Derya, bu ülke için mücadele etmeye devam edeceğini belirterek, “Yüzmeyi bırakmadım, bu ülke için yüzmeye devam edeceğim. Yüzde 100 Türk'üm ve 6. kez olimpiyata gitmek istiyorum. Bu da Türkiye için çok önemli. İnsanlık tarihinde bir ilk olacak. Bunu engellemek isteyen insanlar Türkiye'ye ne kadar zarar verdiklerini bilmiyorlar. Başka bir ülkede olsa nasıl reklam yapılır, sponsorlar bunun üzerine atlar” dedi.
Televizyondaki dans yarışmasına devam ettiğinde de antrenmanlarını sürdürdüğünü vurgulayan Derya, “Dünya şampiyonasından döndük, ilk günden gazetelere haberler vermeye başladılar. Toplantı yapıp, 'Senin maaşını kestik, seni ceza kuruluna sevk ettik' diye karar alıyorlar, bana
haber vermiyorlar basına açıklıyorlar. Eğer ben iyi yüzüyor ve barajı geçiyorsam, sen beni milli takımdan kesersen, bu bütün Türkiye'ye saygısızlık olur. 30 senedir ülkesine hizmet eden kişi, barajı geçiyorsa ve formdaysa, yarışlara götürülmüyorsa bu olmaz” diye konuştu.
“8 AY ÖNCESİNE DÖNDÜM”
2009 yılının Aralık ayında Türkiye'de yapılan Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası'nın Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ile görüştüğünü anlatan Derya, “Görüşmede 'Geçinemiyorum, bana kimse bu zamana kadar yardım etmedi, sponsor aradım ama bulamadım' dedim. Sayın Bakanımız anlayış gösterdi ve talimat verdi, maaş bağlandı. Federasyon bundan dolayı rahatsızlık duydu. Nedenini ben de bilmiyorum” şeklinde konuştu.
Kendisiyle birlikte 10-12 yüzücüye daha maaş bağlandığını ifade eden Derya, şöyle devam etti:
“Mart sonunda sözleşme imzaladım. Sözleşmemin içeriğinde aldığım paranın hiçbir şekilde konuşulmaması vardı. Sözleşmeyi imzaladıktan 1-2 gün sonra federasyondaki yetkililer bunu basına sızdırdı. Hayatımda ilk defa yardım alıyorum, sen bunu bozmak istiyorsun. Dünya ve Avrupa Şampiyonası'na gitmek için barajı geçemeyenler, yarışa gidemeyenler maaş alıyorlar, benim maaşımı kesmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Şu anda hiçbir gelirim yok. Yine 8 ay öncesine döndüm. 30 senedir hiçbir zaman maaş almadım. Yine sponsor arıyorum. 'Derya ağlıyor' diyorlar, ne ağlaması, doğruyu söylüyorum, sen anlamıyorsan o senin derdin. 8 aydır aldığım maaşı gece barlarda yemedim. Antrenmana, yemeğe harcadım, cebime 5 kuruş kalmadı. 30 senedir yüzüyorum ne evim, ne arabam var. Olimpiyat madalyası hariç her türlü madalyası olan bir kişinin bu durumda mı olması gerekir? adalet bu mudur? Başka ülkede olsaydım, ne sponsorlar çıkmıştı, neler kazanmıştım.”
Yüzme Federasyonu Başkanı Ahmet Bozdoğan'ın dün akşam bir televizyon programında kendisine 88 bin dolar para verdiklerini anlattığını ifade eden Derya Büyükuncu, “Başkan daha önce basına 'Derya'ya son 11 ayda yaklaşık 125 bin dolarlık yardım yaptık' demişti. Ben de 'bu yanlış' dedim. Şimdi televizyonda '88 bin 800 dolar' demiş. Neden önce 125 bin diyor, sonra geri adım atıyor. Ayrıca 'Derya televizyona çıkmaya, medyatik olmaya çok meraklı' diyor. Öyle olsaydı son 15 senede gitmediğim bar, disco, takılmadığım manken kalmazdı” dedi.
Bozdoğan'ın “Tarihte kimse yüzmede olimpiyat A barajını geçemedi” dediğini belirten Derya, “2008 Pekin Olimpiyatları'na giderken 200 metre sırtta A barajını geçtim ve Türkiye'de tarihte bunu başaran tek yüzücüyüm” diye konuştu.
“YARIŞA KATILMAYAN SADECE BEN DEĞİLİM”
Derya, Dünya Şampiyonası'nda 50 metre sırtüstü yarışına girmediği için “Görevi ihmalden” soruşturma açıldığını, görevini ihmal etmediğini Dünya Şampiyonası'nda 200 metrede yüzdüğünü aktardı.
Yarışa giderken yetkilileri “100 ve 50 metreden beni çıkarın” dediğini vurgulayan Derya, “Görevimi ihmal etmedim, yarışa gittim ve yüzdüm. Sadece 100 metreden çıkarmışlar, 50 metreden çıkarmamışlar. 50 metre sırtüstü olimpiyatlarda yok zaten. Dünya Şampiyonası'nda 200 metre sırtüstünde yüzdüm” dedi.
Yarışa girmeyen tek sporcunun kendisi olmadığını yineleyen Derya Büyükuncu, şunları kaydetti:
“3 yarışta start listesinde adı yazılı olan Uğur Orel Oral, Kasım ayındaki Avrupa Şampiyonası için oraya bile gelmedi. Serkan Atasay, orada olmasına rağmen 200 metre kelebekte yüzmedi. Diğer yarışı kaçıran arkadaşlara niye soruşturma açmıyorlar? Bunlardan dolayı ceza almadılar mı? Niye benim anlaşmam feshediliyor? Beni vatan haini ilan etmeye çalışan insanlara bunu soruyorum. Ben bildirmeme rağmen niye beni 100 metreden çıkarıyorsun da 50 metreden çıkarmıyorsun? Neden beni halkın önüne itmeye, günah keçisi gibi göstermeye çalışıyorlar.”
“DANSA KATILIRKEN, SAYIN BAKANA BİLDİRDİM”Derya Büyükuncu, federasyonun 'Dans yarışmasına katılırken bizden izin almalıydı” dediğini ifade ederek, “Yarışmaya katılırken Sayan Bakana bildirdim. 'Hayır için bir yarış var, katılıyorum' diye amacını anlattım” dedi.
Yüzme Federasyonu Başkanı Ahmet Bozdoğan'ın da eşine bu olaydan memnun olduklarını söylediğini iddia eden Derya, “Eşim federasyon başkanının ofisine gidiyor. Önünde dans yarışmasının haberleri var. 'Derya yüzme için çok hayırlı bir iş yapıyor, yüzmeyi gündeme çıkarıyor. Biz çok memnunuz' diyor” şeklinde konuştu.
“GALATASARAY'IN EVLADIYIM”Derya, bu dönemde “Derya,
Galatasaray'dan da kovuldu' diye haberler çıktığını, sarı-kırmızılı kulübün evladını kapı dışarı edeceğini düşünmediğini söyledi.
Galatasaray adına 30 senedir yüzdüğünü kaydeden Derya, “Son 25 seneye baktığınız zaman şampiyonluklarda en büyük katkıyı ben vermişim. Galatasaray'dan beni koparmaya çalışıyorlar. Ben Galatasaray'ın evladıyım, gözlerimi orada açtım. Anne-baba ile çocuk arasında kırgınlık olur ama küskünlük olmaz. Onlar benim ailem. 30 senedir o camianın içindeyim. Ne zaman istedilerse gelip yüzdüm, takımı şampiyon yaptım. Evlatlarını kapı dışarı edeceklerini sanmıyorum” şeklinde konuştu.
“ÖNÜMÜ KAPAMAK İÇİN UKRAYNALI'YI TÜRK YAPIYORLAR”Federasyonun Türk vatandaşlığına geçireceği Ukraynalı sporcu Aleksandra Başkolof'u, kendisinin yerine yüzdürmeyi düşünmesiyle ilgili olarak Derya, “Benim önümü kapamak için kasti yapılan bir şey. 'Derya yüzmeyi bıraksın' diye yapılan adımlardan biri bu” dedi.
Milli yüzücü, 3 sene önce de aynı şeyin yapıldığını, 2008 Olimpiyatları için 4 Ukraynalı'yı Türk vatandaşı yaptıklarını anlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“O zaman 'Biz bunları Türk yapıyoruz. Bunlar olimpiyatlara gidecek bize madalya getirecekler' dediler. Bunların 2'si olimpiyatlara gidemedi. İkisi de B barajını zar zor geçti. Olimpiyata gittiler ve 30., 40. falan oldular. Şimdi 'Başkolof, 2012'de madalya alacak' diyorlar. Alamazsa ne olacak. Genel olarak Türkiye'deki yüzücülere yatırım yapmıyorsun. Bu kişiyi
transfer ederken kaç para verildi. O kadar genç bir çocuğu evlendirdiler, Türk yaptılar. Bu kadar mı ucuzladı her şey, bu kadar mı günlük başarı için yaşıyoruz.”
Milli Takımlar Teknik Direktörü Dimitry Mancevic, Türkiye'ye geldiğinde eşiyle birlikte kendisiyle 2-3 saat görüştüklerini, hedeflerini anlattıklarını dile getiren Derya, “Mancevic, 'ben sizi çok iyi anladım iletişimde olacağız' dedi, gidiş o gidiş. Ondan ses seda yok, geri dönmedi ve yardımcı olmadı. Yarışlara gittiğimizde yüzüme bakmadı. Mancevic, Türk Milli Takımı oyuncularına oranla yabancı sporcularla daha çok ilgileniyor. Bu nasıl bir şeydir. Ben adama her şeyi anlatmışım, adam kılını kıpırdatmamış. Benimle çalışmak istemedi veya çalıştırmadılar” diye konuştu.
Derya, ayrıca WADA'nın listesinde olan bir sporcu olduğunu, WADA'dan federasyona gelen formların 3 kez kasti bir şekilde kendisine zamanından sonra iletildiğini ileri sürerek, “Bildirim tarihi geçtikten sonra bana söylüyorlar. Benim ceza almamı sağlayacak bir durum. WADA 'Bu adamda bir soru işareti var' diye düşünecek. Sorun bende değil yetkililerde. Senelerdir WADA listesindeyim, yetkilileri beni gerçekten tanıdıkları için anlayış gösterdiler, formları sonradan gönderdim” dedi.
(CAY-ÇET-MTE)
11:03 28/01/11
"