Güncelleme Tarihi:
Beşiktaş’ın yaratıcı ve gole yakın oyuncuları şu anda çok formda. Galatasaray’ın en büyük avantajı evindeki agresif oyunu. Derbiyi kazanan takım şampiyonluk kupasına dokunup, bir kulbundan tutar.
Mehmet Arslan: G.Saray’ın Konya maçı Beşiktaş’ı aldatmasın. Çünkü evinde coşkulu. Favorim G.Saray.
Güntekin Onay: Beşiktaş özgüvenli. Anahtar oyuncuları formda. G.Saray ise ev sahibi. Derbi ortada.
Uğur Meleke: İkisi de savunmada sarsak. Bol hatalı, bol gollü ve sıkça gidip gelen bir derbi bekliyorum.
Rüştü Reçber: Başakşehir’in alacağı sonuç da önemli ama derbiyi alanda moral tavan yapacaktır.
1- Medipol Başakşehir için haftalar önce ‘Şampi...’ manşetleri atılmışken, bitime 4 hafta üçlü bir yarışın ortaya çıkmasının temel nedenleri nelerdir?
2- G.Saray, Konya’da kaleyi bulamadı ama Fatih Terim, maç sonu hakemlere tepkiliydi. Sonucu belirleyen hakem yönetimi mi, kulübe yönetimi miydi?
3- Başakşehir’in kayıpları önemli ama bir de 6’da 6 yapan bir Beşiktaş da var. Takımı, Güneş’in Milli Takım’a gitmesinin verdiği rahatlık mı yarışa ortak etti?
4- İki tarafı her yönüyle teraziye koyduğumuzda G.Saray-Beşiktaş derbisini kim kazanır? Ve bu derbiden aynı zamanda şampiyon da çıkar mı?
5- Oyun gücüne güvenen, az atıp az yiyen Başakşehir çöktü. Avcı’nın da sinirlerinin yıprandığı görülüyor. Başakşehir’e birden neler oldu böyle?
6- Ali Koç’a taraftar ilk kez bir tezahüratla sitem etti. Yanal’a da tepki vardı. Sarı lacivertli tribünler, Koç’a verdiği krediyi yavaş yavaş kesiyor mu?
RÜŞTÜ REÇBER:
TARAFTAR VE KÜLTÜR ÖNEMLi
1- ÜÇ cepheden bakmalı... 1- G.Saray, 16 haftadır namağlup. 2- Beşiktaş’ta iç sorunlar çözüldü. Nasıl? Şenol Hoca’nın Milli Takım’da görev alacağının açıklanmasıyla. 3- Başakşehir’in son 3 maçta aldığı sonuçlar... Şampiyonluk yaşayanlarda ‘taraftar, baskı ve kulüp kültürü’ faktörü vardır. Başakşehir’de bunlar eksik. Ama hâlâ 2 puan farkla liderler ve hâlâ her şey kendi ellerinde...
KONYA’DA YENiLMEMEK DE MÜHiM
2- KONYA’da yenilmemek de mühim. İyi mücadele ettiler. G.Saray tüm maçlarını kazanırsa -belki gerek olmaz- şampiyon olacak. Son 10 yılda şunu gördük: İster yönetim, ister hoca değişsin veya hoca olmasın, sonunu mutlaka getirebilecek bir birikime sahip G.Saray. Kültürü ağır basacaktır.
GÜNEŞ iÇiN GÖREV EN ÖNDE GELiR
3- BEŞIKTAŞ iç hesaplaşma ve Avrupa’dan dolayı motivasyon sorunu yaşayınca kayıplar yaşadı. Sorunlar halledilince ne istediğini bilen bir takım izler olduk. Şenol Hoca, şartlar nasıl olursa olsun, görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan bir karakter. Milli Takım’la anlaşması şu an bir şey ifade etmez. Kafasında her daim tek soru vardır: “Görevimin gereğini yerine getiriyor muyum?” Bu cevabı bulduğu sürece içi rahattır; tıpkı şimdi olduğu gibi.
DERBiYi KAZANANDA GÜVEN TAVAN YAPAR
4- BU derbinin en çok kazananı Başakşehir olacaktır. En azından olası bir rakibi kopacak; elbet kendisi de Sivas’ı yenerse. Geçen sezon G.Saray, aralarında Başakşehir ve Beşiktaş maçlarının da olduğu son 6 haftayı galip bitirip, şampiyon olmuştu. Derbilerin favorisi yoktur. Ama finalleri iyi oynadığı için G.Saray favorimdir. Derbilerde iç saha büyük avantajdır. Derbiden şampiyon çıkar mı? Başakşehir’in kazanacağını varsaysak da derbinin galibinde inanç, moral ve güven tavan yapar.
UNUTMASIN, BAŞAKŞEHiR 2 PUAN ÖNDE
5- SON 3 haftada ‘az at az ye’ düşüncesinden ziyade, tersine topa sahip olan, hükmeden ama netice alamayan bir tablo çıktı. Başakşehir, özgüven olarak çıkmazda. Ama hâlâ her şey ellerinde. Asıl şimdi kendilerine gelecek şekilde hareket etmeliler. Kadroda ayağa kalkmayı sağlayacak oyunculara sahipler. Burada hoca dahil, tüm futbolcular stresin altından kalkmanın en iyi yolunu bulmalılar. 2 puan önde olduklarını görmeleri bile yeterli olacaktır.
TARAFTAR ÇOK NET BiR MESAJ VERDi
6- F.BAHÇE taraftarının bu yılki beklentisi üst seviyede değildi ama bu kadar kötü bir konum da beklemiyordu. Başkan ve ekibi sezon başında planlama yaparken, bu kadar kötü bir dönemin yaşanacağını hiç tahmin etmedi. Sayın Ali Koç’un taraftar nezdinde büyük kredisi var. Ama şu da bir gerçek ki; bu kredinin bir bölümü tükenmiştir. Bu mesajı çok net başkana ve Ersun Hoca’ya verdiler. İş Koç’a düşüyor. Yönetim ve takım kadrosunda bir yapılanma başlatmazsa, korkarım ki seneye işi çok daha zor olacak. Taraftarın başkana olan sevgisi ve saygısı bitmez. Mühim olan başkana olan inançta azalma olmamasıdır. Bu olursa en büyük sorun o zaman başlar. Başkanın bunun farkında olduğunu ve radikal kararlar alacağını düşünüyorum.
GÜNTEKİN ONAY:
TARAFTARSIZ OLMAZ
1- BAŞAKŞEHIR’in son 5 maçta 10 puan kaybetmesi temel neden. G.Saray ve Beşiktaş, ligin 2. yarısında hiç yenilmedi. Ama -tüm momentumu kaybetse de- ipler hâlâ Başakşehir’de gözükse de, derbiyi kazanan şampiyonluk yarışında avantajlı olacak. G.Saray ve Beşiktaş’ın arkalasında milyonlar var. Dünyada taraftarı olmayan bir takımın şampiyonluk kazanmışlığı yok.
HIZLI OYNAYAMADI, KONYA’YI ÇÖZEMEDi
2- DIAGNE yetersizdi; çabuk değil, dribbling’i yok. Pas becerisi yetersiz, yüksek bir oyun zekâsına da sahip değil. Alan vermeyen disiplinli Konya savunmasını böyle bir santrfor performansıyla çözemezsiniz. Topun hızı da düşük kalınca alan bulmak imkânsızlaştı. Daha hızlı ve yaratıcı oyun şarttı. Belhanda ve Feghouli de üretken değildi.
DOĞRU KADRO VE FORM
3- GÜNEŞ’in özgüvenli olması tabii ki de bir etken. Hocanın yüzü takımın aynasıdır. Beşiktaş kaliteli bir kadroya sahip ama asıl nedenler şöyle: Burak’ın olağanüstü oyunu, Ljajic’in lider olması, Atiba’nın şampiyonluk yıllarındaki çizgisine ulaşması. Vida ve Karius’un da yükselen formu. Güneş de ligin ilk yarısında ilginç kadro tercihleri yaptı. 7 puan kaybedilen Bursa, F.Bahçe ve Başakşehir maçlarında Ljajic yedekti. 7 puan kaybedilen Alanya, Trabzon ve Kasımpaşa maçlarındaki Necip, Pektemek tercihlerini tartışmıştık. Güneş artık en güçlü kadroyu sahaya sürüyor. Üst üste kazanınca artan özgüven de gözardı edilmemeli.
BEŞiKTAŞ FORMDA, G.SARAY iSE EViNDE
4- SIVAS-Başakşehir maçının sonucu da önemli. Başakşehir kazanırsa, derbiyi kaybeden havlu atar, yenilirse beraberlik de G.Saray için kötü sonuç olmaz. Konjonktürel olarak derbiyi kazanan ipi göğüsleyecek gibi. Beşiktaş, Burak ve Ljajic ile ve hatta Kagawa ile her an gol bulabilir. A.Gücü maçının ilk yarısındaki oyun yetmez. Güven ve Lens’i birlikte kullanırsa çıkmakta zorlanır. G.Saray evinde agresif. Bazen geçişlerde sorunlu. Diagne’nin performansı yetersiz. Ama evde oynamak büyük avantaj. Beşiktaş’ın anahtar isimleri formda. G.Saray, ev avantajına sahip. Maç ortada.
SiVAS’I YENERSE AYAĞA KALKAR
5- 60 golün altında gol atmış bir takımın şampiyonluğunu görmedik. Başakşehir, bu sayıyı bulamayacak. Buraya savunmasıyla geldi. Başakşehir, kötü değil ama yavaş oynuyor. Visca tek tehdit. Skoru bulamadığında geri dönüşlerde sorun yaşamaya başladı. Epureanu’nun yokluğunda stoperde de kriz var. Avcı, Robinho’yu forvet arkasına alıp klasik santrforlu düzene geçmemekte ısrarcı davranıyor. Sivas yenerse ayağa kalkabilir.
TEPKiNiN NEDENi MAHKÛM OYUN
6- F.BAHÇE taraftarı, futbolu bilen bir kitle. Sonuçlardan ziyade oyunun kalitesinin düşük olması, mahkûm oynaması tepkinin temel nedeni. Yanal döneminde sadece 4 galibiyet alabildi. Taraftar bir çıkış bekledi ancak bu gerçekleşmeyince tepkisini doğal olarak protesto ederek ortaya koydu.
UĞUR MELEKE:
EN DÜŞÜK PUANLI ŞAMPiYONLUĞA
1- FUTBOL fena halde hayata benzer, hayat da fena halde ‘oyun teorisi’ne. Futbol şahsi bir yarış değil; bu oyunda birinin kaybı, diğerinin kazancıdır. Şu anda Beşiktaş maksimum 71, Galatasaray’sa 72 puanla ligi bitirebilirler. Normalde bu puanlar 10 sezonun 9’unda şampiyonluğa yetmez ama Başakşehir’in kaybı, rakiplerinin kazancı oldu. Sezon başında bu yılın aşırı rekabetçi olacağını, ‘en düşük puanlı şampiyonluk’ rekorunun çıkabileceğini konuşuyorduk. Oraya doğru gidiyor iş.
DÖVÜŞE KARŞI KALiTE KOYAMADI
2- BU yıl ligin bu denli rekabetçi olmasının sebebi Anadolu’nun güçlenmesi değil, İstanbullu oligarşinin zayıflaması. Sadece 4 yıl önce ligin toplam değeri 1.2 milyar Euro’yken bugün 600’ler seviyesine geriledi. Yine 4 yıl önce Beşiktaş-Fenerbahçe-Galatasaray, 150200 milyon Euro’luk takımlarken, bugün 70-90 bandındalar. Bu hafta oynanan 9 maçın üçü 0-0, üçü 1-1 bitti. Burası dövüş ligi. Bu ligden kemik sesleri yükseliyor. Bu dövüşten galip çıkabilmenin yolu kaliteyle fark yaratabilmek. Galatasaray, bunu yapamadı Konya’da.
BURAK-LJAJIC-KAGAWA FARKI BU
3- BAŞAKŞEHIR devre arasında kadrosuna Kagawa ve Burak’ı katsa şampiyon olur muydu? Olurdu. Galatasaray katsa olur muydu? Bence olurdu. Beşiktaş da devreyi 7 puan geride kapatmasa bugün liderdi zaten. Ön tarafta 4 forma var. Bu dört forma için Quaresma, Lens, Ljajic, Güven, Larin, Pektemek’in rekabet etmesi başka bir durum... Burak, Güven, Kagawa, Ljajic, Lens, Quaresma’nın rekabet etmesi bambaşka bir durum. İyi futbol, iyi futbolcuyla oynanıyor. Beşiktaş’ın ikinci yarıda çok daha iyi bir oyuncu kadrosu var. Hepsi bu.
BEŞiKTAŞ, KARMANIN TADINDA
4- G.SARAY’ın iç saha-dış saha performans aralığının çok geniş olduğu aşikâr. İdeal ileri beşlinin tamamı Afrikalı olunca, böyle iniş-çıkışlar da çok oluyor. Beşiktaş ise daha karma, daha alternatifli bir ön grup yakaladı ve son haftalarda bunun tadını çıkarıyor. İki takım da savunmada sarsak, hücumda iştahlı. İki takımın da bekleri hücumda etkin, savunmadaysa zafiyetin baş aktörleri konumunda. Bol hatalı, bol gollü, giden-gelen bir derbi bekliyorum ben. Evet, bu maçı kazananın da kupanın kulpunu tutacağını düşünüyorum.
AKILLI FAKAT ÇILGIN DEĞİL
5- BIR kez daha: Futbol fena halde hayata benzer. Gençken en öne çıkarsın, ilk hamleyi yaparsın, coşkudur başarının anahtarı. Yaşlandıkça akıl girer devreye, enerjini ekonomik kullanırsın. İyi bir takım, bu duyguların karmasından oluşur. Ajax’ta 19’luk De Ligt’e partner olarak 30’luk Blind’i bu yüzden aldılar. 30’luk Tadic’i bu yüzden en uca eklediler. Başakşehir, bir akıllılar kulübü; enerjileri, coşkuları, çılgınlıkları eksik. Bu sana kısa vadede kazandırır. Ama o akıllılar yoruldukça zaaflar çıktı ortaya.
TARAFTAR 2020 PLANI iSTiYOR
6- F.BAHÇE’nin kadro kalitesinin sanılandan çok zayıf olduğunu bolca konuştuk. Ama son haftalarda Ersun Yanal da sanki mevcutlar içinden en ideal kadroyu seçemiyor. Ayew ve Zajc’ın başlamaları, sahada yürüdükleri halde 60-70 dakika oyunda kalmaları fiyaskoydu. Taraftar bence haklı olarak onları ıslıkladı, Eljif ve Valbuena’yı alkışladı. Alanya karşısında Ismail değil, Cebrail, Trabzon önünde Ayew değil, Ferdi başlasa daha kötü olabilir miydi sahi? Bence taraftar Yanal’ın 2020 planlamasını yapmasını istiyor artık.
MEHMET ARSLAN:
BAŞAKŞEHiR’iN AYAKLARI TiTREDi
1- ÖYLE pek çok maddeyi sıralamaya gerek yok. Başakşehir’in titreyen ayakları sonucu şu anda 3’lü bir yarış izliyoruz. Başakşehir’in kendi evinde oynadığı Rize ve Göztepe maçlarından 1 puan çıkaracağını kim söyleyebilirdi! O maçlardan 6 puan çıkarsa bugün başka bir şey konuşuyor olacaktık. Bundan dolayı Galatasaray ya da Beşiktaş kendi kahramanlık hikâyelerini yazmasın. Başakşehir’in titreyen ayaklarına dua etsinler. Bireysel olarak çok tecrübeli oyuncuları var Başakşehir’in. Ama bu seviyeleri oynamak konusunda ise kulüp olarak deneyimli değiller. Onun için en büyük rakipleri bu deneyim.
DEPLASMANI HÂLÂ ÇÖZEMEDi
2- TUDOR döneminden beri deplasmanda oynama problemi var G.Saray’ın. Ve buna Terim de bir çözüm üretemedi. Sürekli olarak medya ya ve taraftara “Aaa kuşa bak” denildi. Hakemler sorumlu olarak gösterildi. Alın işte Konya maçı. Tek isabetli şut yok, ama sorumlu hakem! Hadi canım siz de. G.Saray, İstanbul’daki coşkulu ve baskılı oyununu neden deplasmana götüremiyor. Bunun için kulüpten, hocadan tek bir analiz, doğru bir değerlendirme duydunuz mu? Hayır! Üretilen sadece bahane. Mutlaka Terim, rakipleri analiz ediyor ve bir taktikle çıkıyor. Ama bu çözüm olmuyor. Ya ürettiği çözümler yetersiz ya da psikolojik olarak takım deplasman endişesi taşıyor. Sizin aklınıza başka bir geliyor mu? BEŞiKTAŞ’I
BURAK AYAKTA TUTTU
3- ASLA katılmam. Geçen yıl kafası çok mu karışıktı o zaman? Bunun için mi şampiyon olamadı? Beşiktaş’ı bugün ayakta tutan en önemli etmen Burak Yılmaz gibi bir oyuncunun takıma getirdiği kalite. Ve Burak Yılmaz ile Şenol Güneş’in sinerjisine tüm takımın ayak uydurması. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kaliteli golcüsüne sahip oldu Beşiktaş. Bir an için gözlerinizi kapatın ve Diagne’nin yerine Burak Yılmaz’ın sarı kırmızılı formayı giydiğini düşünün. Bugün çok başka bir ligi konuşuyor olabilirdik.
DERBiNiN FAVORiSi G.SARAY’DIR
4- F.BAHÇE-G.Saray ve Beşiktaş– Başakşehir maçlarının oynandığı hafta için de aynı şeyleri söylemiştik. Sezonun en kritik haftası. Birkaç kritik hafta daha yaşayacağız. Yorumum şu: 1- G.Saray’ın Konya karşısındaki futbolu sakın Beşiktaş’ı aldatmasın. 2- G.Saray, İstanbul’da daha başka ve coşkulu oynuyor. 3- Beşiktaş, (Ankaragücü maçındaki gibi) savunmada çok pozisyon veriyor. 4- Fiziksel direnci daha güçlü olan takım G.Saray. Bu 4 veri bana maçın favorisinin G.Saray olduğunu söylüyor.
KENDiSiYLE BAŞ EDEMiYOR
5- SANIYORUM 3. kez söylüyorum: Ayakları titriyor! Kolay mı, F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ve Trabzon gibi rakiplerin arasından sıyrıl ve şampiyonluğun en büyük adayı ol! Medya ve taraftar desteğiniz yok. Sahip olduğunuz tek şey doğru planlama ve çalışma. Üstelik bu seviyeleri oynama deneyiminiz de yok. Daha da kötüsü, daha önce rakip takımlarda forma giyen oyuncular, bu sezon Medipol Başakşehir formasıyla mücadele ediyor ve rakiplerinin buralarda nasıl mücadeleci olduklarını da biliyor. Endişeleri de bu. Başakşehir’in tek rakibi hâlâ kendisi ve o baş edemedikleri duyguları.
KIZGINLIK DEĞiL, KIRGINLIK
6- ALI Koç bir umuttu. Sorun ne olursa olsun o gelecek ve F.Bahçe şampiyon olacaktı. Çözüm Koç’tu. Taraftar böyle yaklaştı Koç’a. Kötü sonuçlarla şimdi Koç o taraftara diyor ki, “Çözüm sizsiniz. Kulüp çok zor durumda.” Bu çelişkiyi yaşıyor taraftar. “Çözüm yine biz olacaksak, neden Ali Koç’u tercih ettik” ikilemindeler artık. Sezon sonu yaklaşıyor, küme düşme hattı dışına çıkamamış bir takım ve sürekli sorunla mücadele eden bir yönetim. O tezahürat bir kırgınlığın dışa vurumu. Dikkat edin, kırgınlık diyorum, kızgınlık değil. Taraftar Koç’u seviyor ama yavaş yavaş da yaşadığı hayal kırıklığını dışa vuruyor.