Dikkafalı budist

Güncelleme Tarihi:

Dikkafalı budist
Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 2001 00:00



Yavuz HARANİ
Haberin Devamı

90'ların en büyük futbol yıldızlarından Roberto Baggio, Johhnie Walker'ın reklam filmi ile yine karşımızda: Filmde Baggio'nun 1994 Dünya Kupası finalinde penaltı kaçırdıktan dört yıl sonra, yine bir dünya kupası maçında kazanılan bir penaltı atışını kullanmak üzere cesaretle yürüyüşü konu ediliyor. Baggio'nun hayatı da bir cesaret ve azim öyküsü aslında. Kariyerindeki iniş ve çıkışlarına karşın, dünyanın en sert ve zorlu liginde, İtalya'da 16 yıldır top koşturuyor. 34 yaşında olmasına karşın 2002 Dünya Kupası'nda milli takım formasını giymeyi hedefliyor.

Roberto Baggio 18 Şubat 1967'de Vicenza yakınlarındaki küçük Caldogno kasabasında doğdu. Babasının bir mağazası vardı. Annesi Matilde ise sekiz çocuklu bir ev kadını olarak oldukça meşguldü. Bu yüzden Roberto özgür bir çocukluk geçirdi. Sadece sınıf geçecek kadar ders çalıştı. Kalan zamanında bisiklete bindi ve futbol oynadı. Akşamın geç saatlerine kadar futbol oynuyor, hava karardığında babası onu aramaya geliyordu. Küçük Roberto, babasını bisikletine atlamış onu eve götürmeye gelirken gördüğünde kaçmaya başlıyordu. Ama her zaman bu kovalamacanın galibi iyi bir bisikletçi olan baba Fiorindo Baggio oluyordu.

Roberto futbol kariyerine 9 yaşında kasaba takımında başladı. İlk koçu Gian Pero Zenere, ondaki cevheri görmekte gecikmedi. Roberto, birkaç maçtan sonra yıldız oluverdi. Birçok gol atmış ve birçok golün de pasını vermişti.

1982'de, 6 gol birden attığı Leva maçında futbolcu izleyen Antonio Mora'nın dikkatini çekti. 15 yaşında üçüncü ligde mücadele eden Vicenza'ya 500 dolar karşılığında transfer oldu.

KARAKTERİM GÜÇLÜYMÜŞ

İlk iki sezonun sadece sekiz maçta oynayabildi. Buna rağmen ilk milli maçını oynamak üzere 16 yaş altı milli takıma çağrıldı. 1984-85 sezonu Roberto ve Vicenza için çok parlak oldu. Baggio ligde ve kupada 34 maçta 22 gol attı ve Vicenza da ikinci lige yükseldi. Aynı yıl ilk genç milli maçını oynadı. Sezon sonunda ise birinci lig takımı Fiorentina'ya geçti.

Fiorentina'daki ilk iki sezonunda dizini kırarak ciddi bir ameliyat geçirdi. Roberto bu ameliyattan sonra kazandığı niteliklerin kendisini zirveye taşıdığını düşünüyor: ‘‘Bir daha futbol oynamamam gerekirdi. O zaman bende olmadığını düşündüğüm birçok özelliğimi farkettim: Güçlü karakter, azim, kendine sonsuz güven, dikkafalılılık ve başka bir çok şey.’

Yeşil sahalara Mayıs 1987'de Napoli'ye attığı ilk birinci lig golüyle döndü. Ertesi yıl, büyük bir aşama kaydetti. 27 birinci lig ve yedi kupa maçında oynadı, dokuz gol attı.

Budizme yöneldi ve Soka Gakkai tarikatının üyesi oldu. Bir budist muskası taşımaya başladı. Roberto, Gullit, Van Basten, Ronaldo gibi efsaneleri erken emekliye ayıran dünyanın en sert liginde hálá oynuyor oluşunu belki de bu muskaya borçlu!

1988'de iyice farkedildi: 30 lig maçında 15 gol ve 10 İtalya Kupası maçında, inanılmaz güzellikte dokuz gol. Bu başarının ödülünü Hollanda'ya karşı oynanan milli maç kadrosuna çağrılarak aldı. Sezon sonunda uzun süredir birlikte olduğu kız arkadaşı Andrenia ile evlendi. 1989-90 sezonunu da çok iyi geçirdi. Attığı 19 golün yanısıra Fiorentina'nın ilk kez UEFA kupasında final oynamasını sağladı.

FİORENTİNA'NIN PRENSİYDİ

Sezon sonunda Fiorentina Roberto Baggio'yu o dönemin transfer rekorunu kırarak 17 milyon dolar karşılığı Juventus'a sattı. Fiorentina taraftarları ‘‘küçük prens’’ lakabıyla kahramanlaştırdıkları Baggio'nun ellerinden alınmasına çok kızdılar. Transfer açıklandıktan sonraki iki gün boyunca caddelerde terör estirdiler.

İtalya'da yapılacak 1990 Dünya Kupası'nda oynamak üzere milli takıma alındı. Turnuvaya yedekler arasında başladı. İtalya ilk iki maçını, zar zor 1-0 kazandı. Bunun üzerine teknik direktör Azeglio Vicini, onu forvet Toto Schillachi'yle birlikte hücuma yönelik oynattı. Bu ikili takıma büyük heyecan getirdi. Baggio Çekoslavakya'ya karşı kupanın en güzel golünü attı ve İtalya çeyrek finale yükseldi. Arjantin'e karşı oynanacak çeyrek final maçı öncesi Baggio büyük bir şok yaşadı. Vicini ilk 11'de olmadığını söyledi. Gerisini şöyle anlatıyor: ‘‘Bana yorgun olduğumu söyledi. Oysa 23 yaşındaydım ve oynamak için çimleri yiyebilirdim!’’ Baggio oyuna ikinci yarıda girdi. 1-1 biten maç penaltılara kaldı. Penaltıyı gole çevirmeyi başardı ama sonunda kazanan Arjantin oldu.

Juventus'taki ilk sezonu (90-91) yine muhteşemdi. Lig, UEFA Kupası, İtalya Kupası ve İtalya Süper Kupası'nda, 47 maçta toplam 27 gol...

2 Aralık 1990'da Roberto-Andrenia Baggio çiftinin ilk çocukları doğdu: Valentina. Bu tarihten itibaren Baggio İtalya birinci ligi Serie A'nın en iyi ve istikrarlı futbolcularından biri oldu. 1992-93 sezonu en iyi sezonuydu. Attığı altı golle Juventus'a UEFA kupasını kazandırdı. Ligde attığı 21 gol de cabası...

Sonraki sezon Avrupa'nın ve dünyanın en iyi oyuncusu olarak seçti. Sezon boyunca 22 gol attı. Bir sonraki yıl ikinci çocuğu Mattia doğdu.

İTALYA'YI YIKAN PENALTI

ABD'de yapılan 1994 Dünya Kupası'na gelindiğinde Baggio attığı kritik gollerle İtalya'yı sırtında finale taşıdı. Yarı finalde sakatlandı. Doktorların yasağına rağmen sahaya çıktı. Maç penaltılara kaldı. Baggio topun başına geçti ve topu üsten auta attı. Tüm turnuva boyunca onunla ile umutlanan İtalyanlar onunla yıkılmıştı.

İtalya'ya döndüğünde sakatlığının iyileşmesi zaman aldı. Çoğunlukla yedekteydi ama yine de Juventus lig şampiyonluğunu ve İtalya Kupası'nı kazandı. 1995'te daha büyük bir kulübe, Milan'a transfer oldu. Milan'da çoğunlukla yedekteydi.

Durgun geçen iki sezondan sonra Bologna'ya transfer oldu ve yeniden doğdu: 26 maçta 22 gol atarak gol kralı oldu. Kamuoyu milli takım teknik direktörü Maldini'ye Baggio'yu 1998 Dünya Kupası kadrosuna alması için baskı yapmaya başladı. Fransa 98'in ilk maçında Baggio yine sahadaydı. Şili maçında İtalya bir penaltı kazandı. Roberto topun başına geçtiğinde ABD '94'ü hatırlayan İtalyanların çoğu bakmaya korktu. Ama o bu penaltıyı gole çevirerek 4 yıl süren kabusuna son verdi. Maldini diğer maçlara Baggio'yu yedek kulübesine oturtarak başladı. Ve İtalya Fransa'ya penaltı atışları sonucu elendi.

1998'de İnter'e transfer oldu. Sakatlığı nedeniyle pek iyi bir sezon geçirmedi. Sonraki sezon da yedek kulübesinden çıkamadı.

Geçen yıl Brescia'ya transfer oldu. Hayranları Baggio'yu tekrar sahada görmenin sevinciyle haberi internet sitelerinde ‘‘Tanrı Brescia'ya geldi’’ başlığıyla duyurdular.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!