Devrim Sağıroğlu: İğneyi kendine batır!

Devrim SAĞIROĞLU

Tebessüm ettim, kesinlikle kızmadım, hatta kahkaha attım.. Esat Yılmaer de şaşırdı.. ‘‘Ne kadar değişmişsin’’ dedi. ‘‘Eskiden olsa, yeri göğü inletirdin.. Bak, biz adamı bu şekle sokarız işte..’’ Bir kez daha karşılıklı kahkahalar..

Karabükspor-Trabzonspor maçı kritiğimde, ‘‘Olumsuz portre çizmekten daralıyorum’’ demiştim.. Gazetede ‘‘dallanıyorum’’ çıkmış.. Hani siz de bilirsiniz, İtalya Başbakanı'nın soyadına benzer bir kelimeyi çağrıştırıyor adeta.. Titizliğim konusunda bilgi sahibi olan bazı arkadaşlarım, kızdırmak için telefon açıp, dalga geçti.. Kahkaha attığımı duyunca, şaşkınlık sırası onlara geldi.. Sakınan göze devamlı çöp battığının bilincine vardığımdan, davranış biçimimi tamamen değiştirdim..

Bundan 1.5 yıl önce, gazetede çıkan hatalar nedeniyle esprili bir yazı yazmıştım. Bazı arkadaşlarım da buna alınmıştı. Kritik yazdırmak için gazeteye telefon ettiğimde, 1-2 hafta yazımı, işe yeni başlayan stajyerler almıştı..

Beşli çetemiz..

Sonra, latife de etsem, haksızlık yaptığımı anladım. O kadar yoğun bir tempoda çalışıyorlar ki, hiçbir gazeteci bu işe talip olmaz, aynı beceriyi de kolay kolay gösteremez.. Bizim herşeyimiz, ‘‘beşli çetemiz’’ onlar.. Yazarlardan hangimiz bu gazeteden ayrılsak, iş aksamadan yürür.. Ama onlarsız, inanın çok sıkıntı çekilir.. Onlar yazı alır, üç satırlık bilgiyi araştırıp haber yapar, haberleri uzatır kısaltır, spotları yazar, 2-3 sayfalık malzemeyi yarım saatte ‘‘komutanın emrine hazır’’ hale getirirler.. Bülent Tuncay, Adil Demirçubuk, Bülent Boğ, İlker Kılıç ve Sıddık Turgut'a, kaprisli-kaprissiz tüm yazarlar adına, sonsuz teşekkürler.. Hiçbirimiz, bu ‘‘beşli çetenin’’ hakkını ödeyemeyiz..

Avcı yarışmasına katılın..

Karabükspor-Trabzonspor maçı kritiğime, kim akıl etmişse, nefis bir ara başlık yerleştirmiş: ‘‘At martini..’’ Yani, Trabzonspor'un şu durumunu bundan daha iyi anlatacak bir başlığı, saatlerce düşünseniz bulamazsınız.. Yok, Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı hedefliyorlarmış da.. Son 8 maçta puan kaybetmeyi düşünmüyorlarmış da.. Bunu başaracak güçtelermiş de.. Falan filan.. Hangi kadroyla? Hangi teknik direktörle? Ve hangi yöneticiyle? Karadenizli avcılar, ‘‘en iyi palavra atan avcı yarışması’’ düzenleyip, kazanana ödül verdiler.. Ava meraklı Trabzonsporlu yönetici varsa, seneye bu yarışmaya katılmasını canı gönülden tavsiye ederim!

Gordon Milne, Trabzonspor'un beklentilerini karşılayamadı.. Bu doğru ama, suçu sadece Milne'de mi arayalım? Bir tek o giderse, geçmiş yıllardaki gibi işin kolayına kaçılmış olmaz mı? Sorunların kökten çözümü, bu kadar basit mi? Eğer öyleyse durmayın, hemen gönderin..

Bordo-mavililer, yarın sahasında Galatasaray'ı da, başka büyükleri de devirebilir.. Biz, günlük başarıdan söz etmiyoruz.. Kalıcı başarılardan dem vuruyoruz.. Taraftarı gelecek için umutlandıracak, somut veriler bekliyoruz.. Herkes, bu kulübün yararını düşünerek önce iğneyi kendine batırsın, sonra operasyon yapılsın.. Lafla peynir gemisinin yürüdüğünü sananların, ne denli yanıldıklarını anlamaya vakitleri kalmadı!