Doğa

Sıcağı seven kurtçuklar 55 dereceye bana mısın demiyor

Derin sulardaki sıcak su kaynaklarının yakınında yaşayan kurtçuklar 55 santigrat derece sıcaklığa bile dayanabiliyor ve bu özelliklerinden dolayı sıcağa en dayanıklı hayvanlar olarak biliniyor. Hayvanların seçme şansı olduğu zaman 40-50 derecelik sıcaklığı tercih ediyorlar.

Harvard Üniversitesi’nde Peter Girguis ile çalışan araştırmacıların incelemiş olduğu Paralvinella sulfincola isimli kurtçuk, doğu ve kuzeydoğu Pasifik’teki sıcak su kaynaklarının yakınında yaşıyor.

Uzun bir bedene sahip kurtçuğun kırmızı tüyümsü solungaçları var. Solungaçlar boru biçiminde bir "kılıfın" içine giriyor. Gerçi bilim adamları kurtçukların 40-50 derecelik sıcaklığı tercih ettiklerini tahmin ediyorlardı. Ama kaynak suları soğuk deniz suyuyla karıştığı için kurtçukların kesin olarak hangi sıcaklığı tercih ettikleri tespit edilememişti.

İlginç deney

Araştırmacılar deneyler sırasında denizlerdeki koşulları, içi deniz suyuyla dolu yüksek basınçlı bir akvaryumda yaratmak için, suyu 20-61 derece arasında sıcaklıklar oluşacak şekilde ısıttıktan sonra kurtçukları yerleştirmişler.

Kurtçuklar anında 40-50 derecelik alanlara geçmişler ve araştırmanın sonuna kadar da orada kalmışlar.

Hatta kurtçuklardan biri 55 derecelik alana kadar yüzerek, burada 15 dakika kadar kaldıktan sonra yeniden eski yerine geçti, diyor araştırmacılar.

Fakat akvaryum iki saat kadar 55 derecede ısıtıldığında hayvanlarda bedensel bozukluklar ortaya çıkmış ve akvaryumun 26 dereceye kadar soğutulması halinde bile hayvanlar iyileşmemiş. 60 derecelik suda ise tüm hayvanlar birkaç dakika içinde ölmüşler.

Tek hayvan

Paralvinella sulfincola, 50 derecelik sıcaklığı tercih eden hatta kısa süreler için daha sıcak alanlarda yaşayan tek hayvan olarak bilinmekte.

Bu özellik sayesinde sıcak su kaynaklarının yakınlarında yaşayarak buralarda yaşayan bakterilerden de yararlanıyor. Bununla birlikte kurtçuğun bu kadar yüksek sıcaklıklara nasıl dayanabildiği henüz bilinmemekte.

Bilim adamları bunun için Paralvinella sulfincola ve diğer kurtçuk türleriyle yeni deneylerin yapılmasını gerektiğini söylüyorlar.

Güney Kutbu’nda akarsu sistemi

Güney Kutbu’nun muazzam buz örtüsü altında bir akarsu sisteminin bulunduğu anlaşıldı. Araştırılan bir bölgede 16 ay içinde 1,8 kilometreküp su 290km’e uzağa taşınmış. Bristol Üniversitesi’nden Martin Siegert’ın Nature dergisindeki yazısına göre Antarktiğin altındaki hızlı su akıntısı, buz kütlelerinin altındaki izole ekosistemde tek bir gölün bulunduğuna dayanan tahmini de zayıflatmakta.

Ayrıca bir gölden alınacak örnekle mikroorganizmaların tüm sisteme bulaşabileceğini düşünüyor bilim adamları. Buz tabakasının dört kilometre altında neyin bulunduğunu, saptamak hiç de kolay değil diyor Garry Clarke. Gerçi Güney Kutbunun altında göllerin bulunduğu biliniyordu ama akarsuların varlığı yeni keşfedildi.

Junko kuşları testosteron takviyesiyle daha üretken

Testosteron hormonunun, yavrular ve yaşam süresi üzerindeki etkisi, Junko kuşları üzerinde denendi.

Düzenli olarak testosteron aşılanan genç Junko kuşlarının (Junco hyemalis), daha fazla yavrusu oluyor ama yavrulardaha az yaşıyorlar, diyor bilim adamları "The American Naturalist" dergisinde.

Dişi kuşların başka bir eşi olsa bile hormon takviyesi alan genç kuşlar yine başarılı olmuşlar. Bilim adamları dokuz kuluçka dönemini takip ederek kuzey Amerika’daki dağlarda yaşayan Junko kuşlarına düzenli olarak yüksek dozda testosteron aşılamışlar.

Elde edilen sonuçların ardından şöyle bir soru çıkmış ortaya: Peki genç Junko kuşları niçin sahip oldukları testosterondan fazlasına sahip değiller?

Hormon takviyesiyle doğan yavru kuşlar diğerlerinden daha küçüktü, bunların da hayatta kalma şansları daha zayıf. Tecrübeli Junko kuşları bunu bildiğinden kendilerine daha olgun erkekler seçiyorlar.

Böylece yavrular en başından itibaren daha kuvvetli oluyorlar ve hayatta kalma şansları da daha yüksek. Bu da gelişim döneminde testosteron hormonunun neden yüksek olmadığını açıklamakta.