Güncelleme Tarihi:
Tribünleri dolduran 40 bin civarındaki taraftar İzmir’e büyük takımın gelmesinin verdiği heyecandan dolayı maç boyu her iki takımı da desteklediler. Her ne kadar futbolcular sahada kazanmak istese de özellikle Fenerbahçe adına belirtmek lazım, kupa maçları öncesi ‘hedefle ilgili’ söylenen sözlerin ister istemez kafalarında kaldığını bir kez daha gördük.
Buna rağmen ikinci devrenin başlamasına ramak kala oynanan resmi maçta ellerinden geleni mümkün olduğunca yapmaya çalıştılar. Fenerbahçe’de ilk yarıda Mert, Emre ve Topal’ın ön plana çıktığını söylersek herhalde yanılmamış oluruz.
İŞ HOCADA BİTİYOR
Aslında benim özellikle dikkat ettiğim iki önemli isim vardı sahada. Bunlar Diego ve Emenike...
Emenike’nin oyunun başındaki istekli ve bir şeyler yapmak isteği içerisindeki çabası ilerleyen dakikalarda geçtiğimiz maçlardaki görüntüsüne döndü. Duygusal yapısı bence performansındaki en önemli etken.
Diğer taraftan Diego, artık kendisinin takımdan bir parça olduğunun hissettirilmesi gerektiğini düşündürüyor. Çünkü Diego daha önceki, özellikle kupa maçlarındaki performansı ile takımda direkt 11 oyuncusu olmak için elinden geleni yaptı. Fakat sonrasında yine aynı tavır ile karşılaşınca maç boyunca etkisiz bir Diego izledik. Böyle yıldız futbolcular ilk başlarda kendini ispat için yoğun bir çaba gösterir, sonrasında karşılık bulamayınca artık kolay kolay faydalanılamayan bir futbolcu görünümüne girerler. Bu konuda İsmail hocaya büyük iş düşüyor.
GENÇLERİ BEĞENDİM
İlk yarı boyunca orta sahadaki Emre ve Topal ikilisi oyunun özellikle hücum anlamındaki etkili iki ayağıydı. Ki Emre’nin akıl dolu uzun pası ve Mehmet Topuz’dan gelen tek vuruş Emre’nin ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu tekrardan gösterdi. Fenerbahçe’nin genç isimleri Uygur ve Melih’in oyunu iki yönlü oynama çabaları ve bunun yanında özellikle hücumda nereye koşmaları gerektiğini, nerede pozisyon almaları gerektiğini bilir bir görüntü çizmeleri İsmail hocanın bu gençlerin gelişimine yaptığı katkıyı gösterdi.
İlk yarının son dakikasında gelen gol Fenerbahçe defansının anlık zaafının sonucuydu. Oyuna sonradan giren Alper ve Caner’in Fenerbahçe adına maçın hareketlenmesini kısmen de olsa sağladı. Özellikle Alper topu ileri taşımada olumlu işler yaptı.