Doğa

Güncelleme Tarihi:

Doğa
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2005 00:00

Balıkları pingpong topu gibi fırlatıp oynuyorlar

Pasifikte yaşayan Steno bredanensis cinsi yunusların ilginç bir davranışı saptandı: Yakaladıkları balıkları birbirlerine fırlatıyor, iyice yumuşatıp öyle yiyorlar.

Kanarya Adası La Gomera önlerinde yaşayan Steno bredanensis yunusları ilginç bir davranış sergiliyorlar. Deniz memelileri balıkları pingpong topu gibi birbirlerine fırlatıyorlar. Oyuncak niyetine kullanılan balıklar genelde hayatta kalıyor, çünkü yunuslar balıkları öldürmek veya yemek için değil oynamak için birbirlerine atıyorlar.

Atlantic-Care çevre organizasyonundan Bernd Brederlau ve Melanie Megnet benzer davranışları avlanan yunuslarda da izlemişler. Yunuslar balıkları iyice yumuşayana dek birbirine fırlatıyor ve daha sonra yiyorlar.

Katil balinaların da fokları bu şekilde avladıkları bilinmekte. Ancak bunu oyun haline getiren sadece Steno bredanensis yunusları diyor bilim adamları.

Pasifik sularında yeni bir balık türü

Bilim adamları Fiji adalarının önündeki bir mercan resifinde yeni bir balık türü buldular. WWF (Dünya Doğa Vakfı) tarafından yapılan açıklamaya göre balık, mercan resiflerinde yaşayan hanibalığı ( Plectropomus leopardus) ailesinden. WWF dalgıçları el büyüklüğünde ve koyu leylak rengindeki balığı, Fiji adaları önündeki Great Sea Reaf resiflerini incelerken bulmuşlar. ‘Cakaulevu olarak da adlandırılan bu resifteki tür çeşitliliği gerçekten de eşsiz diyor deniz uzmanı Stefanie Schmidt. Fiji adalarının önünde binlerce deniz canlısına ev sahipliği yapan dünyanın üçüncü büyük resifinin bazı bölgelerinde avlanmanın yasaklanacağı sanılmakta. Schmidt’e göre dalgıçlar aynı bölgede yeni balık türünün dışında eşsiz mercanlar ve soyları tehdit altında bulunan yeşil deniz kaplumbağası ve Stenella longirostis olarak bilinen yunus türü de bulmuşlar. Türlerin birçoğu aşırı avlanma ve iklim değişimi yüzünden tehdit altında.

Organlar, kış uykusunda yarı yarıya küçülüyor

Bazı memeliler kış uykusu sırasında beden sıcaklığını düşürüp, soluk alışverişi ve kalp atışını düşürebiliyorlar.

Viyana Veterinerlik Üniversitesi (VUW) bilim adamları, dağsıçanının kış uykusu sırasında bağırsağını ve midesini yarı yarıya büzüştürdüğünü buldular. Organların büzüşmesi enerji sarfiyatını düşürüyor. Dağsıçanı sindirim sistemini küçülterek, kış uykusunun sonunda ilkbaharda başlayan çiftleşme döneminde (Alplerde besin hala kıt olduğu için) genel ihtiyaçlarının %20’sini kısıtlamış oluyor. Enerji tasarrufundan organlar farklı bir şekilde etkileniyorlar. Önemli işlevleri bulunan organlar değişmiyor. Bunlar örneğin kalp, beyin, akciğer ve iskelet kasları. Fakat buna karşın karaciğer ve böbrekler yaklaşık olarak %30 küçülmekte. Kış uykusundan sonra büzüşmüş organlara daha az sıcaklık pompalanması gerektiğinden bu da ekstra tasarruf sunmakta. Dağsıçanı yedi aylık kış uykusu sırasında bedendeki enerji rezervleri yanı yağ depolarıyla yaşıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!