor. Sanki kıtalararası yolculuk yapıyoruz. En kısa deplasmanlarımız İstanbul-Diyarbakır arası kadar sürüyor. En zor deplasmanlarımız ise Sibirya’da. Ural Dağları’nı aşıp, Sibirya’nın en ücra köşesine maç yapmaya gidiyoruz. Hatta geçen hafta taa, Çin sınırına kadar gittik. Bir de o deplasmanların dönüşünü düşünün. Havaalanı olmayan yerlere de trenle gidiyoruz. Her sporcunun kaldırabileceği bir iş değil bu. Gerçekten çok yoruluyoruz."
Özlem’in bir diğer sorunu da yemekler... Rus mutfağına hiç alışamadığını söyleyen tecrübeli sporcu, "Rus mutfağı bizimkine hiç benzemiyor. Takımla birlikte yediğimiz yemeklerden çoğu zaman masadan aç kalkıyorum. Dışarıda hamburger ve gittiğimiz yerde bulabilirsem Türk lokantaları can simidim oluyor" diye konuştu.