Doğa

Güncelleme Tarihi:

Doğa
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2006 00:00

Yelkovan kuşu her yıl 64.000 km uçuyor!

Rekortmen kuşun rotası kuzeyde Bering Denizi’ne, güneyde ise Antarktik’e kadar devam ediyor. Güneyde ise Andlar’dan Şili’ye, batıda da Japonya’ya kadar sürdürüyor yolculuğunu...
/images/100/0x0/55ead363f018fbb8f8992313


Tüm göçmen kuşları geride bırakarak rekor kıran kül rengi yelkovan kuşuyla (Puffinus griseus) ilgili araştırma yazısını bilim adamları, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımladılar. Uluslararası araştırma ekibi 800g’lık yelkovan kuşunu elektronik araçlarla takip etmiş. Puffinus griseus yem arayışı için 200 günde Pasifik’i boydan boya uçuyor.

Rekortmen kuşun rotası kuzeyde Bering denizine, güneyde ise Antarktiğe kadar devam ediyor. Güneyde ise Andlar’dan Şili’ye, batıda da Japonya’ya kadar sürdürüyor yolculuğunu.
/images/100/0x0/55ead363f018fbb8f8992315

Kaliforniya Üniversitesi (Santa Cruz) zoologu Daniel Costa ve Yeni Zelandalı meslektaşları rekortmen kuşu takip ederek uçuş rotasının bir sekiz çizdiğini görmüşler. Araştırma ekibi kuşun dalma yetisi karşısında da şaşkınlığa uğramış.

Küçük deniz kuşu 68,2m derinliğe dalabiliyor. Kül rengi yelkovan kuşu dünyada en yaygın olarak görülen kuş türü ama günden güne azaldığı da bir gerçek.

Bilim adamları, yılda 64 bin kilometre uçarak dünyayı dolaşan bu kuşun, iklimsel değişimleri diğer tüm kuş türlerinden daha iyi hissettikleri için iklimbilimciler ve çevrebilimciler için bir tür "gösterge" görevini görebileceğini düşünüyorlar.

Bitkiler, kötü deneyimlerini yeni kuşaklara aktarıyorlar

Stres altında kalan bitkiler bu olumsuz deneyimlerini belleklerine kaydettikten sonra yeni çiçeklerin kalıtımlarına aktarıyorlar. İlginç sonuç tere bitkisini (Arabidopsis thaliana) inceleyen İsviçreli bilim adamlarına ait. Bitkiler strese
/images/100/0x0/55ead363f018fbb8f8992317
daha iyi uyum sağlamak için genlerini daha hızlı değiştirmeye başlıyorlar. Ve bu yüksek mutasyon oranı yeni bitkilere de geçmekte. Konuyla ilgili yazılarını Nature dergisinde yayımlayan Basel Üniversitesi bilim adamları, bitkileri morötesi ışınların etkisinde bırakarak ya da bakteriyel proteinlerle işlemden geçirerek "strese sokmuşlar". Hiç stres yaşatmamalarına rağmen bilim adamları, aynı değişim oranını dördüncü kuşakta saptamışlar. Genetik varyasyona eğilim epigenetik efektlerle aktarılmış. Bu durumda gerçi genetik yapıtaşlarının sekansları aynı kalıyor ama genlerin etkinlikleri değişmekte. Bitkiler kötü deneyimlerini yeni bitkilere aktararak onların yeni çevrelerine daha iyi uyum sağlamalarına neden oluyorlar diye açıklıyor araştırmacılar bu durumu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!