Güncelleme Tarihi:
"KimliÄŸimde bile BeÅŸiktaÅŸ yazıyor" Â
    Â
BeÅŸiktaÅŸ sevginiz nasıl baÅŸladı?  Â
Doğustan... Doğduğum günden beri Beşiktaşlıyım. Topağacı'nda doğdum, doğum yerim Beşiktaş. Bütün ailem Beşiktaş'lı. Ben çok sosyal bir kız değildim. İçine kapanık bir çocukluk dönemim oldu. Okula bile zorla giderdim. Sokaklarda oyun oynayarak değil, evde vaktimi geçirirdim. En büyük keyfim radyodan Beşiktaş maçlarını dinlemekti. Babam da koyu bir Beşiktaş'lıydı. Yoldaysak bile mutlaka arabanın radyosundan Beşiktaş'ın maçlarını dinlerdik. TRT dönüşümlü yayın yapardı. 10-15 dakikalık dönüşümlü yayınlarda Beşiktaş'ın maçlarını kaçırmamak için radyonun başından ayrılmazdım. Yusuf'la, Vedat'la, Şanlı'yla büyüdüm. Fotoğraflarını gazetelerden görüyordum. Onlar benim kahramanlarımdı. Mesela Vedat, penaltı ustasıydı. 43 penaltıdan 42 tanesini gole çevirdi. Vedat, topun başındaysa hiç heyecanlanmazdık. Kesin gol olurdu. Yusuf'u seyredemediğim için çok üzülüyorum. Şimdi geçmiş maçlarını izleyebiliyorum. Ancak canlı izleyememek çok büyük bir üzüntü benim için...
Haber1903.com adlı internet sitesinde yazılarınız yayınlanıyor. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?               Â
Bu yönüm pek bilinmiyordu. İnsanlar şaşırıyor tabi. Ancak zaman geçtikçe alışıyorlar. Siyah-beyaz renkler benim için çok büyük önem taşıyor. Beşiktaş sevgim, futbol sevgimi pekiştirdi. Maraton.com.tr'de yazmaya başladım. Daha sonra gerçek yerimi, Haber1903.com'u buldum. Bir taraftar olarak gözlemlediğim herşeyi yazıyorum. Beşiktaş adına birşeyler yapmak beni mutlu ediyor.
Maçları takip edebiliyor musunuz?
Evet tabi ki... Çok uzun yıllardır Kapalı tribündeyim. Hastalığımdan dolayı iki seneye yakın bir zaman ayrılık dönemi oldu. Ancak o dönemde de Beşiktaş'ı televizyondan takip ediyordum. Kapalı tribünün devamlı müdavimleri beni görmeye alışkınlar.
"Mustafa Hoca'ya güveniyorum"
Bu sezon Beşiktaş'ı nasıl buldunuz? Şampiyon olabilecek mi?
Kötü bir başlangıç yaptık. Aslında sıkıntımız ileri uçta. Geçen sezonda gol yollarında zorlanıyorduk, şimdi de aynı sıkıntı varmış gibi görünüyor. Fakat düzeleceğimize inanıyorum. Sakat oyuncularımızın çok olması futbolumuzu etkiledi. Sakatların düzelmesi ve Tabata'nın takıma katılmasıyla gerçek kimliğimize kavuşuruz. Sakatlıklar bu sezon en büyük talihsizliğimiz oldu.
Geçen sezon 3 sene üst üstte şampiyon olacağız diyordum. Çok emindim. Halende bu fikrimin arkasındayım. Mustafa Hoca'ya çok güveniyorum.
Quaresma, Deco, Dos Santos isimleri gelecek derken, Tabata transferi gerçekleşti. Tabata, Mustafa Hoca'nın istediği 10,5 pozisyonu için yeterli mi?
Saydığın isimler dünya futbolunda tanınan, yıldız futbolcular. Bu oyuncular Beşiktaş taraftarında beklentileri yükseltti. İster, istemez Tabata transferi gerçekleşince tepkiler oldu. Ancak ne olursa olsun Tabata Beşiktaş'a faydalı olacaktır. Kaliteli ve başarıyı arzulayan bir futbolcu, ayrıca Türkiye'yi tanıyor olması en büyük avatantajımız. Tabii medyaya bu şekilde yansımıyor. Geçen sezon Alex'e rakip gösterilen Tabata, Beşiktaş'a gelince anlam veremediğimiz bir şekilde eleştiriliyor. Bir taraftar olarak Tabata'nın Beşiktaş'a faydalı olacağına canı gönülden inanıyorum.
Mevcut kadro Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olabilecek mi?
İstanbul'daki maçları kazanabileceğini düşünüyorum. Sadece, Mancester United beni çok korkutuyor. Wolfsburg çıktığı zaman çok üzülmüştüm. Ancak onlarında bu sezonki kötü gidişatını görünce yenebileceğimizi düşünüyorum. Bizim için önemli olan deplasmandan puan almamız. Beşiktaş'ın deplasman kariyeri pek iç açıcı değil. Mustafa Denizli ile deplasman fobimizi yenebilirsek gruptan çıkabiliriz.
Mustafa Denizli bu sezon çok eleştiriliyor. Sizce Denizli bu eleştirileri hakediyor mu?
Eleştirenler kim onlara bakmak lazım. Dikkat edilirse teknik yönleri olmayan insanlar konuşuyor. Tamamen ranting kaygısı ile yapılan konuşmalar. Beşiktaş üst üstte 3 maç kazanırsa, bu insanlar ekranlara hangi yüzle çıkarak. Beşiktaş'ın sakatlarının olması ve rakiplerinden geç sezona başlaması form tutmasını zorlaştırdı. Mustafa Hoca'yı genel olarak değerlendirmek gerekir. Beşiktaş'a neler verdi onlara bakılması gerekir. Elbette Mustafa Hoca'nın da hataları vardır. Ancak Hocamız hatalarını düzeltebilecek kariyere ve bilgiye sahip...
Hoca'nın, 'Karga' benzetmesi için ne diyorsunuz. Hedefinde kimler var?
Öncelikle karga hoş bir hayvan değil. Hain, hırsız bir canlı. Herkesin bana söyledi diyor. Demek ki hedefte bütün üzerine alınanlar varmış. Tabii bu kadar çok alınan olmasıda şaşırtıcı. Bazı yazarların karga lafını sadece yazılarına konu olsun diye sahiplendiklerini düşünüyorum.
"Sinan Engin taraftarın kalbini kırıyor"
Sinan Engin ve Sergen Yalçın başta olmak üzere Beşiktaş'ın içindeki isimler Mustafa Hoca'yı sürekli eleştiriyor. Bu yaklaşım neden kaynaklanıyor?
Sinan Engin'in ekranlardan ödenen ücretlerden, yapılan transferlerden Mustafa Hoca'yı eleştirmesi bana hiç doğru gelmiyor. Hiç hoş değil. Hitap ettiği kitle öncelikli olarak Beşiktaş taraftarı. Onun orada olmasının birinci sebebi siyah-beyazlı camiadır. Yanı başında Mustafa Denizli'ye ve Beşiktaş'a yapılan haksız eleştirilere ve hakaretlere sessiz kalması bir taraftar olarak beni incitiyor. Ve hiç samimi gelmiyor. Mustafa Denizli'nin istediği transferler yapıldı diyerek eleştirmeside doğru değil. Transferler dünyanın her yerinde öncelikli olarak Hoca'nın isteğine göre yapılır. Başarısız olunduğunda elbette eleştirilecek, fakat henüz 4 haftası geride kalmış bir ligde felaket tellallığı yapması şık değil. Futbol dünyasında her an herşey olabilir. İlerleyen zamanlarda yeniden Beşiktaş'ta görev alırsa, incittiği bu taraftarın onun hakkında neler düşüneceğini kestirmesi gerekiyor. Taraftar gözüyle baktığım zaman benim kalbimi kırıyor. Şartlar ne olursa olsun, renklere bağlılık çok önemlidir. Orada Beşiktaş'ı temsil etmek için bulunuyorsan, sonuna kadar sadakat gösterip savunmak zorundasın. Canlı yayında, Beşiktaş'a gelen hakarete eğer sessiz kalıyorsan, hiç bir Beşiktaş'lıyı inandıramazsın. Teknik olarak değerlendirme elbette yapılacak, bu futbolun doğasında var. Dediğim gibi işin içine hakaret girdiği andan itibaren çirkin bir tablo oluşuyor. Eğer, Sinan Engin, Beşiktaş'ı savunamayacaksa onun yerine başka biri çıksın o savunsun... İnsanlar duracağı yeri iyi belirlemeli. Bu Sergen içinde geçerli... Eleştirirken kırıcı olmamaya dikkat etmesi gerekiyor.
Beşiktaş iyi yönetiliyor mu?
2010 yılında seçim var. Kongre üyeleri atacakları oy ile genel olarak camianın düşüncesini yansıtacak. Tabi ki, Beşiktaş'ın her zaman her durumda iyi yönetilmesini gönül ister. Sadece mevcut yönetim için konuşmuyorum, yönetim değişir veya değişmez, o tarafı beni pek ilgilendirmiyor. Tek bir oyum var. O gün çıkacak adaylardan inandığım kimse oyumu ona kullanacağım.
Muhalefet kanadının tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Beşiktaş'ta pek muhalefet yok. Geçen sezon haberlerden takip ettiğim kadarıyla bir toplanma söz konusu olmuştu. Ancak, olmadı. Bu söylentinin arkasından camia içinde bir kenetlenme oldu ve çifte kupa geldi. Yapıcı bir muhalefet olması her zaman iyidir. Murat Aksu'nun adaylığı konuşuluyor. Yönetime aday olunması, yeni projeler Beşiktaş adına sevindirici gelişmeler. Seçim yaklaştıkça daha fazla adayın çıkacağını düşünüyorum.
Beşiktaş yönetiminde yer alma gibi bir düşünceniz var mı?
Hayır, sadece taraftar olarak kalmaktan memnunum.
Beşiktaş konulu bir sinema projeniz var mı? Veya bu tarz bir projede yer almak ister misiniz?
Aydın Bulut'un bir sinema filmi projesi vardı. Çarşı'da geçen, Beşiktaş ruhunu anlatan, içinde aşkın olduğu, genç nesillere Beşiktaş sevgisinin ne demek olduğunu anlatan bir projeydi. Senaryosu hazırdı. Ses getireceğine inanıyordum. Oyuncu olarak olmasam bile, bu projenin içinde olarak destek olmak istiyorum. Malesef sponsor desteği bulunamadığı için senaryo hayata geçemedi. Yine de olmayacak demiyorum. İlerleyen dönemlerde destek bulunabilirse gerçekleşebilir.
"Ankara'ya yürüme kararı aldım"
Son olarak Galatasaray - BeÅŸiktaÅŸ derbisinin sonucu ne olur?
Bir haftadır bu maçın heyecanı ile yaşıyorum. Tüm Beşiktaş maçları benim için önemli, ancak büyük maçlar beni daha çok heyecanlandırıyor. Herkes tarafından Galatasaray favori olarak gösteriliyor. Ben buna katılmıyorum. Bu karşılaşma Beşiktaş için daha çok önem taşıyor. Tabii geçen sezon ki gibi hakem faktörü olmazsa kazanırız. Bunu da belirtmem gerekiyor. 4-2 kaybettiğimiz maçta o kadar etkilenmiştim ki, Ankara'ya yürümeye karar verdim. Arkadaşlarım izin vermedi. Yürütmediler beni. Beşiktaş'ın hakkı savunulmuyorlar diye çok sinirlendim. Tanımıyor olmama rağmen Beşiktaş yazarlarına ulaşmaya çalıştım. Turgay Demir hariç kimse geri dönüş yapmadı.
Aslında o gün maçıda izlemedim. Saat 4 gibi bütün telefonlarımı kapatarak kızımla birlikte alışveriş merkezinde vakit geçirdim. Beşiktaş'ın başına böyle bir durum geleceğini hissettim. Gezerken insanların konuşmalarını duyuyordum. 2-1 oldu. 3-2 oldu. En son maç 4-2 bitti denince ağlamaya başladım. Eve dönünce ilk iş televizyonu açtım, ekranda ilk karşıma Servet'in attığı gol geldi. Görünce çıldırdım. Sonra zaten tüm maçı izledim. Yapılan haksızlıkları gördüm. Geçen seneki yönetim aklıma gelince korkuyorum açıkcası. Kısacası, hakem faktörü olmazsa Cumartesi günü Beşiktaş'ın kazanacağını düşünüyorum.